Öztürk, bir panele katılmak için geldiği Adana'da yaptığı açıklamada, plastiklerin alternatif malzemelere göre bilimsel yöntemlerle değerlendirildiğinde çevre dostu olduğunu ileri sürdü. Enerji açısından daha verimli, insan sağlığı açısından da çok daha güvenilir olduğuna dikkat çeken Öztürk, son dönemde tartışılan cam-pet tartışmasının bilimsel açıdan çok yetersiz olduğunu ve tamamen sübjektif değerlendirmelere dayandığını kaydetti. Dünyada 17-18 milyon plastik şişe tüketildiğini hatırlatan Öztürk, hiçbir şekilde bu ambalajlardan suya geçen potansiyel tehlike olmadığını savundu. Öztürk, "Binlerce testten geçtikten sonra dolum yapılıyor. Bu tartışmaları yaparken, ortada bilimsel bulgular olmalı ve verilerle konuşulmalı. Aksi takdirde, her ürün için doğru-yanlış bir yorum yapabiliriz." diye konuştu. PLASTİK İNSANLIĞIN VAZGEÇEMEDİĞİ BİR ÜRÜN Plastiğin gerek enerji, gerek çevre açısından insanlığın vazgeçemeyeceği ürün olduğunu dile getiren Öztürk şöyle devam etti: "Plastiği kullanmak için dünyanın kullandığı petrolün yüzde 7'sini tüketiyoruz. Kullanınca plastikler ondan daha fazlasını tasarruf olarak cebimize geri koyuyor. Önemli olan plastiklerin kullanılması, tekrar toplanıp tekrar kullanılması. Ömrünün sonuna geldiğinde yine plastiklerin fueloil gibi bir enerjiye dönüştürülmesi. Küresel ısınma ve sera gazının gündemde olduğu bir dönemde bu plastikleri alıp kullandıktan sonra tekrar enerjiye çevirmek önemli. Sürdürülebilir kalkınmanın anahtarı da bu ürünlerdir." 2015 HEDEFİ YÜZDE 40 PAZAR PAYINA SAHİP OLMAK Petkim ile ilgili bilgiler veren Öztürk, Petkim'in Doğu Akdeniz'de en önemli entegre yapı ve yarım yüzyıldır bu sektörde önemli bir oyuncu olduğunu belirtti. Petkim'in geçen yıl yüzde 99 ile Avrupa'nın en yüksek kapasite kullanan şirketi olduğu bilgisini veren Öztürk, "40-50 yıllık tecrübesi, barajı, limanı ve enerji üretimiyle kurulacak mevcut rafineri Türkiye'nin cazibe merkezi olacaktır. Yabancıların Petkim ile birlikte yatırım yapmak için ciddi gayretleri var. Önümüzde ki 2 -3 yılda çok önemli atılımlar yapacağız. Petkim'in kurulu bulunduğu Aliağa yarımadasında kümelenme modeli hedefliyoruz. Türkiye'nin kimya sanayiinde rekabet gücünü yükseltmek istiyoruz. Rekabetiniz olmazsa sürdürebilir olamazsınız. Biz Singapurlu bir firma ile bir çalışma yaptık. Yarımadanın bir master planını çıkardık. Yeni kurulacak tesis 10 milyon tonluk bir rafineriye sahip olacak. Benzin üretmeyecek. En iyi teknolojiyi kullanacak. Türkiye'nin ihtiyacı olan ürünleri üreteceğiz. Dizel, petrokimya hammaddeleri, bildiğimiz plastik rafinerisi olmayacak. Kimya rafinerisi kuracağız. Kimya demek katma değer demek ve refah demek. 2015'te pazar payımızı yüzde 25'ten yüzde 40'lara çıkararak ikinci petrokimyayı kuracağız." şeklinde sözlerini tamamladı. (CİHAN)