Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı,
AK Parti ile
Deniz Feneri e.V'nin ilişkisini ortaya koyabilecek bir belgeye rastlamadı.
AK Parti ile Deniz Feneri
Almanya arasında ilişki kurulamadı.
Habertürk'ün haberine göre, Almanya'da başlatılan Deniz Feneri e.V
davasıyla ilgili
Türkiye'de başlatılan
soruşturma sürerken, laikliğe karşı eylemlerin odağı olduğu gerekçesiyle hakkında açılan
kapatma davasında
Hazine yardımında
kesinti cezası alan AK Parti'ye,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan iyi haber geldi. Deniz Feneri e.V.'ye ilişkin
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan istediği
dosyaların incelemesini tamamlayan
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı dernekle AK Parti'nin ilişkisini ortaya koyabilecek bir belgeye rastlamadı. Böylece AK Parti'nin yurtdışındanmaddi yardım aldığı iddialarına ilişkin soruşturma tamamlandı. Dosya rafa kaldırıldı.
12 KLASÖR 2.5 AYDA İNCELENDİ
29
Mayıs tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na özel bir kurye ile gönderilen ve 12 klasörden oluşan dosyanın incelenmesi 2.5 ay sürdü. Dosyada Deniz Feneri e.V 'nin
Mali Müdürü Firdevsi Ermiş ile Mehmet Gürhan arasındaki bir para alışverişine ilişkin paranın teslim yerinin “
Başbakanlık” olduğunun not düşüldüğü bir makbuz özel olarak incelendi. Fakat bu makbuz da AK Parti ile dernek arasında bir ilişki kurulması için yeterli
delil sayılmadı. Öte yandan dosyanın adli boyutu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından halen inceleniyor.
KAPATMA GEREKÇESİ
Anayasa'nın 69.maddesine göre, siyasi partilerin
yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayanlardan maddi yardım alması temelli kapatılma gerekçesi sayılıyor. Almanya'da açılan Deniz Feneri Derneği davasında derneğin 3 yöneticisi
dolandırıcılık suçlamasıyla yargılanmıştı. Mehmet Gürhan 5 yıl 10 ay,Mehmet Taşkan 2 yıl 9 ay ve Firdevsi Ermiş 1 yıl 10 ay ceza almıştı. Almanya mahkemeleri Deniz Feneri'nin 5 yılda, 20 binden fazla kişiden 41milyon
Euro bağış topladığını bu bağışlardan 17milyon Euro'nun Türkiye'ye gönderildiğini tespit etmişti. Türkiye'ye gönderilen bu paranın 8 milyonunun Türkiye Deniz Feneri'ne gittiği, geri kalanının ise başka yerlerde kullanıldığı iddiaları ortaya atılmıştı.