CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında FED'in faiz artırım kararını değerlendirdi. İş dünyasından sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı ve eski Hazine Müsteşarı kimliği olduğunu hatırlatan Öztrak, FED'in, 10 yıl sonra ilk kez politika faizinde artışa gittiğini anlattı.
FED'in bunu yapacağının sinyallerini 2013 Mayıs ayında zaten verdiğini dile getiren Öztrak, şöyle devam etti: "Bu tarihten itibaren Türkiye, dünyanın en kırılgan ekonomi listelerinden düşmez oldu. İlkin en kırılgan 8 ekonomi listesine alındık, sonra kırılgan 5 listesine girdik, en sonunda ise en kırılgan 3 ekonomiden biri olarak anılmaya başladık. Bu konuda en son değerlendirme, derecelendirme kuruluşu Moodys'den geldi. Artık ucuz ve bol para günleri bitiyor. Türkiye'nin hata yapma marjının kalmadığı günler başlıyor. Bu konuda hükümete de ciddi görevler düşüyor. Siyasi belirsizlikler azaldı derken, Beştepe'deki Saraydan iki referandum yapalım talepleri gelmeye başladı. Türkiye ve millet 2014'ten bu yana seçimden yorulmuşken 2016'yı da kaybetme olasılığı belirdi. Ben Hükümeti ve Cumhurbaşkanını uyarıyorum. Bu konuda cin şişeden çıktığı an bu ülkede zaten zayıf olan yatırım ve tüketim iştahı tamamen kaybolur. Türkiye bu kritik zamanı doğru kullanmak zorundadır. Ülkenin rekabet gücünü artıracak, ekonomik kazanımları adilce paylaştıracak reformları yapmak zorundayız. Hükümetin son açıklamaları, bu konuda hem içerideki hem dışarıdaki ekonomik aktörleri ikna edemedi. Biz bu konuda taşın altına elimizi koymaya hazırız. Yeter ki hükümet bu konuda samimi olsun."
Rusya'nın egemenlik haklarını ihlal etmesini elbette kabul etmediklerini vurgulayan Öztrak, Türkiye'nin egemen bir ülke olarak haklarını arayacağını ve koruyacağını söyledi. Ancak Rus uçağı düşürüldükten sonraki sürecin iyi yönetildiğini söylemenin de mümkün olmadığını ifade eden Öztrak, "Tıpkı Musul'a asker gönderme meselesinde olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı makamı ile Başbakanlık, düşürülen Rus uçağı konusunda da birbirlerinden rol çalma kaygısına düşmüşlerdir. Daha kimse düşen uçağın cinsini ve milliyetini bilmezken Cumhurbaşkanlığından gelen mesaj ve ardından yaşanan zikzaklar Türkiye'nin sonraki tezlerine ciddi zarar vermiştir. Bugün Türkiye'de dış politikada yaşanan kaos ve kargaşanın ardında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine başkanlık postu çıkarma çabalarının payını küçümseyemeyiz. Cumhurbaşkanının iç siyasete dönük şahsi çıkar hesapları Türkiye'yi dışarıda sürekli zor duruma düşürmektedir." diye konuştu.
Rus Hükümetinin yaşanan krizi kontrolsüz bir biçimde genişletmekte olduğunu ifade eden Öztrak, şöyle devam etti: "Spordan, ekonomiye; askeri iş birliğinden turizme kadar pek çok alanda Rusya ile ilişkiler adeta donma noktasına gelmiştir. Rusya sadece Doğu Akdeniz'de değil, Ege ve Marmara'da da bayrak göstermeye çalışmaktadır. Bunları hoşgörüyle karşılamak mümkün değildir. Rus Hükümetinin krizi tırmandırma gayretleri sadece Türkiye'ye değil; Rus ekonomisine de zarar verir. Bunun faturasını, her iki ülkenin vatandaşları refah kaybı olarak öder. Bakın bizim hesaplarımıza göre Rusya'nın ticaret ve turizmi engellemeye dönük kararlarının Türk ekonomisine maliyeti, bavul ticareti de dahil, en az 8,5 milyar doları bulacak. Boru hatlarında bakım, arıza denerek kesilebilecek Rus gazının üretim üzerinde yaratacağı maliyetleri düşünmek istemiyorum bile. Yine Suriye'den gelen göçmenler için bugüne kadar harcanan paranın 9 milyar doları bulduğunu bizzat Cumhurbaşkanı söyledi. Irak'ta iş yapan müteahhitlerimizin sıkıntılarının çok büyük olduğunu biliyoruz. Dış politikada yapılan hataların faturası vatandaşımızın işine aşına çıkmaya başlamıştır." CİHAN