Almanya, PISA testlerinde yakaladığı başarıyı koruyor. Hedeflenen başarıdan ise hala uzak. Dersleri zayıf öğrenci sayısı azalmış olsa da 2009 yılından bu yana devam eden duraklama yüzünden çok sayıda öğrenci hala en basit hesapları yapmakta veya metinleri okumakta zorluk çekiyor. OECD'ye göre bunun maliyeti ağır olacak.

Almanya, derslerinde zayıf öğrencilerin teşvikine devam ediyor. İstenen hedefe ise henüz ulaşılmış değil. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) 2001 yılında ortaya koyduğu şoke edici PISA araştırmalarından sonra düzelme gösteren ülke büyük bir yol kat etmiş olsa da, eğitim çevrelerine göre, özellikle dersleri zayıf olan öğrenciler söz konusunda durum hala iç açıcı değil. 2012 yılında toplanan PISA bilgilerinin özel bir değerlendirmeye tabi tutulması ile elde edilen sonuçlarda öğrencilerin özellikle Matematik bilgisine odaklanılmış.

OECD koordinatörü Andreas Schleicher'e göre Almanya OECD ülkeleri arasında dersleri zayıf öğrenciler açısından 2003 yılına göre daha iyi bir konuma gelen nadir ülkeler grubunda yer alıyor. Bunda, küçük yaşta teşhis ve teşvik gibi önlemler önemli rol oynamış ve derslere kendini veremeyen çocuklar daha hızlı ve daha iyi tespit edilip teşvike tabi tutulmuş. Schleicher, anaokullarında daha çok eğitim, tüm gün eğitim veren okulların sayısının artması, Almanya çapında getirilen eğitim standartları ve daha iyi öğretmen eğitiminin elde edilen olumlu sonuçta etkili olduğunu dile getirdi.

EN BASİT ÖDEVLERİ BİLE ANLAMIYORLAR

Schleicher için derslerinde zayıf olan öğrencilerin sayısının azalması yeterli değil. Çünkü 15 yaşındaki öğrencilerin hala yüzde 12 ila 18'i Matematik, okuma ve fen bilimlerinde temel bilgi açısından kötü durumda ve OECD için bu bilgiler gençlerin topluma ve iş dünyasına katılımları açısından gerekli. Çıkan sonuçlara göre bu yaştaki gençler, diyagramları anlamada, Euro'yu Dolar'a çevirmede, metinleri okumada zorluk çekiyor. Schleicher durumu şöyle özetliyor: "Sadece belli bir manayı anlamanın veya en basit bilgilerin istenmesinin söz konusu olduğu basit okuma ödevlerinde bile zorluk çekiyorlar." OECD'nin sıfırdan başlayıp altıya kadar çıkan verimlilik çıtasında bu çocuklar birinci basamakta yer alıyorlar.

Araştırmaya göre Almanya'daki 15 yaşına basmış öğrencilerin yüzde 18'i Matematik'te düşük performans gösteriyor. Bu oran 140 bin öğrenciye tekabül ediyor. OECD ortalaması ise yüzde 23. Öğrencilerin yüzde 14'ü okuma konusunda aşırı zorluk çekiyor. Bu oran OECD ülkelerinde ortalama olarak yüzde 18 olarak hesap edilmiş. Almanya'da öğrencilerin yüzde 12'si fen bilimlerinde çok kötü durumda. OECD ortalaması ise yüzde 18. Bu derslerin tamamında zayıf öğrenci sayısı Almanya'da 70 bin olarak kayıtlara geçmiş.

ZARAR 3,6 TRİLYON EURO'YU BULUYOR

OECD için bu durum büyük bir iktisadi zarar anlamına geliyor. Bu gençlerin iş hayatı üzerinden bakıldığında kayıp 3,6 trilyon Euro olarak tahmin ediliyor. Bu yüzden OECD, derslerinde zayıf öğrencilerin daha erken bir vakitte tespit edilmesini, sosyal durumu zayıf olan ailelerden gelen öğrencilerin daha güçlü bir şekilde desteklenmesini ve kırsal alanda yaşayan öğrencilere özel teşvik programları geliştirilmesini istiyor. OECD'ye göre Almanya derslerinde zayıf öğrenciler konusunda özellikle 2003 ila 2009 yılları arasında ciddi ilerleme kaydetmiş ve bugüne kadar da duraklamış.

Türkiye ise Almanya'dan çok daha gerilerde. Matematik dersindeki başarı ile ilgili araştırmadan çıkan sonuca göre Türkiye'de okula giden öğrencilerin yüzde 42'si bu dersten zayıf not alıyor. CİHAN