Geçtiğimiz hafta AK Parti İzmir Milletvekilleri Ertuğrul Günay, Erdal Kalkan, Ankara Milletvekili Haluk Özdalga ve eski İçişleri Bakanı Ordu milletvekili İdris Naim Şahin istifasını duyurmuştu.
Yıldırım, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, istifasını açıkladı. Yıldırım, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın öğüdünü hareket noktası kabul etmiş, insan hakları, demokratikleşme ve ekonomik gelişme adına çok büyük adımlar atmış iktidarın bugün geldiği noktayı üzülerek izliyorum" diyen Yıldırım, iktidarın "yolsuzlukların üzerine gitmek yerine, bunları ortaya çıkaran kamu görevlilerinin üzerine gitmesi, görevden alması, yerlerini değiştirmesinin vicdanları yaraladığını" söyledi.
Yıldırım, bu kişilere gözdağı verildiğini, yurtdışı uzantılar, komplolar, iktidara darbe hazırlığı, örgüt, paralel devlet suçlamalarına maruz bırakıldığını ifade etti. Yolsuzlukla mücadele etmek yerine, sanal düşmanlar oluşturularak dikkatlerin başka tarafa çevrildiğini öne süren Yıldırım, "Bütün dünyanın gözü önünde soruşturmalara müdahale edilmektedir. Birbirlerini dengelemesi ve kontrol etmesi gereken erk'lerin, adım adım yürütmenin emri altına girmesi beni endişelendirmektedir. Farklı ve karşı düşünce dile getiren taraflar, sivil toplum kuruluşları, medya mensupları, kamu görevlilerinin; 'hain', 'çete', 'dış güçlerin işbirlikçisi', 'komplocu', 'darbeci' şeklinde yaftalanmasını ve itibarsızlaştırılmasını anlamakta güçlük çekmekteyim" dedi.
"Siyasi iktidarlar vatan değildir, devletle eşdeğer değildir" diyen Yıldırım, partilerin milletin oylarıyla iktidara geldiklerini ve aynı usullerle gittiklerini; ancak, eleştiriye, kendilerine oy vermemiş olanlarınki de dahil taleplere açık olmak zorunda olduklarını kaydetti.
HATADA ISRAR VARDI
Yıldırım, şöyle konuştu:
"Bu toplum fişlemelerden, devlet gücü ve baskısıyla insanların hedef gösterilmesinden, ötekileştirilmesinden, psikolojik harekatla oluşturulan mahalle baskılarından, komplo teorilerinden, hayal mahsulü düşmanlıklar ve iç tehditler üzerine kurgulanmış korku imparatorluklarından çok çekti. Geçmişte kendisinin yaşadığı bu tip mağduriyetleri, şimdi tasvip etmek ve bizatihi uygulamaya çalışmak siyasi iktidar için izah edilebilir bir durum değildir. Sorun 'büyüyen Türkiye'nin önünü kesmek' değildir, 'komplo', 'dış güçlerin müdahalesi', 'çete', 'örgüt' değildir. Hele hele 'iktidara darbe girişimi' hiç değildir. Sorun ya da talep, çok basit ve yalın olarak, demokrasi talebidir. Vatandaş iktidar partisine, 'yolsuzlukları örtme, yolsuzluklarla demokrasi içinde mücadele et. İnsanları ötekileştirme. Bana zorlayıcı bir ahlak anlayışını dayatma. Evime, çocuklarıma, özel hayatıma, inancıma karışma. Yapabiliyorsan bütün bunları güvence altına al, alamıyorsan gölge etme' demektedir.
'İnlerine kadar ineceğiz' gibi açık hakaretleri bizzat Sayın Başbakan'ın ağzından duymanın yanında, iktidara yakın gazeteler, kurulan karanlık internet siteleri ve partiye yakın olduğunu düşündüğüm sosyal medya hesaplarıyla, Fethullah Gülen ve Hizmet Hareketine yönelik hakaret ve küfürler havada uçuşmaktadır. İktidar, farkında olarak veya olmayarak, bu milletin ortak aklından, sağduyusundan, çok seslilikten, demokrasiden, toplumdan giderek uzaklaşmakta ve otoriterleşme eğilimine girmektedir. İktidar sorumluluğu, toplumun her bir ferdinin ve kesiminin özgürlüğünün garantörü olmayı, yolsuzluk iddialarının üzerine açıklık ve kararlılıkla gitmeyi, hesap verebilir ve şeffaf olabilmeyi gerektirir. Bugün AK Parti yönetimi, kendini var eden değerleri inkar eder, yolsuzlukların üzerini örter, yolsuzluğun üzerine gidenleri itibarsızlaştırmaya çalışır bir hale doğru gitmektedir. Böyle bir ortamda artık bu çatı altında kalmanın bu yanlışlara ortak olmak anlamına geleceğini düşünmekteyim. Tüm bu sebeplerle AK Parti'den istifa ediyorum."
Yıldırım, istifa kararının kendisi için kolay bir karar olmadığını belirterek, çok büyük hizmetler yapmış bir iktidar partisinden ayrıldığını kaydetti. Yıldırım, AK Parti'nin içinde kalarak eleştirilerini daha fazla sürdüremeyeceğini anladığı için istifa ettiğini söyledi.
İktidarlar ve partilerin de insanlar gibi hatalar yapabileceğine işaret eden Yıldırım, "İş yapan hata yapar. Hataları gördüğümüzde zaman tanımak lazım. Yapılan iyi şeyler de var ama ben şunu gördüm: Birtakım hataların hata olmanın ötesinde, bir görüşün neticesi olduğunu görmeye başladım yani hatada ısrar olduğunu görmeye başladım" dedi.