Alkaç, TBMM Dilekçe ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyelerinden oluşan karma alt komisyonda mahkumların aileleriyle görüntülü görüşmesine olanak sağlayan uygulamanın geldiği aşama konusunda açıklama yaptı.

Buna göre, “Akıllı Teknolojilerin Ceza İnfaz Kurumlarına Entegrasyonu Projesi” kapsamında Türk Telekom A.Ş. ile yapılan sözleşme gereğince, koğuşlar ve odalara bir kabin sistemi yerleştirilecek. Parmak iziyle girilecek bu sistemde bulundukları yerden mahkumlar aileleriyle görüntülü görüşme imkanına sahip olacak. İki yıllık süreçte 20 bin adet kabini koğuş ve odalara yerleştirmek istediklerine belirten Alkaç, bağlayıcı bir rakam vermek istemediğini ifade ederek, “On dakikalık bir görüşmenin belki işte, 3 lira, 4 lira, 5 lira civarında bir maliyetle hükümlüye sağlanmasını içeriyor” açıklamasını yaptı. Bunun üzerine, CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, devletin bunu ücretsiz sağlayabileceğini belirtti. Sistemden bütün suçluların yararlanıp yararlanamayacağı konusunda ise henüz bir netlik yok. 

 

Ajans Bizim’in aktardığına göre, TBMM Dilekçe ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyelerinden oluşan Karma Alt Komisyon, Kamu Denetçiliği Kurumunun (KDK) verdiği tavsiye kararlarına uyan kurumları dinledi.

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yunus Alkaç’ın komisyonda verdiği bilgiler şöyle:

”Bu konuda bizim başlatmış olduğumuz önceki aşamada ‘akıllı teknoloji’ denilen ‘Akıllı Teknolojilerin Ceza İnfaz Kurumlarına Entegrasyonu’ isimli bir projemiz var, çok önemli bir proje. Bu proje kapsamında biz, Türk Telekom A.Ş. ile 11 Mayıs 2020 tarihinde bir sözleşme imzalamıştık, on yıllık süreli bir kira sözleşmesi… Projenin içeriği genel olarak şu şekilde: Gerek odalara gerek koğuşlara koyacağımız kabin sistemiyle biz, cezaevinde bulunan hükümlü ve tutuklularımıza öncelikli olarak aileleriyle görüntülü görüşme imkânı sağlıyoruz. İşte, onun mevzuat çalışmasını halletti k. TÜRK TELEKOM AŞ bu kabinlerin üretimi noktasında da üretim faaliyetine başladı.

Toplamda iki yıllık süreç içerisinde 20 bin adet kabini biz, cezaevlerinin ortak alanlarına değil, doğrudan odalara ve koğuşlara yerleştirmek suretiyle, hükümlüler tarafından veya tutuklulardan tarafından parmak izi girmek suretiyle kendi aileleriyle görüşme imkânı sağlanmış olacak. Bu, bize ne sağlıyor? Özellikle, kalabalıklaşma sorunundan dolayı ailelerin başka bir ilde bulunan hükümlü ya da tutukluya doğrudan gidip, bir şehirden başka bir şehre transfer olmadan, böyle bir zahmete girmeden, külfete girmeden günümüz koşullarına uygun olarak doğrudan görüntülü görüşme imkânına sahip olacaklar.

Burada iki noktayı özellikle vurgulamak istiyorum: Birincisi, bu görüntülü görüşmelerin ücretlendirilmesi normal görüşme ücretleriyle aynı seviyede, belki çok cüzi miktarda, hani burada bağlayıcı bir rakam konuşmak istemiyorum ama konunun belki daha iyi anlaşılması açısından, on dakikalık bir görüşmenin belki 3 lira, 4 lira, 5 lira civarında bir maliyetle hükümlüye sağlanmasını içeriyor.

Tabii, bu, ekonomik olarak da hükümlü/tutukluya ve ailelerine ciddi manada katkı sağlayacak, zaman anlamında katkı sağlayacak; bizim açımızdan çok ciddi oranda bir personel tasarrufu sağlayacak, koğuşlardaki hareketliliği azaltacak. İkinci nokta olarak da biz, buna kamusal kaynak anlamında 1 lira dahi harcama yapmayacağız bu proje tam anlamıyla faaliyete geçtiğinde. Tahminî olarak 600 milyon TL’lik bir proje bedeli var, 20 bin kabinin tam anlamıyla hizmet alınması. Bunu TÜRK TELEKOM AŞ tamamen kendisi sağlayacak ve yapılacak görüşmelerden elde edeceği kâr doğrultusunda da zaman içerisinde bu kaynağını oradan kendisi çıkarmış olacak.

Sayın Başkanım, bir iki noktayı vurgulayıp hemen bitiriyorum çünkü bu da en az görüntülü görüşme kadar önemli. Biz, burada, bu projede sadece görüntülü görüşme imkânı sağlamıyoruz hükümlü ve tutuklularımıza. Hükümlü ve tutuklular bulundukları oda veya koğuştan kantin siparişlerini ve ödemelerini de doğrudan bu sistem üzerinden yapacaklar. Bunun dışında, kurum ve kuruluşlara biliyorsunuz, dilekçe hakları var, bunları şu anda manuel sistem üzerinden biz posta yoluyla veya doğrudan kurum üzerinden gönderiyoruz.

Bu proje hayata geçtiğinde sistem üzerinden kurum ya da kuruluşlara dilekçelerini gönderebilecekler. Kütüphanelerimizden gerek kampüs içerisindeki gerek şu an eşleştirme faaliyet içerisinde olduğumuz halk kütüphanelerinden kitap siparişleri verebilecekler. Yine, çok önemli bir uygulama, e-doktor uygulaması da yine bu proje kapsamında hayata geçecek, hükümlü ya da tutuklu kendi şikâyeti doğrultusunda doğrudan Sağlık Bakanlığıyla entegre olacak şekilde doktor randevularını da yine bu sistem üzerinden alacak.

Kamu Denetçiliği Kurumumuzun bize yapmış olduğu tavsiye kararı doğrultusunda biz, Sincan Kadın Kapalı Cezaevimizi bildirmiştik, pilot uygulaması başlamıştı bunun. Sonraki süreçte 2 kurumumuzda daha pilot uygulama başlatıldı, onun da bilgisini vermekte yarar var; Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevimizde ve Sincan Gençlik, Çocuk Cezaevimizde bu uygulamalarımız da şu anda faaliyette yani 3 cezaevimiz şu anda fiilen bunu kullanıyor pilot uygulama olarak. Birkaç ay içerisinde Türkiye’deki “hassas grup” diye tabir ettiğimiz tüm kadın, çocuk ve gençlik cezaevlerimizde bu yılın sonuna kadar en geç bu proje hayata geçmiş olacak. 2022 yılının sonuna kadar da Türkiye’de bulunan tüm cezaevlerimizde bu projeyi hayata geçirmiş olacağız”

CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi ise alt komisyondaki görüşmede, ”Bence devletimiz bunu sağlayabilir ama bence bu çalışma gerçekten kıymetli…Hele de şu pandemi döneminde aileleri gelmeyen o mahkûmlar…. Hükümlü ve tutukluların bir şekilde evde yaşlısı olan, hastası olanın, onları görme ihtimalî olmasını çok kıymetli buluyorum. Ama devletimiz büyüktür, bence mahkûmlara yük olmadan yapabilir diye düşünüyorum” şeklinde görüş belirtti.