Gül, “17 Aralık’ın ardından 3
Ekim geldi ve o kadar hızlı gidiyor ki bu AB meselesi, taramalar başladı 9 fasılda ilk ve ayrıntılı taramalar bitti, fiili müzakareye de
Avusturya dönem başkanlığında başlayacağız” dedi. Bakan Gül ayrıca “17 Aralıktan sonra yavaş gidildiğine yönelik
eleştiriler oldu, yaptıklarımızı daha fazla anlatmamız gerektiğini bu sayede gördük ve 3 Ekim böyle geldi, bu işin tarihi noktası 3 Ekimdir. Resmen
Türkiye artık istikameti belli olan yola bu tarihte girdi” diye ekledi.
AB YOLUNDA 301. MADDE
301. maddenin müzakerelerde önümüze sorun olarak çıkmasını istemiyoruz diyen
Dışişleri Bakanı, bu konuda bir provokasyonun olduğunu vurguladı.
Orhan Pamuk davasına vurgu yaparak "Bu davalarla, bazılarını daha fazla tanınıyor, bazılarının kitapları satılıyor ancak Türkiye ne kadar büyük zararda bu konuda bu da bilinmeli, Türkiye aleyhtarlığı propoganda ediliyor, 3 senedir Türkiye hep başarılarıyla
gündeme geldi, bize çok zarar veriyor bunlar" diyen Gül "Çok dikkatli olmalıyız, suç varsa hoş görülmemeli, ama fikir hürriyeti de olacaktır bunun yanısıra kendi ülkemizde değerlerimize bir saygısızlığı da istemeyiz, Eleştiri ve
hakaret arasındaki ince çizgiye dikkat edilmeli" dedi
KIBRIS KONUSU
Uluslar arası
toplum Türkiye’nin iyi niyetini artık anlamalı diyen
Özel Gündem konuğu Gül, "Türkiye artık günah benden gidiyor diyor, biz bugüne kadar inanılmaz faturalar ödedik bu mesele yüzünden, buiş olmazsa o zaman biz de şunu deriz: Biraz başkaları ödesin bu faturaları... Ve ödüyorlar şu an,
bakan gözler bunu görüyor. Umuyoruz bu sorun çözülsün., düşmanlıklar bitsin,
işbirliği olsun, biz bunun için gayretliyiz biz bunun için gayret ederiz ama olmazsa yapılacak bir şey de yok" dedi.
Papadopulos’un BM'nin devre dışı kaldık şeklinde demeci bulunduğunun hatırlatılması üzerine de Gül, "biz üç şartı kabul ettirdik demesi tamamen safsata, BM devre dışı kalamaz. Bunlara inanmayalım. BM bunu kabullenemez" dedi