AK Parti'nin kuruluş sürecinde parti tüzüğünü ilk kaleme alan ve "3 dönem yasağı"nın mucidi,
Gümrük ve
Ticaret Bakanı
Hayati Yazıcı, bugün gündemde olan 132. maddenin 11 yıl önce tüzüğe konuluş öyküsünü anlattı.
Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Erdoğan başta olmak üzere 73 AK Partili milletvekilinin Meclis çatısı altında siyasete bir dönem ara vermesine yol açacak düzenlemeyi 11 yıl önce tüzüğe kendisinin yazdığını anlatan Bakan Yazıcı, "Maddeyi o zaman
taslak hazırladığımız tüzüğe yazan benim. Ben yazdım, getirdim. Aylarca uğraştık üzerinde. Sonra da madde madde okuduk müzakere ettik. Sonunda tüzük komisyonu bizim hazırladığımız taslağı kabul etti. Kimsenin
itirazı olmadı" dedi.
O zaman seçim süresi 5 yıldı
Tüzüğü yazdıkları dönemde seçimlerin 5 yılda bir yapıldığını kaydeden Yazıcı, "Tüzüğe yazarken süre olarak 15 yıl öngördük. Ard arda 5+5+5 ve 15 yıl bayağı uzun bir zaman dedik. Ama tabi biz seçimleri 4 yıla indirdik" dedi. 2001’de yakın tarihte siyasetteki kötü örneklere bakarak bu düzenlemeye gerek gördüklerini aktaran Yazıcı,
"İsim vermeyeceğim ama adam kaç dönemdir milletvekili. Seçim kampanyasında dolaşıyorsunuz, o vekil. Geliyor, birisi hoşuna gidiyor, vatandaşa ‘bir dahaki dönem beraber gideriz Meclis’e’ diyor. Hala Meclis’e gidecek adam kaç dönemdir vekil,
yaşı olmuş 70-75. Yanındaki adama ‘beraber gideriz’ diyor, ‘Benimki yeter’ demiyor. Bizim koyduğumuz madde ‘seninki yeter’ diyor” dedi.
Başbakan da ‘sen yazmıştın’ diyerek bana sordu
3 DÖNEM sınırlamasına ilişkin düzenlemenin mevcut haliyle biraz katı olduğunu ifade eden Yazıcı, Başbakan Erdoğan’ın da kısa süre önce kendisi arayıp tüzükteki maddeyi sorduğunu anlattı: "15 yıl uzun zaman. O zaman kimse de buna itiraz etmedi. Fazla tartışılmadı da. Ama
geçenlerde Sayın Başbakanımız aradı ve bana ‘Ya 3 dönem peş peşe mi? Hiç ara verip olmuyor mu?’ dedi. ‘Olmuyor’ dedim. ‘Yok, yok dedi o zaman sen yaptın bunu’ dedi. O düzenleme biraz rijit yapılmış. 3 dönem seçilen kişi bir daha
aday gösterilemez demiş. Yorumlarda duyuyorum sanki aday gösterilse, seçilemeyen de bir daha gösterilemez gibi o yanlış. Ha orada belki ‘peş peşe’ demek lazım belki. Bir ara vererek öyle getirmek lazım. Sanki 3 dönemden fazla ilişiği kesilir gibi bir şey biraz rijit olmuş. Daha esnek düzenlenebilirdi."
Benim de bu 3. dönemim
KENDİSİNİN de bu dönem üçüncü dönemi doldurduğunu ve 11 yıl önce koyduğu maddeye takılacağını işaret eden Bakan Yazıcı, dönem sonunda ne yapacağına ilişkin soruya, "Ben siyasette hayatımı hiç böyle planlayan bir tarzım yok. Tabi ki öngörülerim var gözüm kapalı değilim bir perspektifim, bir bakışım var. Bir yürüyüşüm var. Doğru ama burada ‘işte bu kategoriye girenler bir kısmı belediye başkanı belediye başkanları vekil olur’ yorumları yapılıyor. Ee yeter başkaları da olur yani. İlla usulen böyle olacak diye bir şey yok. O yakıştırmadır. Parti bunun değerlendirmesini yapacaktır. Kiminle daha iyi sonuç alınacağını, Tayyip Bey takdir edecek, konuşup tartışarak listeleri oluşturacaklar. Partinin yetkili organları karar verecek. Böyle bir
kural konmuş burada siyasette. Bu bir ara
istasyon bu."
Statüler ömür boyu sürmemeli
Sınırlamanın siyasette yeni bir dilden kaynaklandığını aktaran Yazıcı, "İnsanların bir yerde bir statü edindikten sonra o statüyü hep sürdürmesinin, diğerlerinin belli düzeyde kalmasının doğru olmayacağı, bunun siyasete aktiviteyi azaltacağını düşündük. Kuralı o amaçla koyduk. İnsanların önünü açmak için" dedi.