Şener "Ülkenin içinde bulunduğu koşullar var, böyle bir süreçte bireysel tutkularından fedakarlık yap, aday olmuyorum deyiver’ diye Gül’ün önüne bırakmıştır. Ama Sayın Gül, bunu söyleyememiştir" dedi. ESKİ Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı adayı olmasını istemediğini öne sürdü. Şener, önceki akşam Flash TV’de yayınlanan Gerçek Gündem programında, özetle şu açıklamalarda bulundu: Gül’e bıraktı "Hálá şunu düşünüyorum; sayın Başbakan, sayın Gül’ün Cumhurbaşkanı adayı olmasını istemiyordu gibi geliyor bana. Aslına bakarsanız Sayın Gül’e bir mesaj verdi. Dedi ki; ’Seçimden önce adaydın, seçim meydanlarında da her tarafta dolaştın. Gül adaydır diye kamuoyu da oluştu. Artık bu konuda ben buna rağmen Gül aday değildir dersem siyaseten doğru bir şey de yapmış olmam. Ülkenin içinde bulunduğu koşullar var, yaşadığı süreç var. Böyle bir süreçte sen bireysel tutkularından fedakarlık yap, evet koşullar budur, ben ülkem adına aday olmuyorum deyiver’ diye Gül’ün önüne bırakmıştır. Ama Sayın Gül, bunu söyleyememiştir. Boşluğa talibim Bu süreç içerisinde AK Parti’nin içerisinde yeni bir partiyi tartışmayan mı var? ’Yeni bir oluşumdan, yeni bir siyasi hareketten sayın Şener niye bahsediyor’ diye eleştirenlerin tamamı aynı zamanda kendileri gece gündüz, benden daha fazla bu konu üzerinde konuşuyor ve tartışıyorlar. Siyasetin göbeğindeyim. Ben Türkiye’de bir siyasi boşluk olduğunu düşünüyorum. Yüzde 47’ye rağmen böyle olduğunu düşünüyorum. Siyasetteki bu boşluğa talibim. Anket yapılıyor Bu kapatma davasının nasıl neticelenebileceğiyle ilgili de kamuoyu beklentileri de parti tarafından ölçüyor. Seçmenin büyük bir kısmı, ’partinin kapatılacağına inanıyoruz’ diyor ankette. ’AK Parti kapatıldığı takdirde yeni kurulacak partinin genel başkanı kim olmalıdır’ diyor ankette. ’Meclis’ten ve kabineden kim olmalıdır’ sorusu var ankette. Seçmenin yüzde 68’i diyor ki ’hiçbiri’ olmamalıdır. Fırat’a eleştiri AK Parti kurulurken karşılardı. Daha sonra AK Parti prim yapınca, işte siyasette var olabilmek maksadıyla son anda trene atlayanlanlardır o pek çok isim. Ama ben yeni bir parti kurulmalıdır, AK Parti’yi kurmalıyız diye mücadeleye başladığım sırada beni de AK Parti oluşumunu da tasfiye etmek için mücadele eden isimler, bugün bakıyorsunuz ki birtakım değerlendirmeler yapmaya kalkmışlar. Ciddiye almıyorum. Ülke kazanırdı 1 Mayıs’ta ne yapalım dediğiniz zaman yasaklayalım. Ben soruyorum, bu 1 Mayıs gösterileri yasaklanmasaydı insanlar Taksim’e gelseydi. Belki merak eder ben de giderdim. Biz o coşkuya ortak olsaydık ne zararı olurdu. Ülke kazanırdı belki de." HÜRRİYET