Şamil Tayyar'ın yazısının ilgili bölümü:
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, partisinin meclis grup toplantısının basına kapalı bölümünde,
demokrasi yolculuğunu
tren yolculuğuna benzeterek şöyle dedi:‘Trenden inen bir daha binemez. Birbirinize kenetlenin.’
Bu cümleden çıkan üç sonuç var; 1.
Zorlu demokrasi mücadelesi içindeyiz, 2. Başarmak için birlik ve beraberlik şart, 3. Zorlukları göğüsleyemeyen ve birlikte davranmayanlarla bir daha işimiz olmaz.
Başbakanın neden ‘tren’ örneği üzerinden böyle bir
mesaj verdiğini bilmiyorum ama sosyolojik olarak atılan her adımın bir ihtiyaçtan kaynaklandığını düşünürüm. Demek ki, başbakanı böyle konuşmaya sevk eden sebepler var.
Bu sebepler ne olabilir? Siyasi kulislerin nabzını yoklayanlar çok iyi bilir,
kapatma davasından sonra
AK Parti’yi ‘bit pazarı’ gibi görenler milletvekili avına çıktılar. 20-60 arasında milletvekiliyle doğrudan veya dolaylı temasa geçildiği ve yeni siyasi oluşumlara davet edildiği iddiası hep konuşuluyor.
Bir yaygın iddia ise, kapatmayı önleyecek anayasa değişikliği veya yeni anayasa çalışmalarının askıya alınmasında, milletvekili sayısının anayasa değiştirme çoğunluğunun (330) altına düşme riski önemli rol oynadı. Tersi yaklaşımla, 340 milletvekiline sahip AK Parti grubunda asgari firenin 10’un altında olmayacağı hesabının dikkate alındığını söyleyebiliriz.
Demek ki, kapatma davasıyla kalmayıp ‘ince işçiliğe’ başlanmış.
ŞAMİL TAYYAR/STAR