Parmaklıklar ardında ‘bayram’: Çocuklar cezaevinde 5 dakika kalamaz

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Nisan 23 2022
‘Çocuk Bayramı’na binlerce çocuk cezaevlerinde girdi. Bir dönem çocuğuyla cezaevinde kalan Burcu Çelik Özkan, "Cezaevleri çocukların beş dakika dahi kalabilecekleri bir alan değil" dedi.

GazeteDuvar'ın haberine göre, Türkiye’de çok sayıda çocuk 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na demir parmaklıklarla çevrili cezaevlerinde giriyor. Adalet Bakanlığı verilerine göre cezaevlerinde anneleriyle birlikte kalan 0-6 yaş arasında 396 çocuk bulunuyor. Türkiye genelindeki cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü olan 12-18 yaş arasındaki çocuk sayısı ise 2 bin 76.

HDP eski milletvekili, insan hakları alanında çalışan avukat Burcu Çelik Özkan da geçmişte çocuğuyla birlikte cezaevinde kalan binlerce kadından biriydi. 2017 yılında tutuklanan ve üç yıla yakın cezaevinde kalan Özkan’ın çocuğu da 3 yaşından 6 yaşına kadar belli aralıklarla annesiyle cezaevinde kaldı. Çocuğunun 23 Nisan ve çok daha özel günlerde cezaevinde kaldığını belirten Özkan’a göre bir çocuğun beş dakika dahi cezaevinde kalmaması gerekiyor:

"Cezaevi insanın kalabileceği bir yer değil ama çocuklarla ilgili çok daha canımız yanıyor. Ne fiziksel olarak ne de diğer sosyal ilişkiler bakımından çocuğun oyun hakkından tutun birçok hakkının ihlal edildiği bir süreç oluyor. Çünkü bunların hepsinden mahrum kalıyor. Doyasıya koşup eğlenebileceği, daha büyük gökyüzü görebileceği zamanlarda dört duvarın ona bahşettiği yerle yetinmek zorunda kalıyor. Çocuğumda kendisinin ve annesinin bir yerde tutulduğu gerçekliği vardı. Bunu yakından, derinden hissediyordu. Cezaevi çocukların beş dakika dahi kalabilecekleri alanlar değil."

'NEDEN BURADAYIZ?'

Çocuğunun cezaevindeyken, "Burada neden demir var?", "Burası neden kilitli", "Biz neden diğer yerlere (diğer koğuşlara) geçemiyoruz" gibi sorularıyla karşılaştığını anlatan Özkan’a göre bu süreç oldukça zor geçti. "Biz neden markete gidemiyoruz, kendimiz de alabiliriz” sorularından çok daha derin sorularla çocuğu büyüdükçe karşılaştığını belirten Özkan bu süreci şöyle anlattı:
"En kötüsü şu, bi

Bu haberler de ilginizi çekebilir