Program milletvekillerinin tanıtılması ve partinin yapacağı
seçim çalışmalarını anlatan kısa filmle başladı. Bir konuşma yapan Ağar,
Türkiye'nin büyük bir tarihi dönemeci dönmek üzere olduğunu dile getirerek, "Günümüz inançla imanla mücadele edilen günlerin yeniden yaşanmasıdır. Bugün bu salonun her köşesinde gördüğüm inancı Türkiye'nin geleceği açısından ne kadar önemli olduğunu görüyorum" dedi
60 yıllık
demokrasi mücadelesinin kolay olmadığını yolun önüne hep engellerin çıktığını kaydeden Ağar, bütün bu engelleri aşarken
Allah'a sığınıp millete güvenerek yola devam ettiklerini söyledi. Ağar, "Yolumuz hep meşruiyet olmuştur. Yolumuz hep milli iradenin üstünlüğü olmuştur. Yolumuz hep
ülkenin huzuru olmuştur. Gün gelmiştir kendimizden, makamlarımızdan, mevkilerimizden fedakarlık yapmışız ama milletin üzülmememi için, incinmemesi için her türlü feragat içersinde olmuşuz. Bu bize Allah'ın yazmış olduğu yazıdır. Bizim kaderimiz Türkiye'nin muhteşem kaderiyle birleştiği
vakit Türkiye hep güçlü ve büyük olmuştur" şeklinde konuştu.
Bugün de Türkiyenin böyle bir tarihi dönemecin eşiğinde olduğunun altını çizen Ağar, "Türkiye'de geçtiğimiz 4,5-5 seneyi nasıl geçirdiğimizi hepimiz biliyoruz. Siyaseti milletin gerçeklerinden uzaklaştıranlar,
siyaseti milletin bu topraklarda sonuna kadar bağlı olduğu değerleri uzlaştırmak yerine çatıştırmak yoluyla siyaset yapanların ülkeyi ne hale koyduğunu gördük. Ama bundan sonra onlara bu yolu vermeyeceğiz. Çünkü
Demokrat Parti var, çünkü çare var" dedi.
"ONLAR BU TOPRAKLARDA BİZİ VAR EDEN DEĞERLERİN ARKASINA SIĞINARAK SİYASET YAPMAYI MARİFET SANDILAR"
Ağar şöyle konuştu; "Çünkü onlar
iktidarıyla, ana muhalefetiyle AKP'siyle, CHP'siyle bu dönemde işçiyle, esnafla çiftçiyle, köylüyle, gençle, kadınla, kobiyle, emekliyle uğraşmadılar. Onlar bu topraklarda bizi var eden değerlerin arkasına sığınarak siyaset yapmayı marifet sandılar. Bugün de meydanlarda görüyorsunuz bir yandan bütün yapılan hücumlara rağmen bizi bu topraklarda var etmiş bizim büyük gücümüz olan
mübarek dinimizin arkasına sığınanlar, bir yandan da devletimizin kurucusu Türkiyemizin milli değeri büyük Atatürk'ün arkasına sığınarak siyaset yapmak isteyenler var. Bunun üzerinden gittiler. Seçim bu değerlerin üzerinden olmayacak. O değerlerin hepsi bizim baştacımızdır. İnançlı, imanlı dininin sadaketi içinde bir
modern geleceği arayan bu büyük Türkiye elbetteki devletinin kurucusunun çizdiği yolda demokrasisini geliştire geliştire yola devam edecektir. Bugünün Türkiye'sinde 7 Ocak 1946'da kurulan Demokrat Parti'nin bir kez daha ortadadır. Ülkemizin milli ve manevi değerlerini, Cumhuriyetimizin modern değerlerini demokrasi ile birlikte milletin vazgeçilmezi yaparak Türkiye'yi demokrasi yoluyla geliştiren, kalkındıran bir büyük
adaletli çizginin adıdır Demokrat Parti. Demokrat Parti milletin yüreğidir, kalbidir, beynidir."
"ÜLKEDE TEMİZ BIRAKTIĞIMIZ TOPRAKLARDA KAN AKMAYA BAŞLAMIŞTIR"
Meydanları bir hafta konuşmaları için bıraktığını ve hepsinin daha fazla bağırmaya çalıştığını ifade eden Ağar, "Söyledikleri söz yoktur. Ortaya koydukları bir çözüm yoktur. Ülkede
temiz bıraktığımız topraklarda kan akmaya başlamıştır. Kim daha fazla bağırır, kim daha fazla çağırırsa
terörü ben çözeceğim diye ortaya çıkıyor. Bağırmayla, çağırmayla, küfürle, kafirle terör çözülmez. 4, 5 sene hükümet sorumluluğunun hiç bir tarafından olmayıp meseleye
seyirci gibi bakıp, meydanlara çıktığınızda 500 vatandaş, 8 bin polisle konuşacaksını. Bugün söyleyecek bir sözünüz yoktur, inandıracak bir tarafınız da yoktur. Birileri Ankara'nın sıcak odalarında, kotuklarında zahmet etmeden Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünün ayrılmaz parçası olan Fırat'ın doğusuna bir gün geçmeyeceksin, ağzından bir kelime çıkmayacak ondan sonra meydanlarda bağıracaksınız. Oturacaksınız sıcak koltuklarınızda hal nicedir, memleket ne haldedir bilmezsiniz. Seçim zamanı geleceksiniz milletimizin değerlerinin arkasına saklanacaksınız. Nereye kadar? İşte buraya kadar, 23 Temmuz'a kadar" şeklinde konuştu.
"BİRİLERİNİN İSTATİSTİK RAKAMLARI ZANNETTİKLERİ BİR KAHRAMANLIĞIN, BİR ŞAHADETİN ŞEREF BELGELERİDİR"
Ağar, "Birilerinin istatistik rakamları zannettikleri bir kahramanlığın, bir şahadetin şeref belgeleridir. o dörnemde yapılan mücadeleler her tarafta kabul görmüştür. Biz o hikayelerin her tarafından bir amir olarak, bir ağabey olarak, bir memur olarak, bir insan olarak bu ülkenin vatandaşı olarak vardık. Bunlarla gurur duyuyoruz. O günden bugüne ile ilgili çok şeyler söylenecektir.
Türkiye Cumhuriyeti 1993-96 döneminde üzerine baki olmuş en ağır kalkışmanın üzerinden milletiyle beraber gelmenin başarısını ortaya koymuştur. Ama bizden sonra bu mücadeleden nasip almış bir kadro siyasi olarak iş başına gelmediği için bugün Türkiye bu sıkıntıları yaşamaktadır. Hala bu sıkıntılar üzerinden kardeşliği, birlikteliği, gücü, hakim olmayı hakim kılmak yerine husumet üzerinden oy hesabı yapanlar vardır. Allah bize milletimizin, memleketimizin geleceği olan temel meseleler üzerinden oy hesabı yapmayı nasip etmesin. Benim işim, bizim işimiz kanı durdurmaktır, acıyı durdurmaktır. Ülkenin bütünlüğünü, irliğini, beraberliğini sağlamaktır. Kan üzerinden gelen oy bize haramdır. Bizim işimiz değildir" dedi. Ağar'ın bu sözleri üzerine salonda bulananlar "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" şeklinde slogan attı.
Ağar, "Bizim içimiz, bizim inancımız, bizim gayretimiz odur ki, musalla taşlarına
şehit cenazeleri gelmesin. Bu topraklarda doğup büyüyüp yaşayan insanlar sonu gelmeyecek bir çatışmanın sahibi olmasınlar" şeklinde konuştu.
"GELİYORUM MEYDANLARA, ÇIKIYORUM MEYDANLARA, BANGIR BANGIR ÇIKIYORUM"
Baş
bakan'ın televizyondaki ve meydanlardaki perişan halinin ortada olduğunu kaydeden Ağar,
platform üzerinde gezmenin marifet olmadığını belirterek, "Git bakalım İkitelli'deki KOBİ organize bölgesine gir, işletmere gir. Bayrampaşa'nın ara sokaklarında bak bakalım 2000 öncesindeki manzaralar var mı? Bütün bunları görmeniz lazım. Ben bekliyorum bir iki gün içersinde kendine gelsin. Ben bir
babayım, onun da baba olduğunu görüyorum, ona bir kaç gün müsade ediyorum. Geliyorum meydanlara, çıkıyorum meydanlara, bangır bangır çıkıyorum. Alıştınız birbirinize zıtlaşma üzerinden,
kavga üzerinden milletimize hiçbir şey vermeden yeniden aynı manzarayı millete yaşatmak için bir danışıklı kavganın içersindesiniz. Türkiye bu filmi 5 sene seyretti. Üretmeyen, çözmeyen, husumetten başka bir sonuç doğurmayan bu çaresiz siyaseti seyretti. Bıraktım 1 hafta daha devam edin diye ortada hiçbir şey yoktur. Birisi manevi değerlerimizin arkasına sığınmıştır. Birisi Büyük Atatürk'ün hatırasının arkasına sığınmıştır. Bunlar geçti, bunlar bitti. Bunlar milletin müşteriği. Bu millet bu sokaklarda, bu tarlalarda, bu şehirlerde "Elhamdülillah Müslümanım" demeyi de Cumhuriyetle birlikte Büyük Atatürk'ün açtığı yolda yürümekten de gurur duymayı bilir sizin aklınıza ihtiyacı yok. Elbette bu yollarda demokrasi, millet iradesi, hukukun üstünlüğü, milletin itibarının kazandırılması, dışlanmış insanların sosyal hayatta itibar kazandırılması da demokrat misyonun 50 iktirarıyla başlamıştır. O misyonun iktidar olduğu her dönemde ülke
hizmetin ama ülke ondan evvel insan gurunun, insan onurunun güçlendiği dönemler olarak yola devam etmiştir. Taklitçilerin ne ölçüde Türkiye'de milleti zora ve dara soktuğu geçtiğimiz 4,5 yıl zarfında yaşanmıştır" dedi.
"TAKVİM SIKIŞIKLIĞI İÇİNDE YETİŞEMEYEN BÜTÜNLEŞME LİSTELER YOLUYLA SEÇİM SONRASINDA ÖNÜ AÇIK BİR TAKVİMLE DEVAM EDECEK ŞEKİLDE LİSTELERİN İÇİNDE YERİNİ ALMIŞTIR"
Seçimlerde Demokrat Parti bayrağını taşıyacak
adayların salonda olduğunu belirten Ağar, hepsinin de birbirinden değerli olduğunu, bir büyük inancın bir büyüt Türkiye aşkının sevdalıları olduğunu söyledi. Listelerin içinde geleneğin muhafaza edildiğini kaydeden Ağar, "Demokrat Parti çizgisiyle başlayıp
Doğru Yol Partisi, Adalet Partisi'nin vazgeçilmez ilkeleri ışığında fedakarca siyaset yapan insanlarımız bu aday listelerinin içersinde yer almışlardır. Geçmişte farklı konumlarda bu muhteşem geleneğin içersinde feragat ile görev yapan insanlar hiç eksik olmayan bugün listelerin içersinde yeniden hizmetin taze bir heyevcanı içersinde var olmuşlar. Listelerde merkez sağın müşterek hafızası korunmuştur. Gerek Doğru Yol Partisi'nde gerek Anavatan Partisi'nde ülkenin hizmet alanlarında milletvekili olarak, bakan olarak, belediye reisi olarak, il ve ilçe teşkilatlarında hizmet eden insanlar olarak asil ve haysiyetli görevlerde burada sürdürmeye devam etmektedirler. Yani bir süreç içersinde takvim sıkışıklığı içinde yetişemeyen bütünleşme listeler yoluyla seçim sonrasında önü açık bir takvimle devam edecek şekilde listelerin içinde yerini almıştır. Listelerde Türkiye'nin birikiminden azami derecede istifade edilmenin gayreti içinde olunmuştur. 57. hükümetin ortaya koyduğu bütün yanlışlıklara rağmen bu hükümetin kendisini
halk nezdinde itibarla muhafaza etmiş 3 bakanı gelip yeniden Demokrat Parti içinde aday olmuşlardır, hizmetin içinde olmuşlardır" şekilnde konuştu. Ağar, adayların özelliklerini kısa aktardıktan sonra eşiyle birlikte salonda bulunanları selamladı