Avrupa Konseyi’nin de dâhil olduğu Sur meselesinde şimdi gözler yerel
seçimlerde
AK Parti ile DTP arasında yaşanacak rekabette…
Hem tarihî geçmişi hem de nüfusuyla
Diyarbakır’ın en önemli merkez ilçelerinden biri Sur. Diyarbakır’da Büyükşehir belediyeyi kazanmanın yolu da bu ilçeden geçiyor. Bugün Sur’u
tartışmaların odağına yerleştiren husus, belediyenin son altı aydır başkanı olmadan yönetiliyor olması. Süreç ise Demokratik Toplum Partisi’nden (DTP) başkan seçilen
Abdullah Demirbaş’ın “çok dilli belediyecilik
hizmeti” adı altında bir projeyi hayata geçirmek istemesiyle başladı. Başkan Demirbaş, 24 Haziran 2007 tarihinde “görevini kötüye kullandığı” gerekçesiyle koltuğundan uzaklaştırıldı. Yerine de “geçici” bir başkan atandı.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) sırf ilçe için bir seçim yapılmasını istemedi ve 7 Ocak 2008 tarihinde aldığı bir kararla yeni başkanın
Mart 2009’da yapılacak yerel seçimlerde seçileceğini duyurdu.
Nitekim tartışmalar da bundan sonra başladı. Eski belediye başkanı YSK’nın aldığı bu karardan memnun değil.
Aksiyon’a konuşan Demirbaş, kararın siyasi olduğu görüşünde. Ona göre seçim kararı hukuk dışı. Şimdiye kadar böyle bir karar alınmadığını savunuyor: “Mahalli İdareler Kanunu’nun 29. maddesine göre 60 gün süre tanınıyor. Ardından yeni bir seçime gidiliyor. Bize kararın tebliğ edilmesinin üzerinden aylar geçmesine rağmen seçim kararı alınmadı. Aynı
kanun maddesi eğer seçimlere bir yıldan az bir süre varsa problem yaşanan yerdeki seçim birlikte yapılıyor diyor. Ancak YSK daha 15 ay olmasına rağmen seçimlerin birleştirildiğini ilân etti. Burada iki kere
kural çiğnenmiştir.” Demirbaş, iç yargıda bekledikleri sonucu alamadıkları takdirde konuyu
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (
AİHM) götüreceklerini söylüyor.
Peki, iç yargı adına şimdiye kadar Demirbaş’ın yaptığı bir girişim var mı? Eski belediye başkanı, bu hafta içinde Diyarbakır
Cumhuriyet Başsavcılığı’na, “görevini kötüye kullandığı” gerçeksiyle YSK aleyhine suç duyurusunda bulunacaklarını söylüyor. Ancak bu itirazın alınan kararı değiştirmesi beklenmiyor. Başkan Demirbaş da bunun farkında zaten. Hâliyle meseleyi uluslararası boyuta
taşımaya çalışıyor. Eğer bu başvuru yapılırsa ilk kez bir mahalli idare seçimi uluslararası nitelik kazanmış olacak. Seçimlerle ilgili bir kararın AİHM’e taşınması mümkün; ancak
davanın sonucunun ne olacağını şimdiden kestirmek çok zor. Abdullah Demirbaş, eski bir belediye başkanı olarak AİHM’e kişisel başvuruda bulunabiliyor. Ayrıca, Sur ilçesinde yaşayan seçmenin de konuyu AİHM taşıma hakkı var. Alınan bilgilere göre DTP seçmeninden bir grup,
mağdur edildiklerini gerekçe gösterip AİHM’de hak arayacak.
Şüphesiz gerek Abdullah Demirbaş’a gerekse DTP seçmenine umut veren gelişme ise
Avrupa Konseyi’nin,
Sur Belediyesi’nde bir an evvel seçim yapılması için
Türkiye’yi uyarması. Bu hafta ortasında (26
Şubat) Avrupa Konseyi’nden bir
heyet, “Türkiye’de
yerel yönetimler ve
demokrasi” konulu bir
rapor hazırlamak için Türkiye’ye geliyor. Ayrıca, aynı tarihte başkent
Ankara’da Avrupa Konseyi’nin “Yerel Yönetimler Kongresi” de yapılacak. Sur Belediyesi’nin durumu da kongrede gündeme gelecek.
Peki, belediye başkanının görevden alınmasına yol açan gelişme nasıl başladı? Her şey Sur
Belediye Meclisi’nin
Ekim 2006’da “çok dilliliğin bir ihtiyaç olduğu” kararıyla başladı. Amaçlarının “tarihî zenginlikleri korumaya yönelik çalışmalar kadar kültürel zenginlikleri korumak ve hizmet etmek” olduğu belirtilen kararın arkasında Sur Belediyesi sınırları içinde yaşadığı söylenen topluluklara ait dillere belediye hizmeti götürme hedefi vardı. Bu konuda
Türkçe,
Kürtçe,
Arapça,
Ermenice, Keldanice, Süryanice ve
İngilizce broşürler basılarak
ilk adım atıldı. Bunun üzerine
İçişleri Bakanlığı olayı incelemeleri için müfettişleri görevlendirdi. Yapılan soruşturmalar neticesinde Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, 2
7 Haziran 2007’de “görevini kötüye kullanma, Şapka İktisası Kanunu ve Türk Harflerinin Kabulü Kanunu’na aykırı davranıp
ülke bütünlüğünü bozmak” suçundan dolayı başkanlıktan alındı.
Yasalara göre 60 gün içinde yeni bir seçim yapılması gerekiyordu. Ancak aradan uzun bir zaman geçmesine rağmen seçim kararı çıkmadı. Gerekçe olarak kararın henüz kesinleşmemiş olması gösterildi. Bu durumda ‘Çok dilli belediyecilik kararı’nın suç sayılması konusu karara bağlanmadan belediye başkanı görevden alınmış oldu. Hukuk tartışması
Danıştay 8. Daire tarafından karara bağlanıp 19 Ekim’de onaylandı. Ardından karar, 19
Kasım 2007’de İçişleri Bakanlığı Dava Daireler Genel Kurulu’na iletildi. Bu tarihten sonra YSK seçim için yeni bir karar çıkartma yerine süreci bir buçuk ay daha bekletip seçim karanını 7 Ocak 2008’de açıkladı.
HER PARTİ SUR’DA BİR GEDİK AÇMAK İSTİYOR
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde iki parti ön plana çıkıyor: AK Parti ve DTP. Diğer partilerin ise esamisi okunmuyor. 104 bin nüfusa sahip ilçede AK Parti, 2004’teki yerel seçimlerde oyların yüzde 36’sını aldı. SHP ile güç birliği ittifakına giren
DEHAP (Demokrasi Halkın Partisi) adayı Abdullah Demirbaş ise oyların yüzde 56,63’ünü alarak belediye başkanı seçildi. DYP’nin yüzde 2,24 oranında oy aldığı seçimde diğer partiler yüzdeye bile giremedi. 22 Temmuz’da yapılan genel seçimlerde AK Parti, oy oranını yüzde 15’ten yüzde 36’ya çıkardı. DTP’nin oyları ise yüzde 45’ten yüzde 39’a düştü. Şimdi iki parti Mart 2009’da yapılacak seçimi kazanmak için büyük mücadele veriyor.
HAŞİM SÖYLEMEZ- AKSİYON