Haluk Bürümcekçi / Referans Gazetesi - Yorum
Çok kısa vadede (10-15 gün)
Anayasa değişikliklerine ilişkin gelişmelerin piyasalar üzerinde etkili olacağını düşünürken, izleyen dönemde genel
seçim sonrası ortaya çıkacak siyasi tabloya ilişkin algılamanın ön planda olmasını beklemekteyiz. Son gelişmeler sonrasında, siyasette her zaman önemli olan somut dengelerin (
oy oranı ve milletvekili sayısı) yanına soyut unsurlar (gerilim, devletin zirvesindeki uyumsuzluk v.b) da eklenmiş bulunmaktadır. Bu noktada en önemli bilinmeyen, son bir haftada
cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinin tıkanması ile oluşan gerginliğin bu dönem öncesi anketlerde yüzde 30 civarında (kararsızlar dağıtılmamış) seyreden AKP oylarına ne yönde yansıyacağı olacaktır.
Kesin olan bir şey varsa o da, son dönemde güçlenen cepheleşme eğiliminden anketlerde oy oranı yüzde 13’e kadar düşen
CHP’nin yararlanacağıdır. Ancak bu durumun
ülke barajına yakın seyreden MHP ve DYP gibi partileri olumsuz etkilemesi de söz konusu olacaktır. Böyle bir
görünüm de, 2002
erken genel seçimleri sonrasında ortaya çıkan tabloya (iki partili
Meclis) daha yakın durmaktadır.
AKP'ye tek parti iktidarı için yüzde 29 oy yetebilir
Elbette bugünden yapılan bu tür değerlendirmelerin erken ve isabetsiz olma ihtimalleri oldukça yüksektir. Yeni Meclis'in yapısına ilişkin son değerlendirmede, bugünden itibaren sayısının hızla artmasını beklediğimiz güncel anketlerin önemi büyük olacaktır. Alınacak milletvekili sayısını tahmine yönelik olarak yaptığımız simülasyonlarda, 4 partili bir Meclis'te bile yüzde 33 civarındaki bir oy oranının AKP’ye tek başına iktidar getirme ihtimalinin yüksek olduğu, hatta CHP’nin oy oranının yüzde 17’de kalması durumunda yüzde 31’in bile yetebileceği ortaya çıkmaktadır.
3 partili bir Meclis'te ise CHP’nin oy oranını artırması durumunda bile AKP için yüzde 29 yeterli görünmektedir. Buna karşılık muhalefetin güçlü olduğu 4 partili Meclis'te tek parti iktidarı çıtası yüzde 35,5’e fırlamaktadır. Söz konusu simülasyonları ve daha fazla sayıdaki senaryoyu içeren çalışmamızı anketlerin güncellenmesiyle beraber önümüzdeki dönemde yayınlamayı planladığımızı da belirtelim.
Seçmen eğilimlerinde belirgin bir değişiklik olmazsa, halen tek parti veya zayıf ortaklı bir
koalisyon olasılığı yüksek görünmeye devam etmektedir. Belirsizliğin azalmasına katkıda bulunacak diğer bir unsur ise, partilerin ekonomi programlarını açıklamaları olacaktır.