CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 31 Mart yerel seçimlerinde partisinin kazandığı belediyelere teşekkür ziyaretlerini sürdürüyor. Özel, bu kapsamda dün akşam saatlerinde Malatya’ya gitti. Özel’in bugün Malatya’daki ilk durağı partisinin Yazıhan İlçe Başkanlığı oldu.
Ardından Yazıhan Belediyesi'ne geçen Özel, Belediye Başkanı Abdulvahap Göçer ile belediye önünde toplanan kalabalığa hitap eti.
31 Mart'ta Malatya'daki sonuçlara dikkat çeken Özel "Yazıhan’daki başarımız, önümüzdeki günlerde yapılacak ilk genel seçimde iktidarın anahtarı olacak" dedi.
"MECLİS'TE GÜNDEME GETİRECEĞİZ"
Orman yangınları, vergi düzenlemesi ve normalleşmeye ilişkin konuşan Özel, şunları söyledi:
- Dün Diyarbakır ve Mardin arasında yangınlarda maalesef 12 vefatımız var. Türkiye'nin dört bir yanında orman yangınları sürüyor. Bayramda bizler evlerimizde otururken, bu belediyelerin kahraman itfaiyecileri, hatta bütün personelleri, orman müdürlüklerini çalışanları çok önemli mücadeleler veriyorlar. Allah, hepsini sakınsın. Allah hem onları hem canlarımızı hem ormanlarımızı korusun.
- Ancak Türkiye'nin orman varlıklarının bu kadar kolay kaybedilmişken 2024 yılının teknolojisine imkanlarına rağmen bu kadar ciddi zorluklara, bu kadar ciddi hatalara bir dönüp bakmak gerekiyor. Orman yangınları konusunda CHP olarak bütün yapıcı, yol gösterici önerilerimizle birlikte konuyu Meclis’te gündeme getireceğiz. Orman yangınlarına dur demek için çalışacağız.
KAYISI FİYATLARI
- Kuru kayısı burada üreticide 140 lira. Pazarda 300 lira, markette 370 lira. Emeği sen çekiyorsun. Alın terini sen akıtıyorsun. Çoluk çocuk, eşinle sen çalışıyorsun. Gün oluyor borç alıyorsun, kredi alıyorsun. Her şeyine sen katlanıyorsun Ama sen 140 lira alıyorsun. Alıp satan 370 liraya satıyor. Bir senede mazot, ilaç, gübre, işçilik ikiye katlandı. Fiyat sadece yüzde 40 artmış. Haksızlık, adaletsizlik burada.
- Günü geldi Tayyip Bey'in memleketinde çay mitingi yaptık. Günü geldi Trakya'da buğday mitingi yaptık. Herkesin derdi şu ki maliyetini kurtarmayacak, fiyatlara çiftçiye ‘çalış’ diyorlar. Adeta ‘sen köle gibi çalış, parayı başkaları kazansın’ diyorlar. Üzümde de böyle. Fındıkta da böyle, çayda da böyle. Kayısı da da böyle. Kayısıcının hakkını aramak için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Hep birlikte mücadele edeceğiz.
"HEM EVİ YAPMAYACAKSIN HEM DE KİRAYI UNUTACAKSIN"
- Malatya’da yüz kişiden 93’ü sokakta. On aileden dokuzu ya çadırda ya da konteynerde ya da barınamadı gitti, gurbette. Ama seçim için oy isteyenler, şimdi bir buçuk yılda yüzde 6’sını yaptılar. Bu barınma sorunu en büyük sorun ama sorunun en önemli kısmı belirsizlik meselesi. Büyük bir belirsizlik, büyük bir haksızlık var. Şunu görüyoruz ki bu ay son kez kira yardımı yapıyorlar. Arttırın yeniden uzatın dedik. ‘Ekonomi kötü, para bulamayız, kira yardımı bitti’ diyorlar.
- Eğer bu 10 ildeki söz verip de açıkta bıraktığınız 650 bin konut, milyonlarca kişiyi kira yardımsız bırakırsanız, size buradan söz veriyorum, eğer mücadele etmek isterlerse, Türkiye’nin en büyük direnişini bu kira yardımı için başlatacağım. Hem evi yapmayacaksın, hem de kirayı unutacaksın. Milleti çadırlarda, konteynerlerde yıllarca bırakacaksın. Öyle yağma yok. Sana depremzedeyi ezdirmeyiz.
"MEHMET ŞİMŞEK'İN ÖNCELİĞİ VATANDAŞ MI MÜTEAHHİT Mİ?"
Önümüzdeki pazartesi Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız, Mehmet Şimşek’e gidip parayı nereden bulabileceklerini gösterecek. 22 yıllık AKP iktidarının yükünü sırtlanacak halimiz yok. Yanlışına doğru diyecek halimiz yok. Onların hatasını düzeltmek için onlara yanaşacak halimiz yok. Doğrusunu biliyoruz. Biz zenginlerin, para kazananların yüksek vergi vereceği, az kazananın az vergi vereceğini, hiç para kazanmayanın hiç vergi vermeyeceği bir sistemi savunuyoruz. Onlar yüz liralık verginin 65 lirasını emeklilikten, sudan, doğal gazdan, sudan, sütten, bebek bezinden alarak maalesef garibandan topluyorlar. Mehmet Şimşek, senin önceliğin vatandaş mı yandaş mı? Sen müteahhitten yana mısın, Yazıhanlı kayısı üreticisinden yana mısın?
'GEÇİNEMİYORUZ MİTİNGİ'NE DAVET
- Siyaset, sokağın sesini dinleme işidir. Artık sokakta ses yok, çığlık var. İnsanlar ‘geçinemiyoruz’ diyerek çığlık atıyor. Madem geçinemiyorsunuz o zaman asgari ücrete zam yapılması gereken günden bir gün önce Türkiye’nin en büyük emek kentinde Kocaeli Gebze’de işçilerle, emeklilerle, çalışanlarıyla, bütün emekçilerle, esnafla, çiftçilerle büyük bir ‘Geçinemiyoruz Mitingi’ yapacağız. Türkiye'de emeği sömürülen, yıllarca çalışmasının sonundaki emekli maaşı kuşa dönen, ürünü para etmeyen, geçinemeyen herkesi 30 Haziran günü Kocaeli'ndeki ‘Geçinemiyoruz Mitingi’ne davet ediyorum.
KAYSERİDE'Kİ SALDIRI: ACİZLİK
- Dün akşam, dün akşam maalesef Kayseri Pınarbaşı'nda bir saldırı gerçekleşti. Partimizin belediye meclis üyesi adayı, birinci yedeğimiz arkadaşımıza, kızının yanında, eşinin gözünün önünde beş kişi sopalarla saldırıp beyin kanaması olacak kadar vurdular. Yere düştü, hareketsiz kaldı, çekip dizlerinden vurdular. Neymiş? Pınarbaşı'ndaki seçimmiş. Biz seçim gecesi söyledik. Seçim seçimde kaldı. Bundan sonra başkanımız bütün Pınarbaşı'yı kucaklayacak.
- Ve başkanımız bundan sonra bütün Pınarbaşı'nın başkanı olacak. Kimse üzülmesin. Kimse endişe etmesin dedik. Halen daha birileri gerilim yaratmak, o gerilimden beslenmek istiyorlar. Halen daha birileri kaba kuvvetle bir şey yapacağını sanıyorlar. Savunmasız bir adama beş kişi saldırmak, ne güçtür, ne cesarettir, ne dirayettir, ne kabadayılıktır. Olsa olsa acizliktir, zavallılıktır.
"EMEKLİYE 'AÇ KAL' DİYEREK NORMALLEŞME OLMAZ"
- Bakın biz Türkiye'de siyasette normalleşme istiyoruz. Normalleşme demek, normal davranmak demektir. Kurallara uygun davranmak demektir. Hukukun üstünlüğüne inanmak, anayasaya bağlı kalmak demektir. Seçimi kaybedince kabullenmek, tebrik etmek demektir. Sopalarla saldırınca normalleşme olmaz. Ankara'nın ortasında bir siyasi cinayetin kanını yerde bırakmakla olmaz. Emekliye on bin lira vererek, açlığa mahkum ederek, aç kal demekle olmaz. Asgari ücretliye seçimden önce dört kez yılda zam yapacağım deyip, seçimden sonra yapmamakla olmaz.
"HUKUKA UYARSANIZ NE ALA"
- Biz Türkiye'nin bir normal ülke olarak hukuka, kurallara, ahlaka, vicdana sahip olarak yönetilmesini istiyoruz. Bunun için el uzattık. Hukuka uyarsanız ne ala... Sopaya sarılanla normalleşme olmaz. Kanuna uyarsanız ne ala. Anayasayı çiğneyenle normalleşme olmaz. Bir parti gerilimden beslenecek diye, kendi rezaletini yargıdan kaçıracak diye normalleşmeyi baltalıyorsa, ona da kimse pabuç bırakmaz. İsteyen gelir normalleşir, hep birlikte doğru işler yaparız. Ama hukuktan, vicdandan, ahlaktan sapanın olduğu yerde biz olmayız. Biz milletle beraberiz. Normalleşmeyi herkes CHP’den biliyor.
- Halkın çok büyük bir kısmı destekliyor. Ya gelirsiniz, kurala, kanuna, hukuka uyarsınız; emekliye, asgari ücretliye sahip çıkarsınız; hapisteki suçsuz arkadaşlarımıza zulüm etmeyi bırakırsınız; AİHM kararlarına, Anayasa Mahkemesi kararlarına uyarsanız ne ala. Uymuyorsanız, biz buradayız. Bu ülkeye yeniden istikrar getirmek, yoksulluğu yeniden bitirmek, yüzleri güldürmek bizim borcumuzdur. Milletin karşısında olanlarla biz mücadele edeceğiz. Arkalarındaki görünür güç, görünmez güç, karanlık güç, devletin kendi, yer algı devleti veya birilerinin itinayla karşımıza çıkardığı derin devleti size pabuç bırakmayacağız. Bu ülkeye demokrasiyi yeniden getireceğiz.