Hafta sonu gerçekleşecek CHP 38’inci Olağan Kurultayı'nda genel başkanlık için yarışacak Özgür Özel, SÖZCÜ Televizyonu canlı yayınında Aslı Kurtuluş Mutlu’nun moderatörlüğünde, SÖZCÜ Medya Grubu Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk ile SÖZCÜ yazarları İsmail Saymaz ve Deniz Zeyrek’in sorularını yanıtladı.
KADROSUNDAKİ İSİMLERİ DUYURDU
Özel, konuşmasında şunları söyledi:
* “Yalçın Karatepe PM listemizde olacak. Selin Hoca (Sayek Böke) ve Yalçın Hocanın (Karatepe) yanında; Türkiye'de şu anda en yüksek puanlarla girilen, çok istenen bir üniversitenin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin aktif dekanı, maliye politikalarımızın başında olacak.
* Bilim, yönetim kültür platformunda, 180 ülkeye ihracat yapan bir elektronik şirketinin düne kadar AR-GE departmanının başında, 40 yaşında pırlanta gibi, Türkiye'nin gözbebeği birisi; Cumhuriyet Halk Partisi'nin bilim, teknoloji, AR-GE ve inovasyondan sorumlu genel başkan yardımcısı olacak.
* Milli savunma politikalarını bomboş bıraktı ya parti yıllardır… Bir emekli tümamiral, milli savunmadan sorumlu genel başkan yardımcısı olacak. Bu 5-6 isim son derece kıymetli isimler. İlhan Uzgel, dış politikadan sorumlu parti meclisi meclis üyemiz, genel başkan yardımcımız olacak. Cumartesi günü kazanırsam Pazar günkü listemde, eğer uygun görürse Namık Tan'a da teklifte bulunurum.
GÜRSEL EROL’A YANIT
* (CHP'li Gürsel Erol'un açıklamalarına yanıt) O ifadeler olacak bir şey değil. O küçük gören dil, hakir gören dil, hakaret eden dil, doğru bir dil değil. Ben o dile cevap vermem. Çünkü Gürsel Erol benim abimdir. Bana birkaç kez kızdı, birkaç kez küstü, birkaç kez barıştı. Gürsel Erol yoğun duygular yaşayan, tansiyonu yükseltmeyi seven, bilen birisidir. Ben o laflarla meşgul olmam. Fırsatçılık, ne fırsatçılığı? Ticaret mi yapıyoruz?
* Fırsatçılık demek, meseleyi Cumhuriyet Halk Partisi'ni AK Parti’leştirmek, MHP'leştirmek anlamına geliyor. Bu doğru bir şey değil. Bu partide parti içi demokrasi var. Her üyenin böyle bir hakkı var. Bu son derece meşru, son derece demokratik bir haktır.
“BÜYÜK BİR FELAKET TEHLİKESİ VAR”
* (‘İdeolojileri yok, çıkarlarına, belediye başkanlarına odaklanmışlar' eleştirilere yanıt) Ben belediye başkanlığında kriteri koymuşum. Vatandaşın memnun olduğu belediye başkanını değiştirmeyeceğiz. Bir belediye başkanından halk memnunsa, seçildiği oy oranından ilerideyse, değişim karşıtı diye asla ve asla tartışmaya açılmayacak. Bir belediye başkanı başarısızsa, beğenilmiyorsa, değişimci diye korunmayacak.
* Esas şu tartışılmalı: Tarihin bu kadar önemli bir seçimini kaybetmişiz, seçmende büyük bir duygusal kopuş var, büyük bir felaket tehlikesi var; ‘Bir şey yapmayalım, yerel seçimde adayları belirleyelim, sonra (genel başkanı) değiştiririz.’
“OLASI BİR FELAKETİN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN ADAYIM”
* Ben testi kırılmadan, testiyi kırmamaya talibim. Ben bir felaket üzerinden bir siyaset kurgulamaya, bir felaket üzerinden kariyer planlamanın değil, olası bir felaketin önüne geçmek için adayım. Eğer seçilemezsem parti yerel seçimlerde en iyi sonucu alsın diye yine en çok ben koştururum. Ama bugün birçok gösterge, birçok duygu, birçok gösterge bir sürü sıkıntıyı tarif ediyor; genel merkezde yönetimde olan arkadaşlar, ‘Sen niye acele ettin ki?' diyor… Bir belediye başkanıyla karşılaştık Ankara'da, ‘Başkanım biz seni nisan ayında 1200 oyla seçecektik' dedi… ‘Niye nisan ayında kongre yapıyoruz biz?' dedim.
* Ben yerel seçimlerden önce genel başkan olmak, yerel seçimlerde eldeki tüm büyükşehirleri korumak, üzerine en az 5 büyükşehir belediyesi katmak, bir sürü il ve ilçe belediyesi katmak, yerel seçimlerden sonra da Cumhuriyet Halk Partisi'nin esas büyük değişim ve dönüşümünü, iktidar yürüyüşünü başlatmak istiyorum.
* Benim yerel seçimlerden sonra kongre yapmak gibi bir niyetim yok. Ama bir seçim kaybından sonra liderin devam etmesini de doğru bulmuyorum. Bu yerel seçimlerden önce genel başkan olursam yerel seçimlerde en iyi sonuç için seferberlik ilan edeceğiz ve ardından Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidara yürüyüşünü her birlikte başlatacağız.
EKREM İMAMOĞLU AÇIKLAMASI
* (İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili) Ben Ekrem Bey'i Cumhuriyet Halk Partisi'ne çok önemli bir ivme katan bir siyasi aktör olarak görürüm. Seçimlerden sonra da herkesle olduğu gibi Ekrem Bey'le de bir iletişimimiz vardı. Değişim konusunda ilk konuşanlardan bir tanesiydi. Zaman zaman sohbet ettik, fikir alışverişi yaptık. Güvene dayalı bir ilişkimiz var. İstanbul gibi bir metropolü iki kez kazandı, üçüncüye kazanacak.
* (İttifaklarla ilgili) İki tane ittifak potansiyelimizde aşınma, yıpranma var. Bir; önceden yaptığımız ittifaklarla yapmamız olası ittifakta bir gerileme var. Bir de toplumsal ittifakta bir gerileme var. CHP'deki genel başkan değişiminin, Kürt seçmenin kendi duygularının onarılması noktasında katkı sağlayacağını düşünüyorum. Öbür türlü, ‘Ya biz oyu Kemal Bey'e verdik, o İçişleri Bakanlığını Zafer Partisi'ne vermiş ve gizli protokolle yapmış' kırgınlığı var.”