Peynir ekmek gibi BMW satılan ülke eşekten nasıl düştü?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Ağustos 6 2018
''Kendimizi darı ambarındaki tavuk gibi hissetmemizi sağlayan küresel mekanizma şöyle işliyordu: Türk bankaları, yurtdışından çok ucuza (yani çok düşük faizle) borçlanıyor, aldıkları parayı getirip yurtiçinde düşük faizle vatandaşa dağıtıyordu. BMW kredisi işte böyle 0.59’a inmişti. İstanbul’un dört bir yanında mantar gibi biten inşaat projelerinin sırrı da buydu.''
Peynir ekmek gibi BMW satılan ülke eşekten nasıl düştü?
Barış Soydan / T24
Peynir ekmek gibi BMW satılan ülke eşekten nasıl düştü?

“Geçmişte lüks oto sahibi olmak ancak yüksek gelir grubunun harcıyken bugün orta sınıf da BMW veya Mercedes sahibi olabiliyor. Artık herkese uygun BMW bulmak mümkün.”

BMW’nin Türkiye’deki alt distribütörlerinden birinin genel müdürü, 2015 yılında yaptığımız görüşmede böyle demişti. Bugün bu sözler Türkiye’nin bir zamanlar kapıldığı sahte zenginlik hissinin göstergesi olmaktan başka bir anlam taşımıyor.

Amerika ve Avrupa Merkez Bankaları, 2008 Krizi’nin 1929 benzeri bir buhrana dönüşmesini engellemek için son 10 yılda “Parasal genişleme” programı uyguladılar. “İnsanlar parasını tasarruf edeceğine harcasın da ekonomi canlansın” düşüncesiyle faizleri (reel olarak) eksi seviyelere çektiler. Küresel sermaye kendi evinde para kazanamaz olunca yüksek getiri peşinde Türkiye’nin de aralarında olduğu gelişen ülkelere aktı.

BMW’nin halka inmesinin sırrı işte buydu. Bu dönemde 0.59 faizle BMW kredisi veriliyordu. 0.59! Bugünkü otomobil kredisi faizinin neredeyse dörtte biri!

Üstelik TL’nin dolar karşısında kazanması nedeniyle BMW’nin fiyatı da çok cazip seviyelere gelmişti. Sözünü ettiğim dönemde BMW 1 serisi araçlar 100 bin liraya satılıyordu.

Kendimizi darı ambarındaki tavuk gibi hissetmemizi sağlayan küresel mekanizma şöyle işliyordu: Türk bankaları, yurtdışından çok ucuza (yani çok düşük faizle) borçlanıyor, aldıkları parayı getirip yurtiçinde düşük faizle vatandaşa dağıtıyordu. BMW kredisi işte böyle 0.59’a inmişti. İstanbul’un dört bir yanında mantar gibi biten inşaat projelerinin sırrı da buydu.

Ama halkımız Osmanlı’nın küllerinden yeniden doğduğunu düşündü. (Sadece halkımız mı?) Yakında en güçlü 10

Bu haberler de ilginizi çekebilir