AK Parti’li
Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı
Burhan Kuzu NTV'ye yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
ASIL YETKİLİ SİVİL SAVCILIKTIR
“Bu
belgeyle ilgili asıl yetkili
sivil savcılıktır. Bizim ceza yasamızda bu tür
darbe teşebbüsü gibi belgelerin değerlendirme yetkisi sivil
mahkemelere ait.
Burada
muvazzaf subay oldğu için
imza üzerinde inceleme yapıldı. İncelemede de bu karar verildi. Bu verilmiş karar ama kesin karar olarak düşünülmez. Burada tam olarak
görevsizlik kararı da değil. Mahkeme
delillerin yeterli, olmadığı kararı vermiştir.
Ama bu bir son karar değil. Sivil mahkemeler bunu
Ergenekon sürecinde devam ettirilse bu değişebilir.
KARAR BİRAZ ERKEN GİBİ GELDİ
Son teknolojide fotokopi üzerinde bile imzalar araştırılabiliyor. Belgenin uydurma olması beni sevindirir gerçek olsa daha kötü. Bu gerçekten uydurmaysa; ne amaçla yapılmış, kim yapmış, bilmek lazım.
Biraz
erken geldi bana bu kararın verilmesi için.
Adli makamlarda inceleme devam etmeli."
BOZDAĞ: ESAS MUHATAP ADLİ SAVCILIK
AK Parti Grup
Başkanvekili Bekir
Bozdağ'ın konuyla ilgili görüşleri şöyle:
“Bu önemli bir konudur. Bu konuda kesin bir hükmün ortaya konması lazım, demiştik. Çünkü orduyu yıpratmak isteyenler bu konuyu fırsat bilecekti. Bizim AK Parti olarak belgenin
Genelkurmay’da hazırlanmadığı temennimiz olmuştu.
Askeri Savcılık’ın bu tespitini önemsiyorum. Eleştirileri boşa çıkaracaktır.
Askeri Savcılık, açıklamayla bu konuda adli savcılığın yetkili olduğuna, askeri savcılığın görevsizliğine karar veriyor. Bu da ceza muhakamesi kanunu ve hukuk bakımından yasalara uygun bir karardır.
Biz burada muhatabın adli savcılık olduğunu ifade etmiştik. Bu karardan sonra
soruşturma adli savcılık tarafından yapılacak, süreç hukukun içinde işlemeye devam edecektir.
Her halukarda bu belgenin arkasında birilerinin olduğu açıktır. Bu kişilerin bulunması lazım. Gerçek veya değil bu belgenin arkasındakilerin bulunmasını istedik.
İmzanın
Albay Dursun Çiçek’e ait olduğunu Askeri Savcılık da tespit ediyor. Bunun için Genelkurmay da idari soruşturma yapacaktır. Adli soruşturma da sürecek.
Gerekirse savcılar soruşturma sonuda kamu davası açarlar. Askeri Savcılık sürecin önünü açtı. Sürecin hukuk içinde devam ettiği tavrını ortaya koymuştur. Böylece görev tartışması ortadan kalktı, iki başlılık ortadan kalktı.
PANDAR: BUNDAN SONRASI SİVİL YARGININ
Eski Askeri
Yargıtay Başkanı Nursafa Pandar da kararla ilgili olarak, "Bundan sonrası adli yargının. Ancak gelişme olursa
askeri savcılık yeniden soruşturmaya başlayabilir” dedi. Pandar'ın değerlendirmesi şöyle:
“Asker kişilerin askeri mahalde suç işlemeleri durumunda görev askeri yargıya aittir. Araştırılmış ve askeri mahalde suç işlenmediğine karar verilmiştir. Artık askeri yargıyı ilgilendirmez. Eğer bu şekilde yapılmasaydı soruşturma iki koldan birden yürütülecekti. Askeri mahalde işlenmediği için askeri soruşturma sona ermiş oldu, şimdi adli makamlar konuyu devam ettirecekler. Ne çıkar ne çıkmaz onu bilemeyiz.
Askeri mahalde işlenmemiş olabilir ama başka mahalde işlenmiş olabilir. Başka bir yerde bulunduğu için pek tabii ki fotokopisi bulunacak; hepsini yazarak veremez, bir nüsha yazılır diğeri çoğaltılır.
Meselenin aslı şudur; askeri mahalde asker kişi tarafından işlendi mi işlenmedi mi? İşlenmedi. O zaman bundan sonrası adli yargının takdirlerine maruzdur. Askeri savcılık, yeni bir gelişme yeni bir delil olduğu zaman yeniden soruşturmaya başlayabilir.“
GAZETEPORT