Ankara'da Kızılay Meydanı'nda polis amirlerinin yetiştiği okulun kapatılmasına karşı düzenlenen eylemde ilginç bir de ironi yaşandı. Polis yetiştiren okulların kapatılmasını protesto edenler, çok sayıda sivil polis tarafından kamera ve fotoğraf makinesi ile kayıt altına alındı. Kızılay Meydanı'nda haber kameramanlarının ve foto muhabirlerinden daha fazla sayıda olan polis, gösteriye katılanların ve izleyenlerin video ve fotoğraf kaydını aldı.
POLİS ANIT ÖNÜNDE AÇIKLAMAYA İZİN VERMEDİ
Polis Koleji ve Polis Akademisi'nden bir grup öğrenci, Kızılay'daki Zafer Anıtı önünde toplandı. MHP Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu, Polis Kolejleri Mezunları Derneği Başkanı Mustafa Özgen, GÜSAM Başkanı Ercan Taştekin gibi isimler ve emekli emniyet müdürleri de öğrencilere destek vermek için meydana geldi. Burada öğrenciler İstiklal Marşı ve saygı duruşundan sonra anıtın önünde açıklama yapmak istedi. Ancak polis izin vermediği için Güvenpark'ın yanındaki sokakta bir basın açıklaması yapıldı.
MHP MİLLETVEKİLİ TÜRKOĞLU: AKP HERKESE ZULMETMEYE DEVAM EDİYOR
Açıklamada önce MHP milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu konuştu. Türkoğlu, "Adalet ve Kalkınma Partisi kendisi gibi düşünmeyen herkese zulmetmeye devam ediyor. Adalet ve Kalkınma Partisi kendiyle beraber yürümeyen herkese hain, darbeci, diye iftira atmaktan geri kalmıyor." dedi.
İÇ GÜVENLİK PAKETİ'NDEKİ İLGİLİ MADDE YETERİ KADAR TARTIŞILMADI
Yaklaşık 4,5 - 5 aydan bu yana TBMM ve Türkiye gündemine getirilen bir iç güvenlik paketini tartıştıklarını belirten MHP milletvekili, "Bu paketle toplum daha çok temel hak ve hürriyetlerin elden alınması temel hak ve hürriyetlerin kullanımının sınırlandırılmasına odaklandı. Toplum daha çok jandarmanın Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın siyasallaşmasına odaklandı. Daha çok onları tartıştı.Toplumun az tartıştığı hususlardan birisi vardı ki o da bugün bu toplantının sebebi. Emniyetin insan kaynağını personel kaynağını oluşturan vasıflı emniyet personeli yetiştiren Türkiye'de tek, bir numara; dünyada da muadilleri arasında en önce gelen kurumlardan iki tanesi o tasarıyla kapatıldı geçen hafta yasanın onanması ile birlikte." diye konuştu.
AKP'NİN YAPTIĞI KOSKOCA BİR YALAN
Bunlardan birisinin Polis Koleji diğerinin de Güvenlik Birimleri Fakültesi olduğunu belirten Türkoğlu, şöyle devam etti:
"Fakültedeki çocuklar genç kardeşlerimiz paralelci olmakla itham edildiler, devlete karşı olan bir yapı olarak topluma lanse edildiler ve çözüm olarak da okulun kapatılması ortaya kondu. Oysa eğer gerçekten darbeciler varsa bu okullarda bu çocukların bu delikanlıların cezalandırılması gerekmez miydi? Eğer gerçekten darbeciler var ise bu okullarda bu gençlerin mahkemelerde hesap vermesi gerekmez miydi? Onların başka okullara nakledilmeleri darbecilikle nasıl izah edilebilir? Bu koskoca yalan idi. AKP bu düzenleme ile dünyanın sayılı okullarından Türkiye'nin bir numaralı okullardan birini kapatırken yaptığı şey bu okulların mensubu güzide gencecik ve pırıl pırıl ve girdikleri her imtihanı başarı ile geçmiş en yüksek puanlarla geçmiş bu çocukları hem damgalamak hem de mağdur etmek suretiyle bir haksızlığa daha imza atmıştır. Hem polis koleji hem akademi emniyet teşkilatı emniyet teşkilatına çok kıymetli insanlar kazandırmıştır. Bunlardan bir kısmı vazife başında şehit olmuşlardır. Bu okulu kapatanlar bu şehitlere yarın huzuru mahşerde nasıl hesap verecekler? Bu şehitlerin ailelerine bu okullarda şehitler yetişiyordu şehit olmayı göze alanlar yetişiyordu ama şimdi başka bir şey yetişiyor yalanını nasıl açıklayacaklar? Bu genç kardeşlerimizi AKP'nin bu antidemokratik zulüm yasası devletten soğutmuştur. Adeta devlete düşman hale getirmiştir. Bu gençleri kaybetmek bu gençlerin elinden eğitim haklarını almak kimin haddine?"
BU HAKSIZLIĞIN GİDERİLECEĞİ SÖZÜNÜ VERİYORUM
TBMM'nin bu gençlerin okuduğu okulu kapatma hakkı olmadığını vurgulayan Türkoğlu, "Bir yasa ile okul kapatma yetkisi olsa bile bu çocukların elinden bu eğitim hakkını alma hakları yoktur. AKP bir zulme bir hakkın gasp edilmesine TBMM'yi alet etmiştir. Bu bir zulümdür. MHP olarak nerede bir zulüm varsa karşısında durduk. Nerede bir zulüm varsa karşısında duracağız. Eğer 7 Haziran'da Türk millet MHP'ye bir imkan verirse herkes bilsin ki bu mağduriyetleri gidermek bizim boynumuzun borcudur. Genç arkadaşlarımıza bu haksızlığın giderileceği sözünü taahhüdünü veriyorum." diye konuşmasını tamamladı.
MEZUNLAR DERNEĞİ BAŞKANI: GÖNDERİLEN OKULLARDA PROGRAM DENKLİĞİ YOK
Ardından Polis Kolejleri Mezunları Derneği Başkanı Mustafa Özgen de kısa bir açıklama yaptı. Özgen, "Bugüne kadar 10 bin 864 mezun veren Polis Koleji ve 17 bin mezun veren Polis Akademisi bu 4 Nisan tarihinde yürürlüğe giren yasa ile kapatılmış, öğrencileri haksız ve hukuka aykırı bir şekilde ilişkileri kesilerek polis koleji öğrencileri anadolu liselerine polis akademisi öğrencileri de iktisadi ve idari bilimler fakültelerine gönderilmişlerdir. Polis koleji gibi meslek derslerinin yoğun olduğu bir okulda okuyanların Anadolu liseleri ile hiçbir müfredat denkliği yoktur. Polis akademisi öğrencilerinin iktisat ve idari bilimler fakülteleri il hiçbir müfredat denkliği yoktur. Program denkliği yoktur." dedi.
ÖNCE ANAYASA MAHKEMESİ'NDE OLMAZSA AİHM'YE TAŞIYACAĞIZ
Dernek Başkanı, hukuksuz yasaya karşı hukuki itirazlarda bulunacaklarını da dile getirdi: "Bu yasadışı, hukuka aykırı işlemlerin iptali için hukuku bürolarımız vasıtasıyla öncelikle idare mahkemelerinde anayasaya aykırılık iddiasıyla dava açmaya hazırlanıyoruz. Önümüzdeki hafta bu davaları açacağız. İdare mahkemelerinin iddiayı ciddi bulması halinde Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğiz. Anayasa Mahkemesi'nin özellikle bizim için önemli olan Polis Koleji ve Polis Akademisi'nin kapatılmasını düzenleyen 47. maddesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali halinde konu çözülmüş olacak. Aksi takdirde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne konuyu götüreceğiz. Bu çocuklar için hukuk yolları Türkiye'de tüketilmeden sonuna kadar hukuki zeminde her türlü mücadelemizi yapacağız."
AYNI HATAYI ADNAN MENDERES DE YAPTI
Bu siyasi hatalar tarihte birkaç kez daha olduğunu söyleyen Özgen, "1950 yılında polis akademisi ve koleji Adnan Menderes hükümeti döneminde kapatıldı. Fakat büyük bir hata yaptığını anladığı için aynı hükümet yeniden açtı bu okulları. Daha ne ihtilal vardı ne darbe vardı. Çünkü bir ordunun kıymeti zabitanın kıymeti ile ölçülür demiş Atatürk. O zaman polisin en kıymetli unsurları da mutlaka ve mutlaka amirleri olmak zorundadır. Emir verme durumunda olan kişiler sorumluluk taşıyan insanlardır." dedi.
Özgen son olarak, "Değerli kardeşlerimizin haklarını sonuna kadar savunmakta kararlıyız." diye kaydetti.
AKADEMİ ÖĞRENCİSİ: HİÇBİR HAKKIMIZDAN FERAGAT ETMEYECEĞİZ
Ardından da Polis Akademisi'nden bir son sınıf öğrencisi, diğer öğrenciler adına şu açıklamayı yaptı: "Bugün 11 Nisan. Dün 10 Nisan Polis Bayramı'ydı. Polis Bayramı'nda okulla ilişiğimizi kestiler, yeni çıkan İç Güvenlik Yasası ile ilişiğimiz kesildi ve okulumuzdan ayrıldık. Son polis bayramımızı buruk bir sevinçle kutladık. Mezuniyetlerine 2 ay kalan arkadaşlarımız var. Bizim eğitim hakkımız elimizden alınarak iktisadi ve idari bilimler fakültesine gönderilmekteyiz. 13 yaşından beri ailemizden uzakta yatılı disiplin altında eğitim görmekteyiz. Bunu yaşayan bilir, herkes bilmez. 13 yaşında aileden uzak kalmayı gözyaşları içinde gurbete gelenler bilirler. 5 Mart sabahı saat 05.50'de Meclis'te kabul edilen madde ile Polis Akademisi kapatıldı ve eğitim hakkımız elimizden alındı. Belki şimdi gidiyoruz ama hiçbir hakkımızdan feragat etmedik etmeyeceğiz. Bizim dengimiz iktisadi ve idari bilimler fakültesi değildir. Polis kolejine liselere giriş sınavında ilk 5 bine girerek yerleştik. Aramızda liselere giriş sınavında 100 soru üzerinden 100 tam doğru yapan arkadaşlarımız vardı. Buraya hakkımızla girdik bir gün adaletin yerini bulduğu gün yine hakkımızla gireceğiz. Ailelere de seslenmek istiyorum. Hukuk fakültesinde veya tıp fakültesinde okuyan çocuklarınız vardır. Son sınıfta hukuk fakültesinde 4. sınıfta okuyan çocuğunuza hadi kanun çıkardık senin işletmeye gönderiyoruz deseler ne derler. Bugün bize yapılanlar yarın size de yapılabilir."
APOLETLERİNİ MİLLETE EMANET ETTİLER
Ardından aynı öğrenci, polis akademisi apoletini "Millete emanet ediyorum" diyerek yere bıraktı. Ardından da diğer öğrenciler kendi apoletlerini, kimliklerini ve polis şapkalarını aynı şekilde yere bıraktı.
ŞEHİT POLİSLERİN İSİMLERİ ANILDI
Bir başka öğrenci ise görev başında şehit olan Cem Kervan, Semih Balaban, Gaffar Okan gibi polis amirlerinin isimlerini okudu. Yine bir başka öğrenci de bir şiir okudu.
HABERCİDEN ÇOK POLİS KAYIT YAPTI
Bütün bu gösteri ve açıklamalar, başından sonuna kadar da görevli polis memurları ve sivil istihbarat görevlileri tarafından kayıt altına alındı. Sayıları, gösteriyi takip etmek için orada bulunan basın mensuplarından da fazla olan polisler, hem gösteriye katılanları hem de gösteriyi izleyenleri görüntülü olarak kayıt altına aldı.