İzmir “F... Borsası” dosyasında, itirafçı olduktan sonra öldürülen eski AKP İzmir İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş’un, öldürülmeden bir gün önce organize suç örgütü lideri Sedat Peker’le tam 5 kez telefonla konuştuğu iddia edildi. Almanya’da yaşayan gazeteci Erk Acarer’in kendi Youtube kanalında, Sedat Peker ve avukatlarına dayandırarak anlattığı olaya göre; Sedat Peker, aynı zamanda çocukluk arkadaşı olan Kurtuluş öldürülmeden bir gün önce tam 5 kez aradı. Bu görüşmelerde Peker, “Sen o evden çık, seni öldürecekler” diye uyardı. Kurtuluş ise, “evimin içerisinde öldüremezler. Fakat evden çıkarsam hapse atarlar” dediği kaydedildi.

Bold'un haberine göre 2018 yılında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmayla, ‘F... Borsası’ adı altında iş adamlarını korkutarak para alan aralarında AKP eski İzmir İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş’un da bulunduğu 16 kişi ‘organize suç örgütü kurmak ve yönetmek, cinayet ve yağma’ suçundan hapse atıldı.

Ahmet Kurtuluş, 6 ay hapiste kaldıktan sonra 26 Ekim 2018 tarihinde, adli kontrol şartıyla tahliye edildi. 30 Mayıs 2019 tarihinde, üzerinde polis yeleği bulunan, kendisini Denetimli Serbestlik Bürosu elemanı olarak tanıtan Yener Toğa tarafından tabancayla vurularak ailesinin gözleri önünde öldürüldü.

Olayı suç örgütü lideri Serkan Kurtuluş’un yaptırdığı iddia edildi. Şu an Arjantin’de hapiste bulunan Kurtuluş ise cinayetle alakası olmadığını söyledi.

Kurtuluş cinayetle ilgili şu açıklamayı yaptı;

“Ahmet Kurtuluş “Bana kimse dokunamaz, elimde bilgiler var, bana dokunurlarsa ben de Nükhet Hotar’a dokunurum, o da başkalarına dokunur” diyordu. Nitekim Ahmet Kurtuluş tutuklandıktan sonra da, Hotar’ı tehdit etti. Sonra Kurtuluş tahliye edildi, en sonda susturuldu, öldürüldü.

Ahmet Kurtuluş konuşma ihtimali olan birisiydi. Konuşması halinde ucu kime dokunacakdıysa, Kurtuluş’u onlar öldürdü. O dönemde en yakında Nükhet Hotar vardı, Binali Yıldırım vardı, AKP milletvekilleri vardı, il yönetimi vardı, savcılar vardı. Kurtuluş konuşsaydı, ucu hepsine dokunacaktı. Bir ekipti bunlar. Ahmet Kurtuluş, Nükhet Hotar’ın sağ koluydu. Nükhet Hotar, işlerini Kurtuluş üzerinden yönetiyordu.”

Sedat Peker’e yakınlığıyla bilinen gazeteci Erk Acarer, Peker’in Ahmet Kurtulmuş öldürülmeden bir gün önce 5 kez telefon görüşmesi yaptığını belirtti. Acarer, Peker ve Peker’in avukatlarını kaynak göstererek şunları anlattı,

“Sedat Peker ve Ahmet Kurtulmuş çocukluk arkadaşı. Peker, ‘F... Borsası’ işleriyle ilgili Ahmet Kurtuluş’u defalarca uyarmış. ‘Bu işlere girme, seni harcayacaklar’ demiş. Kurtulmuş ise hem para hem mevki tutkunu olan birisi. Kurtuluş’a ‘Sana MİT’te önemli görev veririz. Oradan da önemli yerlere gelirsin, para kazanırsın’ denmiş. Bu nedenle bu işlere bulaşmış. Daha sonra tahliye edildikten sonra Sedat Peker, öldürülmek için serbest bırakıldığını anlamış ve Kurtuluş’u uyarmış. Kurtulmuş öldürülmeden tam 1 gün önce 5 kez telefonla görüşmüşler. Peker, ‘O evden çık seni öldürecekler’ demiş. Ahmet Kurtuluş ise buna inanmamış ve ‘Evimin içerisinde beni öldüremezler. Çıkarsam hapse atılırım’ karşılığı vermiş.”

Acarer, “Bu davada unutturulmak istenen isimlerden birisi de dönemin İzmir Cumhuriyet Savcısı Okan Bato ve yine dönemin MİT İzmir Bölge Müdürü Gürbüz Yüksel’di. Bir diğer isim de DEÜ Rektörü Nükhet Hotar’dı, karıştığı karanlık işler olduğu söyleniyor. Serkan Kurtuluş ile Nükhet Hotar arasında bazı görüşmelerin olduğunu da Serkan Kurtuluş kendisi anlattı. Merkezi İzmir olmak üzere bir haraç ve F... borsası kuruldu. İzmir İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş kilit isimdi, işin emniyet ve siyaset bağlantıları vardı” dedi.

Dubai’ye kaçtıktan sonra açıklamalar yapan Sedat Peker, Ahmet Kurtulmuş cinayeti ile ilgili daha önce de konuşmuştu. Peker, ‘yüksek mevkideki bürokratların ve siyasilerin kurtarılabilmesi için eski İzmir AK Parti il ikinci başkanı Ahmet Kurtuluş’un öldürüldüğü’ iddiasında bulundu.

Peker, “Yüksek mevkideki bürokratların ve siyasilerin kurtarılabilmesi için Ahmet kardeşimi öldürttüler. Türkiye’nin belki de en büyük ifşaatlarını yapan bir kişiyi, mahkeme itirafçı olarak serbest bıraktığı halde… Ahmet kardeşime hiç bir polis koruması verilmedi. Ayrıca da resmi polis kıyafeti giyen, ordudan ayrılma bir kişi tarafından çocuğunun yanında öldürüldü ve tüm bunlar Süslü Sülü’nün (Süleyman Soylu) içişleri bakanlığı döneminde oldu.” dedi.

Konuyla ilgili bir video çekeceğini, söyleyeceklerinin toplumun psikolojisini bozacağını, artık hiçbir vatandaşın kendini güvende hissetmeyeceğini belirten Peker, daha sonra bu videoyu çekmedi.