AK Parti söylenmeyen sözleri savundu!

AK Parti'nin kapatma davasıyla ilgili Anayasa Mahkemesine verdiği, 'Başbakan ve Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki iddalarla ilgili savunması...

AK Parti söylenmeyen sözleri savundu!

 AK Parti'nin hakkındaki kapatma davasıyla ilgili Anayasa Mahkemesine verilen esas hakkındaki savunmada; Başbakan'a ait olmayan sözlerin, bizzat Başbakan tarafından sarf edilmiş gibi gösterilmesini, hukukla, Anayasa ile veya herhangi bir yasaya uygunlukla izah etmek mümkün değildi'' denildi. AK Parti'nin hakkındaki kapatma davasıyla ilgili Anayasa Mahkemesine verilen esas hakkındaki savunmanın ''Genel Başkan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Hakkındaki İddialara İlişkin Cevaplar'' bölümünde, ''Herkesin varlığını kabul edip çözümünü tartıştığı bir sorunu Başbakan'ın dile getirmiş olması, ne laiklik ilkesine ne de Anayasa'ya aykırıdır'' denildi. Savunmanın bu bölümünde, Başbakan Erdoğan'ın YÖK, 2B ve başörtüsü sorununa dair değerlendirme ve tespitlerde bulunduğu konuşmalarıyla ilgili iddialara yer verildi. Yükseköğrenimde yaşanan başörtüsü sorununun varlığını kabul etmeyen ve çözümüne dair görüşlerini kamuoyu ile paylaşmayan hiçbir siyasi parti olmadığı belirtilen savunmada, ''bu sorunun, Anayasa Mahkemesi ve idari yargıda dava konusu olup, mahkemelerce de tartışıldığı'' kaydedildi. Bunun bile, böyle bir sorunun varlığının delili olduğu öne sürülen savunmada, ''Herkesin varlığını kabul edip çözümünü tartıştığı bir sorunu Başbakan'ın dile getirmiş olması, ne laiklik ilkesine ne de Anayasa'ya aykırıdır. Aksinin kabulü, Anayasa'nın 2.maddesinde ifadesini bulan demokratik hukuk devleti ve 10. maddesinde yer alan eşitlik ilkelerine açık bir aykırılıktır'' görüşlerine yer verildi. Demokratik hukuk devleti olan bir ülkede laikliğin, öğrenim hakkının teminatı olduğu vurgulanan savunmada, ''Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye'de, ne demokrasi, ne laiklik, ne hukuk, başörtülü öğrencilerin yükseköğrenim hakkına manidir'' denildi. Başbakan Erdoğan'ın, ''Kesin bir takvimimiz yok. Biraz atmosfer ve zemin olayı'' şeklindeki ifadelerinin, YÖK, Kamu Reformu ve 2B yasalarıyla ilgili olduğu, başörtüsü ile uzaktan ve yakından hiçbir ilgisinin bulunmadığı belirtildi. Savunmada, ''İddia makamı, niyet okuyucu değildir, olamaz da... İddia makamı, somut gerçeklikten hareket eder, söylenilen sözü, söyleyenin iradesine rağmen anlamlandıramaz'' denildi. İDDİA MAKAMININ LAİKLİK YORUMU... Savunmada, Erdoğan'ın, çeşitli zamanlara ait konuşmalarındaki, ''...Şu anda biliyorum, bazı sıkıntıları yaşıyoruz. Bunu ben de yaşıyorum. Gönlümün derinliklerinde yatan hıçkırıklar var... Her şey zamana gebe ama sabırlı olmaya mecburuz... Halkının yüzde 99'u Müslüman olan ülkemizde şunu unutmayalım ve gerçekleri birbirine hiçbir zaman karıştırmayalım; İslam devleti olmak başka bir şey, bir İslam ülkesi olmak başka bir şey...'' şeklindeki sözlerinin Anayasa veya laikliğe aykırı olmadığı öne sürüldü. Savunmada, ''Anayasa ve laikliğe aykırı olan Başbakan'ın değerlendirme ve tespiti değil, iddia makamının laiklik yorumudur. Başbakan'ın bu açıklamalarından; ayrımcılık, laiklik karşıtlığı, takiye, İslam devleti çarpıtması, Anayasa'ya aykırılık ve parti kapatma gerekçesi asla çıkarılamaz. Aksine Başbakan'ın bu beyanları, hem Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nı hem de iddianamesini açıkça tekzip etmektedir'' ifadelerine yer verildi. Savunmada, ''meslek liselerinde yaşanan katsayı sorununun, Türk eğitimimin ortak sorunu'' olduğu ifade edilerek, Başbakan Erdoğan'ın açıklamasında, bu soruna değinmesinin Anayasa'ya aykırı bir yönü bulunmadığı kaydedildi. Savunmada, ''Bir Başbakan'ın, ülkesinde var olan bir soruna karşı duyarsız veya kayıtsız kalması düşünebilir mi? Elbette ki düşünülemez. Bizim katsayı sorununa yaklaşımımız, imam-hatip liseleri özelinde değildir, genel bir yaklaşımdır. Ancak bu sorunda taraf olanlar, her vesile ile 'meslek liselerindeki katsayı sorununu', sadece imam-hatip lisesi sorununa indirgemişlerdir. Eşitlikçi bir bakışı benimsedik. Bu yaklaşım laikliğe karşıtlık değil, laikliğin gerçek anlamı ile kullanılmasına yöneliktir'' görüşlerine yer verildi. İMAM HATİP LİSELERİ DE DEVLET TARAFINDAN KURULDU İmam hatip liselerinin de diğer liseler gibi devlet tarafından kurulduğu ve bu okulların da devletin gözetim ve denetimi altında faaliyet gösterdiği belirtilen savunmada, ''Bir yandan bu okulların faaliyetini sürdürmeyi Anayasa'ya uygun bir devlet görevi sayarken, diğer yandan bu okulların ve burada okuyan öğrencilerin sorunlarına dair değerlendirme ve tespitlerde bulunmayı ve sorunların giderilmesi için çaba sarf etmeyi Anayasa'ya aykırı saymak ve işin vahimi bu kabulün dayanağı olarak Anayasa'yı göstermek, hakla, hukukla ve Anayasa ile izahı kabil olmayan temel bir çelişkidir'' denildi. ''Üniversiteye girişte uygulanan katsayı adaletsizliğinin kaldırılmasını savunmanın ve bu yönde çalışma yapmanın, Anayasa'ya kesinlikle aykırı olmadığı'' ileri sürülen savunmada, şu görüşlere yer verildi: ''Hukuk devletinde sözler veya fiiller, söyleyene göre adalet terazisinde tartılmaz. İnsanların laiklik mi yoksa dindarlık mı gibi bir ikilemde bırakılarak bu ikisinin birbirinin alternatifi gibi yan yana konularak birisini seçmek zorunda bırakılmaları kabul edilemez. Laikliği savunmak adına bu gerçek ifade edilmiştir. Dolayısıyla bu sözlerde laikliğe karşı bir anlam ve laiklik ilkesine yönelik bir saldırı yoktur.'' İBRETLİK VESİKASI... İddianamede, Erdoğan'ın, ''kamuda başörtülü çalışmayı savunduğu'' yönünde sözleri bulunduğunun iddia edildiği belirtilen savunmada, bunun gerçeği yansıtmadığı, Erdoğan'a sorulan soruların, Erdoğan'ın sözleri gibi yansıtıldığı belirtildi. Buna ilişkin Anadolu Ajansı metinleri ve bazı gazete haberlerinden örnekler verilen savunmada, ''Bu açıklığa rağmen iddia makamının, Başbakan'a ait olmayan sözlerin, bizzat Başbakan tarafından sarf edilmiş gibi gösterilmesini, hukukla, Anayasa ile veya herhangi bir yasaya uygunlukla izah etmek mümkün değildir. İddia makamı, belki absürt veya belki akıl almaz yorumlar yapabilir ama asla yalan söyleyemez ve asla Başbakan'a da yalan söyletemez. Bu, iddia makamının hukuk anlayışını ve hukuk tanımazlığını ve keyfiliğini gösteren ibretlik bir vesikadır'' denildi. Savunmada, aksine, ''Erdoğan'ın, başörtülülerin kamuda çalışması gerekmediğini ifade eden sözleri''nin bulunduğu ifade edildi. ''Bir Başbakan'ın, ülkesinde yaşanan toplumsal bir sorunun çözümü maksadıyla yasa çıkarabilecek siyasal çoğunluğu olduğu halde bu yolu tercih etmeyip, mutabakat arayışı içinde olmasının Anayasa'ya veya laiklik ilkesine aykırı'' olamayacağı belirtilen savunmada, ''ayrıca hiçbir hukuk devletinde, özgürlük alanının genişletilmesi talebinin dillendirilmesinin hukuka aykırı olarak nitelendiremeyeceği'' öne sürüldü. Erdoğan'ın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Leyla Şahin kararıyla ilgili sözlerinin de iddianamede yer aldığı belirtilen savunmada, Anayasa veya yasalarda, 'mahkeme kararları eleştirilemez' diye bir kural bulunmadığı, mahkeme kararlarının da eleştirilebileceği kaydedildi. Savunmada, ''Herkes gibi Başbakan'ın da AİHM'in kararına katılmamak veya gerektiğinde eleştirme hak ve yetkisi vardır. İddia makamının bu hak ve yetkiyi, yok sayma veya yok etme hak ve yetkisi yoktur. Hiçbir hukuk devletinde iddia makamı, bir kişiyi, mahkeme kararındaki kabulün tersine konuştu veya mahkeme kararını eleştirdi diye siyasi yasaklı hale gelmesini talep etmez ve edemez'' görüşüne yer verildi. İDDİA MAKAMI NİYET OKUYUCU DEĞİLDİR Savunmada, Erdoğan'ın, ''Türkiye'nin pek çok çözüm bekleyen sorunları olduğunu, bunların çözümünün zaman aldığını, teşkilatlarından 'sabırlı olmalarını' ve 'tahriklere kapılmamalarını' istemesi ve 'her şeyin zamanı olduğunu ve bir yol haritası içinde yürüyeceğini' belirtmesinin, iddia edildiği gibi ''takiye'' değil, ''açık ve samimi bir ifade'' olduğu belirtildi. Erdoğan'ın, çok açık ve net bir biçimde düşüncesini açıkladığı ifade edilen savunmada, ''Bundan gizli anlam çıkarmak, ancak niyet okumakla, ancak kehanetle mümkündür. İddia makamı, niyet okuyucu değildir, olamaz da. İddia makamı, somut gerçeklikten hareket eder, söylenilen sözü, söyleyenin iradesine rağmen anlamlandıramaz'' denildi. AA
<< Önceki Haber AK Parti söylenmeyen sözleri savundu! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER