Kriz sonrasındaki gece düzenlenen basın toplantısı gergin geçiyordu. Plassnik ve Rehn sert uyarılar yapıyordu. Bir ara Gül, önüne getirilen notu okudu ve gülmeye başladı.
Efendim, gülümseyin!
Kriz sonrası gece yarısı düzenlenen basın toplantısı gergin geçiyordu. Plassnik ve Rehn sert uyarılar yapıyordu. Bir ara Gül, önüne getirilen notu okudu ve gülümsemeye başladı. Not danışmanı Tan'dan geliyordu: Efendim, gülümseyin!.
Pazartesi günü Avrupa'yla yoğun bir mücadele ortamında geçen uzun saatler sonunda Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ü güldüren ilk olay, yakın danışmanı ve Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Namık Tan'dan gelen yazılı bir hatırlatma notu oldu. Dışişleri Bakanı Gül, pazartesi gecesi geç saatlerde uzun pazarlıklar sonucunda Türkiye'nin fiili müzakerelere başlaması için Kıbrıs Rum kesiminin vetosunun kalması sonrasında Lüksemburg'daki AB dışişleri bakanları toplantısına geldi. Ancak Gül'ün 7 saat süren pazarlık ve uzun bir uçak yolculuğu sonrasında yapılan Ortaklık Konseyi ve Hükümetlerarası Konferans da Kıbrıs ve reform konularında zaman zaman sıkıntılı konulara sahne oldu.
PLASSNİK SERTLEŞİNCE
Toplantıların bitiminde Gül'ün AB dönem başkanı Avusturya'nın Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik ve AB Komiseri Olli Rehn'le yaptığı basın toplantısında da yine samimi görüntüler yerine sert ifadeler hakimdi. Açıklamalarına "Bugünkü gecikme sürpriz değil, bir uyarı olarak algılanmalıdır" diye başlayan Plassnik, yanında Gül ve başmüzakereci Ali Babacan oturmasına karşın sözlerine "Ankara Protokolü'nün uygulanması konusundaki gecikme hayal kırıklığı yaratmıştır. Türkiye'nin Kıbrıs dahil tüm üye ülkelerle ilişkisini normalize etme beklentimiz net" dedi. Rehn de AB'nin Türkiye'nin ek protokolden gelen yükümlülükleri çerçevesinde limanlara da uygulanması gerektiğini güçlü bir şekilde vurguladı, Türkiye'de reformların yavaşladığından, gayri-müslimlerin din özgürlüklerine yönelik kısıtlamalardan ve son aylarda ifade özgürlüğü yolunda gelen kötü haberlerden söz etti.
KIBRIS İLİŞKİLERİ ZEHİRLEMESİN
Gül, bu atmosferde başlayan basın toplantısında muadillerinin sözlerine yanıt veren bir üslupla Türkiye'nin Kıbrıs konusundaki pozisyonunu anlattıktan sonra "Pozisyonumuz budur ve değişmeyecektir. Söz ettiğiniz tren kazası olursa, bunun sorumlusu Türkiye ve Kıbrıs Türkleri değildir. (...) Kıbrıs konusunun Türk-AB ilişkilerini zehirlememesi lazım" dedi. Basın toplantısı sırasında Gül'ün önüne bir yazılı not geldi ve bu notu okuyan Gül'ün önce gazetecilere, ardından Plassnik'e bakarak gülümsemesi, gazetecilerin dikkatini çekti. "Uzun günün ilk tebessümü"nün ardındaki sır, ertesi sabah kahvaltı sırasında belli oldu. Bir grup gazeteciyle kahvaltı eden Gül, "Dün neden bir anda gülümsemeye başladınız? Ne yazıyordu o notta" sorusun üzerinden cebinden bir kağıt çıkardı.
KAHRAMAN OLURDUM AMA...
El yazısı not, Dışişleri Sözcüsü ve Gül'ün yakın danışmanı Namık Tan'dan gelmişti. Tan, "Efendim, Çok gerginsiniz. Kameralar için iyi değil. Gülümserseniz iyi olabilir" diye yazmıştı. Gül, gergin günün anısına notu saklamış. O gece gazetecilere hislerini şöyle özetledi: "Ben realistim. Heyecan ve hislerimle hareket etsem, 17 Aralık'ta dönerdim; 3 Ekim'de gitmezdim. Hatta Türkiye'de de kahraman ilan edilirsim. Yüzbinlerce kişi gelirdi havaalanına. Ama doğru olmazdı."
Aslı Aydıntaşbaş/Sabah
Sitemizi kullanmaya devam
ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz.
Detaylı bilgi almak için Çerez Politikasını ve Gizlilik Politikasını inceleyebilirsiniz.