Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Federasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun başlattığı 'Sokağa çıkalım, esnaftan alışveriş yapalım, teröre karşı dik duralım' kampanyasını desteklediklerini belirtti. Palandöken, indirim kampanyaların başlayacağını ve piyasanın canlanacağını vurguladı.

Palandöken, yaptığı açıklamada, yaklaşık 2 yıldır piyasalarda görünen tıkanıklıktan dolayı, piyasada para hareketlerinde azalma olduğuna işaret ederek, "3 büyük seçim bitti, piyasalar hareketlenir derken terör hortladı. Herkes tedirgin oldu. İstanbul, Ankara gibi büyükşehirler terör olaylarının yaşandığı yerlerde piyasalar etkilendi. Alışveriş kesildi. Şimdi vatandaşımız hayata sahip çıkmalı. Yaşamın normalleşmesi ve bozulan psikolojilerin düzelmesi için illa alışveriş yapmaya da gerek yok, esnaflarımız vatandaşımızı bir çay içmeye bekliyor." dedi.

Olumsuzlukların silinmesi gerektiğini anlatan Palandöken, şunları kaydetti: "Güvenlik elemanları görülebilir noktalarda dolaşmalı ki halka güven versin. Askerimiz, polisimiz mümkün olduğunca alışveriş yapılan kalabalık noktalarda, otobüs duraklarında, kampüslerin önünde görülmelidir. Bu insanları psikolojik olarak rahatlatır. Yine esnafımızda aynı şekilde gece sabaha kadar ışıklarını yakarak cadde ve sokakların aydınlık olmasına destek vermelidir. Bunun içinde esnafa ucuz elektrik sağlanmalıdır. En önemlisi 'Hepimiz Kardeşiz' sloganının çok iyi işlenmesi lazım. Doğu'da, Güneydoğu'da sokağa çıkma yasağı aylardır devam ediyor. Burada insanlar çarşıya, pazara çıkmayı unuttular, bu güvenin verilmesi lazım. Hükümet esnaf için yeni destek paketleri hazırlıyor. Esnaf için atılacak her adım, ortak akıl ile atılmalı. Ekonominin canlanması için yeni broşürler hazırlıyoruz. Çarşı, pazarlarda ucuzluğun devam ettirilmesine yönelik indirim kampanyaları başlıyor."

Billboardlarda kardeşlik temasının sıkça kullanılmasının öneminin de altını çizen Bendevi Palandöken, şu ifadeleri kullandı: "Selamlaşarak, cadde ve sokaklarda kol kola yürüyerek sıkıntıları hep beraber paylaşmalıyız. Çünkü acılar paylaşınca, mutluluklarda bir araya gelince güzelleşir. İnsanımızın bu psikolojiden kurtulabilmesi için esnaf, zanaatkâr, tüccar, sanayici ve imalatçı olmak üzere herkes elini taşın altına samimi olarak koyup terör kâbusunu yeneceğiz. Çünkü biz omuz omuza mücadele vermiş, Çanakkale zaferlerini, Dumlupınar zaferlerini kazanmış bir milletiz. Teröre yenik düşülmemeli ve terörün yok edilmesi için herkes üstüne düşeni yapmalı, insanlara güvende oldukları hissettirilmelidir."

BEKÇİLİK SİSTEMİ TEKRAR GELMELİ

Daha önce var olan bekçilik sisteminin tekrar geri gelmesi gerektiğini de anlatan Palandöken, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eskiden bekçiler vardı, sokağın güvenliğiydi. Akşamları düdüğü çaldığı zaman insanlar kendini güvende hissederdi. Bir esnafın dükkânı açık kaldığı zaman haber veren, yabancı birisi mahalleye girince müdahale ettiği bekçilik müessesesi vardı; o gün onlar boşuna koyulmamıştı. Bugün yine motorize emniyet güçleri geziyor ama mahallenin her sokağını tanıyan bekçi gibi birinin yeniden gelmesi lazım. Çünkü bekçilerin çok önemli görevleri vardı. Mahalle, cadde, sokak halkını çok iyi tanıyan, insanlara güven veren, akşamdan sabaha dolaşarak ev, dükkân, pasaj, çarşı için bir güvenlik noktasıydı. Kimin ışığı yanmasa, birinin hastası olsa haber veren insanlardı. Böyle insanlara sevimli gelecek, mahalle kültürünün daha da geliştirilmesi, pekiştirilmesi lazım. İnsanlar site kültürü ile mahalle kültürü arasındaki farkın kaldırılmasını gözleyecek. Komşuluk münasebetlerine geri dönmeliyiz. Çünkü insanlar birbirini tanıdığı, birbiriyle dertlerini paylaştığı zaman bu terör, bu huzursuzluklar, bu sıkıntılar ortadan kalkacaktır. Toplumsal huzurun, barışın sağlanması için bir şeyler yapılmalıdır. Ekonomik tedbirlerle birlikte insanların rahatlayabilmesi için sivil toplum örgütleri olarak bizler de üstümüze düşen görevleri yapmamız lazım."

TERÖR BELASINDAN DİK DURARAK KURTULACAĞIZ

Terör belasından dik durarak kurtulacağımızı da vurgulayan Palandöken, "Toplum olarak terör belasından kurtulacağız. Bardağın hep boş tarafı söylenmemelidir. Sosyal kesimleri temsil eden insanlar toplumu daha rahatlatıcı ifadeler kullanmalı. Güneydoğu projeleri çok önemli. Yeniden imar, tekrar o bölgenin canlandırılmasıyla ilgili yapısal değişiklikler devreye girecek. Ama Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya gibi her bölgede ekonomik olarak bir sıkıntı var. Tüm bu olumsuzluklara rağmen ümidimizi kaybetmeden ekonomi canlandırılmalıdır." dedi.

HALK KORKU İMAJINDAN KURTULMALI

İnsanların enerjilerinin farklı alanlara çekilmesi gerektiğini de anlatan Bendevi Palandöken, şu değerlendirmede bulundu: "Olumsuz gelişmeler ülkemizin turizmini de etkiledi. TESK olarak dünyanın ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerindeki muhataplarımıza mektup yazdım. Ve dedik ki 5 milyon Türk'üz, dışarıdayız ve 3'üncü kuşağımız iş adamı oldu, yanımızda insan çalıştırıyoruz, herkes bir misafir getirse turist açığı kapanır. Böyle pozitif kampanyalarla ülkemize turistin gelmesi sağlanmalı. Turist sadece alış veriş yapıp ekonomiye katkısı olmaz, ülkenin imajıyla da ilgilidir. Bu çabaların hepsi vatandaşa güven verilmesi ve sokağa çıkmasının sağlanmasıdır. Yani İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerde bu hadiselerin diğer illere yayılacakmış korku ve olumsuz imajdan kurtulmalıdır. Terör belasının üstünden milletimiz ve güçlü devletimiz mutlaka gelecek. Herkes bence bu kardeşlik temasının üzerinde tekrar bir düşünmesi lazım ve ne yapıyorum diye bir muhasebe yapmalı ki hayat normale dönsün." CİHAN