MECLİS'TE GERGİNLİ FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesine ilişkin düzenlemede ülke menfaatinin gereklerinin yerine getirildiğini belirterek, ''Bizim sınırlarımız ne kiralanıyor, ne satılıyor'' dedi. TBMM Genel Kurulunda, Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesiyle ilgili yasa tasarısının yürütme maddesi üzerinde konuşan MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, AK Parti milletvekillerinin suhuletle düşünmesini istedi. Düzenlemeyle AK Parti'nin samimiyetinin sorgulandığını ifade eden Şandır, tasarıyla ilgili sorularının yanıtsız bırakıldığını söyledi. Yap-İşlet-Devret (YİD) modelinin çıkarılması halinde düzenlemeyi alkışlarla destekleyeceklerini belirten Şandır, ''Bu tasarıyı, sonu ihanete varacak bir düzenleme olarak değerlendirdik'' dedi. Türkiye'de çeşitli yerlerde mayın olmasına rağmen sadece Suriye sınırındakilerin temizlenmesinin nedenini soran Şandır, ''İki ihtimal var; ya bu mayın temizleme işini bilerek geciktiriyorsunuz. Çünkü bunların çoğu başkaları tarafından kullanılıyor. Bu kullanımın devam etmesini istiyor olabilirsiniz. İkinci ihtimal ise bizim de haberdar olduğumuz Başbakanlıktaki gizli belgedir; O da Nusaybin ve Kamışlı civarında 75 milyar metreküp doğalgaz rezervi olduğudur. Bu rezervin bir başkasıyla kullanılması konusunda bir mutabakat mı var?'' diye konuştu. '(AYASOFYA'NIN TAPUSU VERİLECEK) DENDİ' AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, madde üzerinde konuşurken, ''Tasarının hiçbir yerinde yabancı yok. Bunu yapacak yüzlerce firma var. İçinde Türk firmaları da var. Vakıflar Kanunu görüşülürken neleri tartıştık; 'Ayasofya'nın tapusu verilecek, yabancı vakıflar gelecek parsel parsel mülk alacak, bunun sonu ihanet' dendi. Bu kanun Meclisten geçti mi, peki Ayasofya'nın tapusu nerede, yabancılar gelip nereyi aldı? Yine aynı şey'' dedi. Bozdağ, AK Parti olarak her şeyi tartışmaya hazır olduklarını ifade ederek, ''Ama haysiyetimizi, şerefimizi, vatanseverliğimizi asla tartışmayız. Bize kimsenin samimiyet testi yapmaya hakkı yoktur. Ama karalama yapılıyor. Bunu da millete şikayet ediyorum. Bu millet de yapılanları görüyor. 'Kıbrıs şöyle oldu, böyle oldu' dendi, peki ne oldu? Kıbrıs, bugün siyaseten de hukuken de daha güçlü durumda. Tasarı doğrudur. Her zerresine, küresine katılıyoruz. Vicdani rahatsızlığımız yoktur. Ama farklı takdim ediliyor'' diye konuştu. 'İHANET VE PEŞKEŞ YASASI' CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, tasarıyı, ''ihanet ve peşkeş yasası'' olarak nitelendirerek, ''Sözün bittiği yerdeyiz. Kulakları olup duymayanlar, gözleri olup gerçeği görmeyenler bu tasarının peşkeş yasası olduğunu inatla görmüyor. Ama halkımız görüyor. Bu mayın temizleme tasarısı değil, vatan toprağının satılması yasasıdır'' dedi. Serter'in sözlerine AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ tepki gösterirken, CHP'li milletvekilleri de Bozdağ'a tepkilerini dile getirerek, yerine oturmasını istedi. Serter'in, ''Sizi tebrik ediyorum; çığır açıyorsunuz. Türkiye'de, yeni bir sömürgecilik dönemi başlattığınız için sizleri kutluyorum. Bir sömürge valisi ciddiyetiyle Recep Tayyip Erdoğan, gözünü kırpmadan şehit kanlarıyla sulanan vatan toprağını satıyor'' demesine, AK Parti'li bazı milletvekilleri ''aynaya bak'' diye laf attı. Kendisine laf atanların aynaya bakması gerektiğini ifade eden Serter, ''Bu yasaya geçit verenler gerçekten vatan sevgisinde ne noktada olduklarını, aynaya bakarak değerlendirmelidir. Bu yasaya geçit verenler, orayı 45 yıllığına kullanmaktan vazgeçtikleri vatan toprağını tarla ya da rant aracı olarak gören kişilerdir. Orası vatan toprağıdır'' şeklinde konuştu. Düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu ve bu nedenle Anayasa Mahkemesinden döneceğini iddia eden Serter, ''Bu yasa, sizi yargılanmaktan alıkoyamacaktır. Ama en fazla, sizi, tarih yargılayacaktır. Tarihin sayfalarına bu dönem, bu yasadan ötürü karanlık bir dönem olarak geçecektir'' görüşünü ifade etti. Serter'in konuşması sırasında Genel Kurulda tansiyonunun yükselmesi üzerine TBMM Başkanı Köksal Toptan, milletvekillerini, ''birbirinin yüzüne bakamayacak söz ve davranışlardan kaçınmaları'' konusunda uyardı. 'NE GEREKİYORSA ONU YAPACAĞIZ' Milletvekillerinin madde üzerindeki sorularını yanıtlayan Maliye Bakanı Şimşek, Ceylanpınar üretme çiftliğinin alana dahil olmadığını belirterek, bununla ilgili endişenin olmaması gerektiğini kaydetti. ''Bizim sınırlarımız hiçbir şekilde, ne kiralanıyor ne satılıyor'' diyen Şimşek, sınırların Genelkurmay tarafından denetlenmeye ve korunmaya devam edeceğini belirtti. Mayınların temizlenmesinin ardından sınır güvenlik sistemi kurulacağını anlatan Şimşek, sınırların hiçbir şekilde kimseye kiralanması ve satılmasının söz konusu olmadığını tekrarladı. Tasarıyla, öncelikle temizleme işinin yapılacağını, bunun gerçekleşmemesi halinde ihale yoluyla temizlenmesinin gündeme geleceğini, işletim karşılığı temizlenmesinin üçüncü seçenek olabileceğini ifade eden Şimşek, ''Bu seçenek, sadece ve sadece ülkemizin elini güçlendiren bir seçenektir'' dedi. Mayınlı arazilerde bulunan maden ve petrol gibi yeraltı zenginlikleri konusunda ilgili yasaların hükümlerinin saklı tutulduğunu belirten Şimşek, ''Diyelim ki burası kullanım karşılığı temizletildi. Firma veya şahıslar, yeraltı zenginlikleriyle ilgili hiçbir tasarrufta bulunmamaz'' görüşünü dile getirdi. Kıbrıs'ın yüzölçümünün 9251, KKTC'nin ise 3355 kilometre kare olduğunu, Türkiye'nin mayınlı sahasının ise 216 kilometre kare olduğunu hatırlatan Şimşek, ''Ama bu önemli değildir. Ülkenin bir santimetre karesi bizim için önemlidir. Bu nedenle ne gerekiyorsa onu yapacağız'' diye konuştu. Şimşek, 44 artı 5 yılın maksimum süreler olduğuna işaret ederek, ''Milli Savunma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı var burada. Devletin ilgili kurumları sürecin içinde olacak. Tasarı metin oldukça açık ama yine de endişeleri gidermek için elimizden geleni yaptık. Birazdan 2. madde tekrar görüşülecek. Çeşitli iddialarda bulunuyorsunuz ama yarın 'bu olmazsa ne duruma düşersiniz, onu düşünüyor musunuz? Bu ihale yapıldıktan sonra bir Türk firması, gelip burayı işletirse gelip bize 'kusura bakmayın, biz sizi ihanetle suçladık' der misiniz? Bugüne kadar ülkenin menfaati neyi gerektiriyorsa onu yaptık, bundan sonra da onu yapacağız'' dedi. 'O İŞLERE DİKKAT EDERİM' Madde üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasından sonra verilen 7 önerge üzerinde, milletvekilleri söz aldı. MHP Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy, AK Parti'li milletvekillerine, ''Tasarıya, trenden düşmemek için mi karşı çıkmıyorsunuz?'' diye sordu. CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, yapılanlara kabahat, kusur, gaflet ya da ihanet mi denileceğini bilemediğini söyledi. Özdemir, Türkiye'nin başındaki en büyük mayının AK Parti iktidarı olduğunu öne sürdü. Hukuk devletinden uzaklaşıldığını savunan Özdemir, bazı milletvekillerinin ifadesinin alınmasına yönelik ara formül bulunarak, Meclis Başkanlığının mahkemeye, ''milletvekilleri Mecliste olmadığı için tebligat yapılamadığının'' bildirildiğini belirtti. Özdemir, ''Yalan demek istemiyorum ama yanlış beyanda bulunmak hukuk devletinin neresinde yazıyor?'' dedi. Birleşimi yöneten TBMM Başkanı Toptan ise ''Mahkemeye, 'milletvekillerini bulamadığımız' şeklinde bir yazı verildiğini söylediler, böyle bir şey yok. Amacımız; hoş olmayan bir takım görüntülere meydan vermemek için ilgili yerlerle istişare ederek, görüş birliği içinde, en azından bu aşamada biraz zaman kazanmak, hukuken yapılacak bir şey varsa, bunu bütün siyasi partiler olarak fırsat, imkan yaratarak, yerine getirmekten ibarettir. Eski hukukçuyum, o işlere dikkat eden birisiyim'' diye konuştu. Önergelerin reddedilmesinin ardından 6. madde, yapılan açık oylama sonucunda 94 ret oyuna karşılık 255 oyla kabul edildi.