Sonucu ne olursa olsun içtüzüğün kendilerine verdiği görevi yerine getireceğini belirten Arınç, "İçeride 367, 567 aramam. İçeride yeterli çoğunluğu (184) gördüğüm zaman açarım. Yeterli çoğunluğun ne olduğu da Anayasa'da iki kere iki dört eder gibi yazılmış. Ona bağlıyım ben." dedi.
TBMM Başkanlık Divanı toplantısından sonra gazetecilerin sorularını cevaplandıran Arınç, bağımsız milletvekillerini arayıp,
cumhurbaşkanı seçimi ilk tur oylamasına katılmalarını istediği yönündeki haberleri yalanladı. Arınç,
Meclis başkanı olarak böyle bir işe kesinlikle kalkışmadığını belirtirken, bu yöndeki haberleri yakıştırma ve
iftira diye nitelendirdi. Oylamaya ilişkin soruyu cevaplarken,
içtüzük kurallarını aynen uygulayacağına dikkat çeken Arınç, bugünkü oturumu 'yüzde 95'in kabul ettiği bir anlayış' içinde yöneteceğini kaydetti. Kendisi açısından her şeyin berrak olduğunu belirten Arınç, "Sonucu ne olursa olsun biz içtüzüğün bize verdiği yerine getireceğiz. Meclis içinde de dışında da gerekli müracaatta bulunabilirler. O mahkemeye mi, bu mahkemeye mi, nereye isterlerse gidebilirler.
Yargı kararı emsal de olacaktır. Olay kilitlendi,
senaryo yüzlerce,
demokraside hepsine çözüm vardır." ifadelerini kullandı.
DYP ve Anavatan'ın
erken seçim taleplerini değerlendirirken, daha önce de 'sine-i millet, erken seçim, Meclis yaşlandı' dendiğini hatırlatan Arınç, bunların hepsinin sözde kaldığına işaret etti. Önceki gün YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'e yönelik saldırı girişiminden müteessir olduğunu belirten
TBMM Başkanı, "Gerilimin yumuşatılması için ne söyleyebilirsiniz?" sorusuna şu karşılığı verdi: "Gerilim psikolojisi veya stratejisi bazıları için kaçınılmaz olabilir. Bundan fayda ve medet umanlar olabilir. Herkesin normalleşme yönünde talepleri ve istekleri olmalıdır. Siyasetçilere, düşünen insanlara, basına görev düşüyor. Çok yüksek bir gerilim olduğu kanaatinde değilim. Herkes meydanlara çıkabilir, biz bunlara bir zenginlik içinde bakarız.
Türkiye, bir üçüncü dünya ülkesi, bir muz cumhuriyeti değil. Siyasi krizlerin bile çözümü bulunmuştur. Herkes, her şeyi yapabilir. Yeter ki hukuk, demokrasi içerisinde kalsınlar."