BBC'nin haberine göre büyükanne Nadia "Dükkanları, otobüsleri okulları yok etmelerini istemiyoruz. Nahel'i bir bahane olarak kullanıyorlar" dedi.
Nahel'in ölümünden sonra, silahı ateşleyen polis memuru için para bağışı yapılması hakkında "Kalbim acı içinde" diyen Nadia, polis memurunun herkes gibi cezalandırılacağına inandığını vurguladı.
Bu arada İçişleri Bakanı gösteri ve çatışmalarda daha sakin bir gece geçirildiğini belirtti.
Gece saatlerinde en yoğun çatışmalar ülkenin güneyindeki Marsilya kentinde yaşanırken, 719 gözaltıyla diğer günlere kıyasla daha az sayıda kişi gözaltına alındı.
Paris’in banliyölerinden L'Haÿ-les-Roses’da saldırganlar bir araçla belediye başkanının evine girmeye çalıştılar. İki çocuğuyla birlikte kaçmaya çalışan belediye başkanının eşi yaralandı.
Fransız kentlerinde, 17 yaşındaki gencin öldürülmesinden sonra protestolar yapılıyor.
17 yaşındaki Nahel M. Salı günü bir trafik uygulamasında öldürüldü. Cumartesi günü yapılan cenazesine büyük kalabalıklar katıldı.
İçişleri Bakanı Geral Darmanin, paylaştığı Twitter mesajında güvenlik güçlerinin “kararlı hamlesinii” övdü ve bu sayede gecenin daha sakin geçtiğini söyledi.
Cumartesiyi Pazara bağlayan gece ülke çapında 45 bin polis görev yaptı.
Cuma gecesi 1300 kişiden fazla protestocu gözaltına alınırken, Perşembe gecesi bu sayı 900’ü açtı.
Cumartesi gecesi en şiddetli çatışmalar Marsilya’da yaşandı. İnternette yayılan görüntülerde, polis kentteki eylemcilere karşı göz yaşartıcı gaz kullanırken görülüyor.
Ayrıca, Marsilya’nın ana caddesi La Carebiere’de polis ve eylemcilerin çatıştığı da görülüyor.
Fransız medyası, büyük bir grup protestocuyla, polisin karşı karşıya geldiğini bildirdi.
Sosyal medyada daha çok protestocunun sokağa çıkması çağrıları yapılırken, yoğun güvenlik önlemleri çok sayıda kişiyi uzak tutmuş gibi görünüyor.
Paris’te ise polis 194 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. Paris ve çevresinde otobüs ve tramvay seferleri dün gece de 21:00’den itibaren durduruldu.
L'Haÿ-les-Roses Belediye Başkanı Vincent Jeanbrun, eşi ve bir çocuğunun bir protestocunun eve araçla çarpıp, ateşe vermesi sonucu eşi ve bir çocuğunun yaralandığını ifade etti.
Ülkenin kuzeyindeki Lille kentinde de sokaklarda özel polis güçleri görüldü. Kentten gece gelen görüntülerde itfaiyeciler eylemciler tarafından kundaklanan araçları söndürmeye çalışırken görülüyor.
Lyon kentinde de 21 kişi gözaltına alınırken, Nice ve Strasbourg’tan da çatışma haberleri geldi.
27 Haziran'da 17 yaşındaki Nahel M, Paris'in Nanterre banliyösünde polisin dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle vurularak öldürüldü.
Adı açıklanmayan ve teslim olması sonrası cinayetle suçlanan polis ise halen gözaltında.
Polis, gencin ailesinden özür diledi.
Polisin avukatı Laurent-Franck Liénard, müvekkilinin "yıkıldığını" ve "sabah insanları öldürmek için uyanan bir kişi olmadığını" söyledi.
Nahel M.'nin öldürüldüğü Nanterre'de olaydan sonra Nahel M'nin annesi dahil 6 binden fazla kişinin katıldığı ve "Adalet istiyoruz" sloganlarının atıldığı barışçıl yürüyüşten birkaç sonra polisle güvenlik güçleri arasında çatışmalar başladı.
Nahel M.'yi öldürmekle suçlanan polis, hayatının tehlikede olduğunu düşündüğünü ve savunma amaçlı olarak ateş açtığını öne sürmüştü.
Sosyal medyada yayımlanan bir videoda bir polis memuru, bir aracın sürücüsüne silah doğrulturken görülüyor. Bir silah sesi duyulmasından sonra da araç çarparak duruyor.
Le Monde'a göre polis ilk ifadesinde, Nahel M.'nin kendilerine zarar vermek amacıyla aracını üzerlerine sürdüğünü söyledi.
Ancak internette yayımlanan ve Fransız haber ajansı AFP'nin teyit ettiği görüntüler polisi yalanlıyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Nahel M.'nin öldürülmesinin ardından yaptığı ilk açıklamada olayı sert bir dille kınamış ve yaşanın "affedilemez" olduğunu söylemişti.
Adaletin tesisi için sükunet gerektiğini belirten Macron, "Genç Nahel'in ailesine, onlarla dayanışma içinde olduğumuzu söylemek ve milletimizin sevgisini iletmek istiyorum. Öldürülen bir gencimiz var. Bu açıklanamaz, affedilemez. Olay hızla yargıya intikal etti. Umarım adalet en kısa sürede yerini bulacak" demişti.