Kimseye kapılarını kapatmadıklarını ifade eden
Bozdağ, her türlü
eleştiri ve öneriye açık olduklarını kaydetti.
TBMM'de konuşan Bozdağ, anayasa paketine nihai şeklinin henüz verilmediğini belirtti. Çalmalarının devam ettiğini anlatan Bozdağ, "Sivil
toplum ve meslek örgütleriyle görüştük. Onların önerilerini, tekliflerini, eleştirilerini aldık. Siyasi partilerle görüştük. Hafta sonu bu değerlendirmelerin, eleştirilerin hepsi üzerinde bir çalışma yapılacak. Eleştirilerin yansıyacağı yerler olacak. Çünkü kimileri eksik gördüler, kimileri ilave edilmesi gereken konular olduğunu söylediler, kimileri formülasyonlarda bir
takım değişiklikler gerektiğini ifade ettiler. Biz bütün bunların hepsini bir bütüncül yaklaşım içinde değerlendireceğiz. Ondan sonra nihai halini vereceğiz." dedi.
Bozdağ, 'BDP'nin şartlı desteği var. BDP'nin
seçim barajının düşürülmesi, hazine yardımı gibi isteklerini karşılayabilecek misiniz?' sorusuna şu cevabı verdi: "Bunlar anayasa konusu değil. İkisini birbirinden ayırmak lazım. Biz şunu hep söylüyoruz. Milletvekilleri
anayasa değişiklikleri konusunda kendi hür iradeleriyle karar vereceklerdir. Bunları değerlendireceklerdir. O değerlendirmeler çerçevesinde bu konudaki tavırlarını netleştirip sandığa yansıtacaklardır.
Bağımsızlar hariç her vekilin partisi de olduğu için onların parti politikalarını da bir takım değerlendirmelere tabi tutacaklarında şüphe yok. Ama biz şunu hep söyledik. Bu değişikliklere bütün partilerimizin katkı vermesini,
destek olmasını, eksiği, yanlışı varsa tamamlanması, düzeltilmesi konusunda değerlendirmelerini sunmalarını biz hep istedik. Eğer katkıları olursa olacaktır."
Bozdağ, '2B'ler veya Cumhurbaşkanı'nın
Anayasa Mahkemesi'ne seçeceği üyelerin sayısının azaltılması gibi bir
düzenleme düşünülüyor mu?' sorusu üzerine şunları söyledi: "Öneriler, eleştiriler konusunda değerlendirmeler yapılacaktır ama henüz bu değerlendirmeleri yapmadık. O değerlendirmeler bittikten sonra onunla ilgili çalışmalar devam edecek. Hafta sonu da çalışmalar devam edecek. Onlar bittikten sonra biz nihai olarak Meclis'e sunacağız."
Bozdağ, 'BDP
seçim barajını önünüze mutlaka getirecek. Bu anlamda yasal değişikliğe var mısınız?' şeklindeki soru üzerine de şunları söyledi: "Anayasa değişikliklerini, başka alanlarda yapılması düşünülen veya talep edilen konularla ilişkilendirmenin şu aşamada farklı noktaya konuyu çekmeyi düşünenler için bir malzeme olduğunu düşünüyorum. Sürekli sanki bir pazarlık varmış da, şöyleymiş de, böyleymiş gibi bir
algı oluşturma gayreti var. Şu anda yapılması düşünülen
taslak anayasada değişiklik yapılmasını öngören bir taslak metindir. Anayasa çerçevesinde bir değerlendirme yapıyoruz ve anayasanın içindeki bu değerlendirmelerin, diğer bütün değerlendirmelerden bağımsız düşünülmesi gerekir. Eğer burada bir yanlışlık varsa herkes söylesin. Çıkarılması gereken bir şey varsa onunla ilgili ifadelerini söylerler, ona bakarız. Biz bu süreçte her türlü katkıya açığız. Yani
CHP'dir, MHP'dir, başkaca siyasi partilerdir. CHP, MHP, 'uzlaşma yok' diye konuşuyor. Bu paket konusunda masaya oturulduğu takdirde bizim müzakereye kapalı olduğumuz hiçbir madde yok. Her maddeyi, her şekliyle, her tür yöntemle müzakere edebiliriz, konuşabiliriz, tartışabiliriz. Ama konuşmak istemeyen, 'ben dosyanın kapağını bile açmadım' diyen, 'ben müzakere etmem' diyerek toptan hayır diyen biriyle, bu yaklaşımı sergileyen siyasilerle ilgili bir müzakere formülü varsa uygulamaya hazırız. Biz bu formülü sayın
Baykal söylerse oturur konuşuruz."
AK Partili Bozdağ, 'Seçim barajını indirmeyi düşünecek misiniz?' yönündeki soruya, barajla ilgili bir düşüncelerinin olmadığını söyledi. Türkiye'nin geçmişte
koalisyon hükümetleri döneminde çok ağır faturalar ödediğini hatırlatan Bozdağ, "1991'de DYP-SHP koalisyonu oldu, sonuç ne oldu Türkiye'de? 5
Nisan 1994
ekonomik krizi oldu. 1995'ten sonra başka koalisyonlar oldu. Anayol oldu, Refahyol oldu, Anasol-D oldu, D-Anasol oldu, ne oldu? İşte 28
Şubat. Siyasal anlamda Türkiye'nin büyük bir
kaos ve parçalanmışlık ortamı ortaya çıktı. 1999'da koalisyon oldu, Türkiye'de huzur, istikrar oldu mu? Ne oldu? 21 Şubat 2001'de Türk ekonomisi yine büyük bir yardan aşağı indi, uçuruma yuvarlandı. Türkiye'nin koalisyonlarda, ekonomisinde, siyasetinde kaostan başka, bu milletin bedel ödemesinden başka pozitif bir sonucu ben görmüyorum. Onun için temsilde
adalet, yönetimde istikrarın sürmesi Türkiye'nin menfaatine diye düşünüyorum."
Bozdağ, 330'u bulamama gibi bir hiçbir endişelerinin de olmadığını sözlerine ekledi. (CİHAN)