TBMM Genel Kurulu'nda, geçen yıl trafik kazası geçiren kızı ve eşine sağlık hizmeti sunulmadığını ileri süren BDP Van Milletvekili Özdal Üçer ile AK Parti Erzurum Milletvekili ve eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ arasında tartışma çıktı.
Genel Kurul'da, 2014 yılı bütçesi üzerindeki görüşmeler sürerken, salonun muhalefet kulisi çıkışında Özdal Üçer ile Recep Akdağ arasında tartışma yaşandı. Kavgayı araya giren diğer milletvekilleri önledi.
Kuliste gazetecilerin sorularını yanıtlayan Recep Akdağ, olayı şu şekilde anlattı:
"Ben kulise doğru gelirken salonda Sırrı Süreyya Bey ile sohbet ediyordum. Daha sonra adını ifade ettiğiniz milletvekili (Özdal Üçer), biliyorsunuz Van'da doktora bir tokat atmıştı, 'Ben size beddua ediyorum. Çünkü çocuğum yaralandığı zaman, Van'da hastaneye götürdüğümde bir olay olmuştu. Siz de orada doktorun yanında durdunuz' anlamında bir şeyler söyledi. Ben de ona gayet kibarca dedim ki 'Beddua iki yönlüdür. Siz beddua ettiğinizde eğer haklıysanız bana gelir, haksızsanız size döner.'
Daha sonra o devam etti ve 'Annem size çok dua ediyor' dedi. Herhalde yaptığımız hayırlı hizmetlerden dolayı. 'Eğer böyle olmasaydı, ben sizi de Başbakanı da o doktoru da vururdum' dedi. Ben de 'Bu öyle kolay bir şey değil, bir insanı vurmak' dedim. Daha sonra yine gergin bir şekilde bir şeyler söylemeye devam etti. Ben normal yürüdüm kapıdan çıkmak üzere. Üzerime geldi, arkadaşları tuttular."
Recep Akdağ, eski bir olayın neden gündeme geldiğine ilişkin soru üzerine, "Bilmiyorum. Sayın Milletvekili'nin ruhsal durumu ile psikolojik durumu ile alakalı bir durum olsa gerek" dedi.
Akdağ, tartışmada fiziki bir temas olmadığını ifade etti.
"Bu konuda anneme dua etmesini söyledim"
Özdal Üçer ise tartışmayla ilgili şunları söyledi:
"Benim o zaman doktora bir müdahalem olmamıştı. Doktor hem bana hem kızıma saldırmıştı. O Bakan benimle ilgili çarpıtılmış bilgileri kamuoyu ile paylaşmıştı.
Bugün yanımdan geçerken tahrik edici bir tutumla geçti. Ben de ona 'Benim kızıma ve eşime, aileme yaptığının ahını bulacağını, hayatımda hiç kimseye beddua etmediğimi, ama benim ailemin başına gelenlerin aynısının onun ailesinin de başına geldiğinde anlayacağını söyledim.
Bu konuda anneme dua etmesini söyledim. Çünkü bizim beddualarımıza rağmen annemin herkese dua ettiğini söyledim.
O dönemde siyasi bir linç uygulandı. Doktorun aileme özel muamele yaptığını ve onları ölüme terk ettiğini defalarca bildirdim. Bana saldırdığını da belirttim. Bakanın da doktorun da siyasetin de canı cehenneme."