Peygamber Efendimiz’i (sas) anlatan bir belgesel yaparken trafik kazası sonucu vefat eden 2 Türk, Kâbe’de kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.
Peygamber yolunun iki âşığı Ali Coşkun Yıldız ve Memduh Durmaz, dün yatsı namazından sonra Kâbe’de kılınan cenaze namazlarının ardından Cennetül Mualla kabristanına defnedildi.
Peygamber Efendimiz’in (sas) kutsal topraklarda ayak bastığı yelerin izini süren bir çalışmaya destek veren Yıldız ve Durmaz, hafta sonu Taif yakınlarındaki trafik kazasında vefat etmişlerdi.
Kâbe’deki cenaze namazına Coşkun ve Durmaz'ın Mekke, Medine, Riyad ve Suudi Arabistan’ın diğer illerinde yaşayan dostlarının yanı sıra, Türkiye’den gelen yakınları ve Arap dostları katıldı. Cenazeler, Hz. Hatice (ra) validemizin de bulunduğu Cennetül Mualla kabristanına defnedildi. Cennetül Mualla’ya Peygamber Efendimizin (sas) dedesi, iki oğlu ve amcasının yanı sıra çok sayıda sahabi de defnedilmişti.
COŞKUN MEKKE’DE, DURMAZ MEDİNE’DE İKAMET EDİYORDU
Ali Coşkun Yıldız Medine’de, Memduh Durmaz ise Mekke’de ikamet ediyordu. Yıldız ve Durmaz, destek verdikleri “Peygamber Efendimizin (s.a) İzinde” projesi için geçtiğimiz cumartesi günü Taif’teki Beni Sa’d yurduna gitmiş, Taif’ten Mekke’ye dönüşte kullandıkları aracın arka lastiğinin patlaması sonucu araba takla atmış, Yıldız ve Durmaz olay yerinde vefat etmişti.
Yıldız ve Durmaz ile bir dönem çalışan yakın dostları Üsame Türkyılmaz, Cihan’a yaptığı açıklamada “Cumartesi günü öğlenden sonra her iki arkadaşı da telefonla arıyordum. İkisine de ulaşamayınca çok merak ettik. Bir Suudi, telefonu açtı ve kaza yaptıklarını söyledi.” dedi. Olayı duyar duymaz hemen Taif’e gittiklerini belirten Türkyılmaz, “Olay yerinde vefat etmiş arkadaşlarımız.” ifadelerini kullandı.
MEKKE’DE HERKESE KENDİNİ SEVDİRMİŞTİ
Ali Coşkun Yıldız ile 13 yıl önce aynı uçakla Suudi Arabistan’a gelen Türkyılmaz, Memduh Durmaz’ın da üç-dört sene önce Mekke’ye geldiğini belirtti. 28 yaşında, evli ve 3 aylık bir bebeği olan Memduh Durmaz’la ilgili olarak, “Bu süre zarfında Suudililerden olsun, Türklerden olsun çok güzel bir çevre yapmış, herkese kendini sevdirmiş” dedi.
Ali Coşkun Yıldız’ın yakın arkadaşı olan Fecrettin Kaya ise merhum Yıldız’ı yaklaşık yirmi yıldan beri tanıdığını, vakar ve ciddiyetiyle herkesin gönlünde taht kurduğunu söyledi.
HAFIZDI, ÇOK GÜZEL KUR’AN OKURDU
Kaya, “Ali hocam çok güzel Kur’an-ı Kerim okuyan, hafız-ı Kur’an, tilavetiyle Mustafa İsmail’i zihinlerimizde canlandıran bir arkadaşımız, bir kardeşimizdi. Mertebeleri Allah katında şehitler mertebesinde inşallah. ” dedi.
Medine’de ikamet eden Ali Coşkun Yıldız’ın 8-9 yaşlarında bir kız, 4-5 yaşlarında bir erkek çocuğu var.
Memduh Durmaz’ın kayınpederi Ahmet Aydınoğlu da damadının vefat haberini aldığı ânı anlattı. Oğlunun, “Memduh abi yoğun bakımdaymış ablam dua istiyor” dediğini söyleyen Aydınoğlu, “Ben acaba diye Memduh’un arkadaşını aradım. ‘Üsame Bey durum ne, bana açıkça söyleyin’. Kaybettik, dedi. Aradan biraz daha zaman geçti, kızım aradı, baba kaybetmişiz diye.”
HZ. HATİCE VALİDEMİZE KOMŞU OLDU
Kayınpeder Aydınoğlu, sözlerini “Çok şükür güzel bir kabristanda Hz. Hatice validemize komşu oldu. Cennetül Mualla’da... Kabe’de namazını kıldık, Cennetül Mualla’ya kendi eşiyle, dostuyla, dostlarıyla defnettik.” şeklinde tamamladı.
Memduh Durmaz’ın ağabeyi Osman Durmaz ise Cihan’a yaptığı açıklamada, 6 yıl önce Afganistan’a gideceği gece babasının vefat haberini uçakta aldığını; ancak kendisine bu kadar dokunmadığını ifade etti.
“Yine yurt dışıydı, yine gurbette bu defada abiler aradı, dedi ki hocam Memduh hocamızı kaybettik.” diyen abi Durmaz, kardeşinin vefatı için “Efendimiz’in (sas) yolundaydı, O’nun izini sürüyordu, o yolda gitti yani.” ifadelerini kullandı.
Ama hüzünlü olamadığına dikkat çeken Osman Durmaz, “Bu yolun yolcusu olduğu için Efendimiz’e teslim ettiğimiz için hüzünlenmiyoruz. Benim bu ağlamam bir nevi sevinçten diyebilirim yani, bu kadar güzel bir yere teslim ettik.” sözlerini söylerken gözyaşına boğuldu.
HİZMET CAMİASINDAN UZAK DURDUĞUM İÇİN YAZIKLAR OLSUN BANA
Cenazeye katılmak üzere Türkiye’den gelen Ali Coşkun Yıldız’ın amca oğlu Ahmet Yıldız ise “Sinir denen bir şey yoktu onda, ben hiçbir gün onun hiçbir şeye sinirlendiğini görmedim ki. Olumsuzluklar olmamış mıdır, olmuştur. Ama yine de onu o kadar güzel o inançla çözmüştür ki, olduysa Allah’tan olmuştur olmadıysa da Allah nasip etmemiştir deyip...” sözleriyle merhum Yıldız’ın tevekkülüne dikkat çekti.
Ahmet Yıldız şöyle devam etti: “Göğsümü gere gere benim kardeşim Peygamber Efendimizin yolunda şehit oldu diyebiliyorum. Onun gururunu da yaşıyorum. İkincisi böyle bir camianın içerisinde olmasından da yine gurur duyuyorum; kendi adıma da böyle bir topluluktan uzak durduğum için de yazık etmişim ömrüme, geçen elli yılıma yazık etmişim. Yazıklar olsun bana diyorum.”
CİHAN