Pak Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı Musa Uyar, turizm sektörünün tarihinin en kötü dönemlerinden birini geçirdiğini söyledi. Yılda 4 milyondan fazla turistin geldiği Rusya pazarının kapanmasının sektördeki krizi iyice derinleştirdiğini belirten Uyar, "Avrupa'dan da güvenlik gerekçesiyle rezervasyon iptallerinin artması, turizmciyi iflasın eşiğine getirdiğini kaydetti. Bankalara yüklü miktarlarda borcu olan otelciler, tesislerini satmaya başlandığı söylense de maalesef pembe tablolar çizilmeye devam edilmektedir." dedi.

Pak Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı Musa Uyar, yazılı bir açıklama yaparak turizm sektörünü değerlendirdi. Son zamanlarda artan terör olayları yüzünden turist sayısının azaldığını aktaran Uyar, ekonomideki durgunluk ve güvenlik tehdidi sebebiyle zor bir sezon geçiren sektörün 24 Kasım 2015 tarihinde Rusya uçağının düşürülmesinden sonra da krize girdiğini ileri sürdü. Başta Antalya'dakiler olmak üzere birçok otelin iflasın eşiğinde olduğunu öne süren Uyar, Ege ve Akdeniz sahillerinde toplam bin 300 otelin satılığa çıkarıldığına vurgu yaptı. Uyar, "Yine aynı dönemlerde ETİK Başkanı Mehmet işler, 'Antalya'da 150 bin işçi çıkarıldı. İzmir'den şu ana kadar bin 500, 2 bin işçi çıkarıldı. Mayıs ayına doğru açılım olmazsa toplam kapasitemizde yüzde 50'sine varan daralma olacak. 500 bin kişi işsiz kalabilir' dedi. Tüm bu söylemler gerçeklerin gizlenemeyeceğinin göstergesidir." ifadelerini kullandı.

"ACİL EYLEM PLANI ÇÖZÜM GETİRMİYOR"

Musa Uyar, hükümet tarafından açıklanan Acil Eylem Planı'nın sorularını çözmediğini belirterek, "Turizmciler kaygılı. Öyle ki alarmın rengi kırmızıya dönüşmüş durumda. Bu durumun ise birçok nedeni var. Turizm tüketicisinin bir destinasyonu seçerken ilk baktığı şey güvenliktir, otelin kalitesi ve fiyatından önce güvenliğe bakar. Artan terör olayları ve güney komşumuz Suriye'deki iç savaşa bir de Rusya ile yaşanan uçak krizi eklenince turizm sektörü durma noktasına geldiğini kabul etmek gerekiyor artık." şeklinde konuştu.

Sektörün yaşadığı sorunun ekonomik değil siyası olduğunu ileri süren Uyar, ayrıca şu değerlendirmelerde bulundu:

"Önlemler paketini anlatan Başbakan Ahmet Davutoğlu, konuşmasında bu konuda tek bir söz söylemedi. Gerçek söylenmeyince getirilen hiçbir önlem sonuç vermez. Paket gibi cafcaflı adlarla sunulanların içinde derde deva olacak bir şey olmaması ayrı bir konu. En basit konu turizm emekçileri olan çalışanlarımız bu paketin neresindeler. Kış sezonda askıya alınan personellerin yanı sıra kadrolu çalışanların işten çıkarıldığı bu süreçte çalışanlara yönelik bir adım atılmadığını görüyoruz. Sektörün istediği KDV indirimi, sigorta prim desteği, asgari ücrette ödeme kolaylığı, kredi borçların ötelenmesi gibi konular direk istihdamı etkilediği halde bu pakete bu gibi destek teşvik konuların yer almamasını manidar buluyoruz. Biz burada yalnızca gerçeğin neden gizlendiği, görenlerin de neden bu gerçeği söylemediğinin üzerinde duruyoruz. Bu gerçek görülmeden adına 'önlem', 'paket' ya da başka ne denirse densin, hangi ortamda ve kimler tarafından açıklanırsa açıklansın, sorun çözülmeyecektir. Sorunu çözmek için önce gerçeği görmek gerekir."
CİHAN