Demokrat Parti’nin başkan yardımcısı adayı California Senatörü Kamala Harris ve Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Başkan Yardımcısı Mike Pence, Utah eyaletinin Salt Lake City kentinde karşı karşıya geldi. Deneyimli gazeteci USA Today’in Washington Büro Şefi Susan Page iki başkan yardımcısı adayı arasındaki tartışmayı yönetti.
Geçtiğimiz hafta iki başkan adayı Donald Trump ve Joe Biden arasında sert geçen ve kaotik olarak nitelenen tartışmanın ardından, başkan yardımcısı adaylarının tartışmasını yöneten Susan Page, her iki adayı tartışma kurallarını sıkı bir şekilde uygulayacağı konusunda uyardı, “Canlı bir tartışma istiyoruz. Ancak Amerikalılar da medeni bir tartışmayı hak ediyor” dedi.
Tartışmanın başında her iki aday da sürelerine ve moderatörün uyarılarına uydu. Tartışmanın ilerleyen dakikalarında California Senatörü Kamala Harris üç kez sözünü kesen Başkan Yardımcısı Mike Pence’i “Ben konuşuyorum” diyerek uyardı. Mike Pence de bir kez rakibini “Bitirmeme izin verin” diyerek uyardı.
İki başkan yardımcısı adayının tartışmasına büyük ölçüde Corona virüsü salgını, adayların sağlık durumu, Çin ve ABD ilişkileri üzerinden bazı dış politika başlıkları damga vurdu.
Tartışmada öne çıkan konu başlıkları ve başkan yardımcısı adaylarının verdikleri cevaplar şu şekildeydi:
Corona salgını
Cumhuriyetçi rakibi Mike Pence’i Trump yönetiminin 210 binden fazla Amerikalı’nın hayatını kaybettiği salgınla mücadelede adım atmakta geç kaldığı eleştirileri üzerinden hedef alan Kamala Harris, “28 Ocak’ta başkan ve başkan yardımcısı pandeminin boyutu konusunda bilgiye sahipti. Öldürücü olduğunu biliyorlardı. Havadan bulaştığını ve gençleri etkileyeceğini biliyorlardı. Neler olduğunu biliyorlardı ancak size (Amerikan halkına) söylemediler” dedi.
Mike Pence ise “Başkan Trump ilk günden itibaren hiçbir başkanın yapmadığını yaparak Çin’den ABD’ye seyahati durdurdu. Bu adım bize çok zaman kazandırdı. Yüzbinlerce hayat kurtardı. Amerikan halkının ilk günden itibaren Amerika’nın sağlığına öncelik verdiğini bilmesini isterim” diye yanıt verdi.
Trump yönetimi Şubat ayı başında Çin’den kısmi olarak seyahati durdurmuştu. Söz konusu kısıtlama vatandaşlar ve ABD’de daimi oturma izni olanları kapsamıyordu.
Kamala Harris, “Amerikan halkı bu yönetimin beceriksizliği yüzünden çok fedakarlık yapmak zorunda kaldı” derken, Mike Pence Joe Biden’ın Corona virüsü salgını planınının Trump yönetiminin uyguladığı plana çok benzediğini savundu.
Moderatör Susan Page, 26 Eylül Cumartesi günü Başkan Trump’ın Anayasa Mahkemesi üyesi adayını açıkladığı toplantıyı gündeme getirdi. Söz konusu toplantıda maske takılmadığını ve sosyal mesafe kurallarına uyulmadığını hatırlatan Susan Page, Başkan Yardımcısı Mike Pence’e, “Kurallara siz uymuyorken Amerikan halkının nasıl uymasını bekliyorsunuz?” sorusunu yöneltti.
Mike Pence soruya “Toplantıya katılanlara test yapılmıştı. Açık havada yapılan bir etkinlikti” yanıtını verdi.
Başkan adaylarının sağlık durumu ve şeffaflık tartışması
Her iki adaya, başkan adaylarının sağlık durumu konusunda seçmenin ayrıntılı bilgiye sahip olma hakkı olup olmadığı sorusu yöneltildi. Moderatör, Corona virüsüne yakalanan Başkan Trump’ın doktorlarının başkanın durumuyla ilgili şeffaf olmadıklarına ve kamuoyunu yanlış yönlendirdiklerine ilişkin eleştirileri gündeme getirdi.
Başkan Yardımcısı Mike Pence, “Başkan’a verilen destek mesajları ve onun için edilen dualardan çok etkilendik. Başkan’ın doktorlarının uyguladığı şeffaflık devam edecek. Amerikan halkı bunu bilmeyi hak ediyor” diye yanıt verdi.
Kamala Harris de aynı soruya, “Biden yalnızca sağlık değil vergi konusunda da şeffaf oldu” diyerek, Başkan Trump’ın New York Times’ın haberine göre 2016 ve 2017 yılında 750 dolar vergi ödediği haberini ve Joe Biden’ın da 2019 yılında 300 bin dolar federal vergi ödediğini gündeme getirdi.
Harris, “Belgelere göre Başkan Trump borç içinde. Amerikan halkı Başkan’ın kime borcu olduğunu bilme hakkına sahip. Biden her şeyi açıkça söylüyor, Trump ise her şeyi saklıyor” şeklinde konuştu.
Mike Pence ise Başkan Donald Trump’ın milyonlarca dolar vergi ödediğini savundu.
Aşı çalışmaları
Demokrat Parti’nin başkan yardımcısı adayı Kamala Harris, “Kamu sağlığı uzmanları, Dr. Fauci ve doktorlar yaptırmamız gerektiğini söylerse, aşı yaptırmak için sıraya giren ilk ben olurum. Ama eğer aşı yaptırmamız gerektiğini Donald Trump söylerse, yaptırmam” dedi.
Başkan Yardımcısı Mike Pence, Trump yönetiminin Işık Hızı Ötesi Operasyon adı verilen aşı geliştirme çalışmaları sayesinde rekor zamanda Corona virüsüne karşı aşı geliştirileceğini ve yıl sonunda çok sayıda dozun hazır olacağını söylerken, Kamala Harris’i aşı konusunda güvensizlik aşılamakla suçladı.
“Trump yönetimi iktidardayken aşı bulunursa, kamuoyunun aşıya güvenine zarar vermeye devam etmeniz vicdana aykırı. İnsanların hayatıyla oyun oynamayı bırakın” ifadelerini kullandı.
Vergi tartışması
Mike Pence, "Joe Biden ilk günden vergileri arttıracak” derken, bunun doğru olmadığını söyleyen Kamala Harris ise "Joe Biden bunu çok net şekilde söyledi. Yılda 400 bin dolardan daha az kazananların vergilerini arttırmayacak” yanıtını verdi.
Dış politika ve Çin
Başkan yardımcısı adaylarına tartışmada “Çin ABD’nin rakibi mi düşmanı mı?” sorusu yöneltildi. Her iki aday da soruya verdikleri cevapta Çin konusunda net bir ifade kullanmaktan kaçındı.
Kamala Harris, “Dostlarınıza sadık olmalı, düşmanlarınızın da kim olduğunu bilmeli ve onları kontrol altında tutmalısınız. Ancak Donald Trump dostlarımıza ihanet etti, diktatörleri kucakladı” diyerek Rusya’yı örnek verdi.
Rusya’nın Afganistan’da Taleban’a Amerikan askerlerinin hedef alınması için para ödülü verdiği iddialarını gündeme getiren Harris, “Başkan Trump Putin’le altı kez görüştü ama bir kez bile bu konuyu gündeme getirmedi. Biden asla böyle bir şey yapmazdı” dedi.
Kamala Harris, “Bu durum Başkan Donald Trump’ın ordumuzda görev yapan askerlerimiz için ‘kaybedenler’ dediği davranışın bir parçası. Arlington Mezarlığı’na giden Donald Trump hayatını kaybeden kahramanlarımızın mezarlarının üzerinde durarak ‘Ne çıkarları vardı ki?’ diye sordu” dedi.
Kamala Harris, “Amerikan istihbarat camiası Rusya’nın seçimlere müdahale ettiğini söylüyor. FBI Başkanı da bunu söylüyor ancak Trump istihbaratın değil Putin’in sözüne inanıyor” ifadelerini kullandı.
Kamala Harris’in bu sözlerine yanıt vermek isteyen Mike Pence, “Başkan Trump silahlı kuvvetlerimizde hizmet eden askerlerimize saygı duymakta ve önlerinde saygıyla eğilmektedir. Bunun aksini iddia etmek gülünç” dedi.
Başkan Yardımcısı Mike Pence moderatörün Çin sorusuna, “Virüsün sorumlusu Çin. Başkan Trump bundan memnun değil. Çin ve Dünya Sağlık Örgütü Şubat ayında personelimizin Çin’e girmesine izin vermedi. Çin ile ilişkilerimizin iyileşmesini istiyoruz ancak Çin’in hesap vermesini de istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Kamala Harris, Trump yönetiminin yaklaşımının can, iş ve itibar kaybına yol açtığını, ABD’nin liderlik gösteremediğini savundu.
Mike Pence ise Başkan Trump sayesinde NATO üyelerinin kolektif savunmaya saha fazla katkı yaptıklarını belirtti. Trump yönetiminin IŞİD’i yenilgiye uğrattığını, ABD’nin tek bir kayıp vermeden IŞİD lideri El Bağdadi’yi öldürdüğünü söyledi.
İktidarın barışçı şekilde devri
Seçim sonrası iktidarın barışçı devri konusu başkan adaylarının tartışmasında olduğu gibi başkan yardımcısı adaylarının tartışmasında da gündeme geldi.
Başkan Trump hakkındaki azil soruşturması sürecine atıfta bulunan Başkan Yardımcısı Mike Pence, “Öncelikle seçimi kazanacağımızı düşünüyorum. Seçim sonucunun kabul edilmesi konusuna gelince. Sizin partiniz son üç buçuk yılı son seçimin sonuçlarını tersine çevirmek için uğraştı. İnanılmaz.” dedi.
Pence, “Özgür ve adil bir seçim olursa, bu seçime güveneceğimizi biliyoruz. Başkan Trump’ın dört yıllığına daha seçileceğine gönülden inanıyorum” ifadelerini kullandı. Kamala Harris Başkan Trump’ın çekilmeyi reddetmesi halinde ne yapacaklarına ilişkin soruya, verdiği cevabında ayrıntıya girmedi ancak seçmenlere bir an önce oy kullanmaları çağrısında bulundu.
Harris, “Amerikan halkına güveniyoruz. Demokrasimize inanıyoruz. Oy verin. Erken oy kullanın. Önümüzdeki 27 gün içinde ülkemizin önümüzdeki dört yılda ülkemizin yönünü belirleyecek kararı alma gücüne sahibiz. Oyumuzu kullanır sesimizi duyurursak kazanacağız.” yanıtını verdi.
Anayasa Mahkemesi tartışması
Tartışmada Başkan Donald Trump’ın Anayasa Mahkemesi’ne yargıç ataması da gündeme geldi. Harris, Başkan Donald Trump’ın ve Senato’daki Cumhuriyetçiler’in, seçimlere az bir süre kalmasına rağmen, Anayasa Mahkemesi yargıcı Ruth Bader Ginbsurg’den boşalan koltuğu doldurmak için harekete geçmesine Demokratlar’ın eleştirilerini yineledi ve eski Başkan Abraham Lincoln döneminden bir örnek verdi.
Mike Pence de, Trump’ın mahkemeye aday gösterdiği muhafazakar yargıç Amy Coney Barrett’ın Senato’dan onay alması halinde, Demokratlar’ın eğer Biden seçimleri kazanırsa mahkemenin üye sayısını arttıracakları yönündeki iddialar üzerinden Harris’e yüklendi.
“Eğer istediğiniz olmazsa kuralları mı değiştireceksiniz? Yargıç Amy Coney Barrett onaylanırsa siz ve Biden mahkemeyi dolduracak mısınız? Amerikan halkı bu sorunun yanıtını öğrenmeyi hak ediyor” diye soran Pence’e Harris, doğrudan bir yanıt vermedi ancak tarihten bir örnek dile getirdi.
1864 yılında eski ABD Başkanı Abraham Lincoln’un yeniden seçilmek için yarıştığı seçimlere 27 gün kala Anayasa Mahkemesi’nde yine bir koltuğun boşaldığını ve o zaman Lincoln’ın partisinin Senato’da çoğunluğa sahip olduğunu belirten Harris, “Ama dürüst Abe bunun doğru bir adım olmayacağını söyledi” dedi.
Harris, Pence’in sorusunda ısrar etmesi üzerine, kendisinin Senato Adalet Komisyonu üyesi olarak yargıç atamalarıyla ilgilendiğini söyledi ve “Trump’ın Temyiz Mahkemelerine aday gösterdiği 50 kişiden tek biri bile siyah değil. Mahkemeyi doldurmaktan mı konuşmak istiyorsunuz? Bunu tartışalım” ifadesini kullandı. Pence ise, Amerikan halkına hitap ederek, “Size şunu söylemeliyim, eğer Anayasa Mahkemesi’ne değer veriyorsanız, güçler ayrılığına değer veriyorsanız, Biden-Harris’i 3 Kasım’da reddetmeli ve Başkan Donald Trump’ı yeniden seçmelisiniz. Biz güçler ayrılığından ve 9 üyeli Anayasa Mahkemesi’nden yana olacağız” diye konuştu.
Kamala Harris ayrıca, Başkan Trump’ın aday gösterdiği yargıcın Senato’dan onay alması halinde, Amerikan halkının eski Başkan Barack Obama’nın getirdiği sağlık sisteminin avantajlarını kaybedeceğini savundu.
Ülkede 7 milyonun üzerinde Corona virüsü vakasının olduğuna, 210 bin civarında kişinin hayatını kaybettiğine işaret eden Harris, “Virüse maruz kalmak, geçmişten kaynaklı sağlık sorunları kapsamına girecek. Yani bu kapsama alınanlar sahip oldukları korumaları artık kaybedecek. 20 milyon kişi sağlık sigortalarını yitirecek” dedi.
Polis şiddeti ve ırkçılık tartışması
Tartışmada gündeme gelen bir diğer konu da polis şiddeti ve ırkçılık tartışmaları oldu. Sağlık çalışanı siyah Amerikalı Breonna Taylor’ın evine yapılan baskında hayatını kaybetmesine neden olan polis memurlarına cinayet suçlamaması yapılmaması tepki çekmişti ve moderatör adaylara “Adalet yerini buldu mu?” diye sordu.
Adaletin yerini bulduğunu düşünmediğini belirten Harris, “haksız ve trajik şekilde hayatının elinden alındığını” belirttiği Breonna Taylor’ın yanı sıra diğer bir siyahi George Floyd’un yaklaşık 9 dakika polis tarafından boğazına bastırılması sırasında hayatını kaybetmesini hatırlattı, “Her ırktan, her yaştan, her cinsiyetten, birbirlerine tamamen yabancı herkes omuz omuza, kol kola yürüdü, yasalar altında eşit adalet idealini nihayet başarmak için mücadele gösterdi. Ben de bu barışçı gösterilerin bir parçasıydım. Öncelikle asla şiddete göz yummayacağız ama ideallerimizi başarmak ve en önem verdiğimiz değerler için her zaman mücadele etmeyi sürdürmeliyiz” diye konuştu.
Polis ve ceza yargısı sisteminde reforma ihtiyaç olduğunu vurgulayan Harris, seçimleri kazanmaları halinde polisin şüphelilerin boğazına bastırmasını yasaklama gibi tedbirleri derhal yürürlüğe koyacaklarını kaydetti. “Bunları yapsaydık George Floyd bugün hayatta olurdu” diyen Harris, “Eski bir savcıyım. Neden bahsettiğimi biliyorum. Kötü polisler iyi polisler için kötü” ifadesini kullandı.
Pence de, Breonna Taylor ve hayatını kaybeden her Amerikalı için üzüntü duyduklarını ifade ederek, bunun yanında Amerikan yargı sistemine de güvendiğini belirtti. Harris’in Breonna Taylor’ın davasında büyük jürinin kararını sorgulamasını “hayret verici” olarak niteleyen Pence, güvenlik daireleri yetkililerinin azınlıklara karşı ayrımcılık yaptığı görüşlerini reddetti. “Herkesin şunu bilmesini isterim, kimler her gün güvenlik çalışanı üniforması giyenler, Başkan Trump ve ben sizin yanınızdayız. Güvenlik birimlerini desteklemek, kamu güvenliğini sağlamak ve Afrikalı Amerikalı komşularımızı desteklemek arasında bir seçim yapmak zorunda değiliz” diye konuştu.
Pence, Floyd’un başına gelenlerin de hiçbir gerekçesinin olamayacağını vurguladı ancak aynı şekilde sonrasında yaşanan yağmalamalar ve şiddet olaylarının da hiçbir gerekçesi olmadığını belirtti.
Mike Pence, “Joe Biden ve Kamala Harris’ten sürekli olarak duyduğunuz, Amerika’nın sistematik olarak ırkçı olduğu, Joe Biden’ın güvenlik yetkililerinin azınlıklara karşı tam bir ayrımcılık içinde olduğunu düşündüğünü söylemesi, güvenlik birimlerinde çalışan erkek ve kadınlara büyük bir hakaret” ifadesini kullandı.
İklim değişikliği konusunda Kamala Harris, Trump yönetimini bilime inanmamakla suçladı. Başkan Yardımcısı Mike Pence, “İklim değişiyor. Asıl soru bunun neden olduğu ve bu konuda bizim ne yapacağımız. Başkan Trump bilime kulak vermeye devam edeceğimizi net bir şekilde belirtti” dedi.
Tartışmanın yapıldığı salonda Corona önlemleri
Corona tedbirleri kapsamında tartışmanın yapıldığı salonda iki aday arasında şeffaf plastik bir bariyer yerleştirildi. Pence ve Harris, daha önce kararlaştırılanın aksine birbirlerine 2 metre yerine yaklaşık 4 metre uzaklıkta oturarak soruları cevapladı.
İki aday ve gazeteciler dahil tartışmayı salonda izleyecek herkesin Corona testi yaptırması zorunluydu. Tartışmayı izlemek üzere salonda bulunacak olanlardan da maske takmaları istendi, maske takmayanların salondan çıkarılacağı belirtildi.
Cumhuriyetçi Başkan Trump ve Demokrat Partili rakibi Joe Biden arasında geçen hafta Ohio eyaletinin Cleveland kentinde yapılan canlı tartışma sırasında Trump’ın ailesi ve ekibi maske takmayı reddetmiş, tartışmadan iki gün sonra Başkan Trump ve First Lady Melania Trump’ın Corona testlerinin pozitif çıktığı açıklanmıştı.