Operasyon kararında 4 büyük yalana imza atıldı. 10 gün önce MASAK'a teslim edilen tüm grup şirketlerine ait hesap hareketleri, karar defterleri, muhasebe kayıtları sanki hiç verilmemiş.
Bugün'ün haberine göre, Koza Altın A.Ş'nin yasalar çerçevesinde şeffaf bir şekilde yüzde yüz iştirakiyle İngiltere'de şirket kurması suç gibi gösterildi. Koza Grubu'yla hiçbir alakası olmayan banka hatası operasyona gerekçe yapıldı. Yurtdışındaki üç ülkeye hiçbir zaman yapılmayan para transferi yapılmış gibi kabul edildi.
İpek Medya Grubu'nu susturmak ve gözdağı vermek için yapılan baskına 4 büyük yalan gerekçe gösterildi. İşte o büyük yalanlar ve gerçekler...
Yalan: 1- 2011'de Ereğli Demir Çelik A.Ş'nin Koza İpek Eğitim Sağlık Yardım Vakfı'na 122 milyon lira gönderdiği iddia edildi. Bankanın “Bizim hatamız, para İskenderun Demir Çelik A.Ş'ye yatırıldı” resmi açıklaması şaibeli bulundu.
İŞTE GERÇEK: Banka, “elektronik havalenin sadece açıklama kısmına hata ile vakfın adının yazıldığını” açıkladı. Vakıf da paranın yattığı 0344'le biten hesap numarasının kendisine ait olmadığını resmi yazıyla beyan etti. Somut gerçekler gözardı edildi.
Yalan: 2- Koza Altın'ın 2014 yılında İngiltere'de 60 milyon GPD (210milyon TL) sermaye ile kurduğu şirketle uluslararası yatırımyapması suç gibi gösterildi. “Para yurtdışına çıkarılabilir” zannıyla suçlamada bulunuldu.
İŞTE GERÇEK: Oysa yatırım yasal izin ve onaylardan sonra SPK gözetiminde gerçekleştirildi. Bu suçlamayla yurtdışında yatırım yapan tüm firmalar şaibeli gösterildi. Koza gibi 30 Türk firması daha 63 ülkede benzer büyüklükte yatırıma sahip bulunuyor.
Yalan: 3- Havuzmedyasının “Bahreyn, Malta ve Kıbrıs'a 7milyar 40milyon dolar para transfer ettiler” iftirası gerçek kabul edilerek, baskına gerekçe yapıldı.
İŞTE GERÇEK: Banka kayıtlarında bu 3 ülkeye de para transferi yapılmadığı dikkate alınmadı. Bankaların büyük para transferlerini MASAK'a bildirdiği gerçeği gözardı edildi. Para giriş ve çıkışlarının hepsi toplanıp hesaplandı. Hiçbir zaman varolmayan “7 milyar dolar” rakamına nasıl ulaşıldığı ise anlaşılmadı.
Yalan: 4- Skandal baskında Akın İpek'in ortaklığı olduğu şirketlerin 2010-2015 yıllarına ait yönetimkurulu karar defterleri, onaylı bilanço, gelir gider tablosu, banka hesap hareketleri ve genel kurul defterlerine el konulması istendi.
İŞTE GERÇEK: Oysa tüm bu belgeler, talep üzerine MASAK'a 20-21 Ağustos'ta zaten teslim edilmişti. Üstelik Koza İpek Grubu'nun resmi yazıylaMASAKmüfettişine elden teslimettiği bütün evraklar, 2007-2015 yıllarını kapsıyordu.
1- SAVCILIK 2010'DAN SONRASNI İSTEDİ, KOZA 2007'DEN SONRASINI BİLE VERDİ
Koza İpek Grubu şirketlerine yapılan operasyonun gerekçesinde işadamı Akın İpek'in ortaklığı olduğu tüm şirketlerin 2010-2015 yılları arasındaki yönetim kurulu karar defterleri, bu süredeki onaylı bilanço, gelir gider tablosu, tüm banka hesap hareketleri ve genel kurul karar defterlerine el konulması talebi yer aldı. Oysa tüm bu belgeleri Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanlığı 30 Temmuz 2015 tarihinde Koza İpek Grubu'ndan talep etmişti.
TÜM EVRAKLAR MASAK'TA
MASAK'ın 30 Temmuz 2015 tarihli talep yazısında “5549 Sayılı Kanun kapsamında yapılmakta olan inceleme dolayısıyla şirketinizin 2007 (Bazı Şirketlerin 2008-2009-2011 sonrası) hesap döneminden itibaren ekteki CD'de yer alan banka hesap hareketlerine ilişkin, her bir satırda yer alan hareketin yasal defterlerinize hangi şekilde yansıdığına dair yevmiye numarası ve tarihi, ilgili hareketin mahiyeti hakkında kısa açıklama ile ilgili hareketin dayanağı fatura vb. belgenin numarası ve tarihine ilişkin bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır” denildi.
Tüm bu evraklar geçmişe dönük 2007 ve 2008 yıllarını da kapsayacak şekilde 20-21 Ağustos tarihinde MASAK müfettişine elden teslim edildi.
ELDEN TESLİM EDİLDİ
Yine operasyonda arama kararı çıkarılan tüm şirketlerin 2008-2015 yıllarına ait sermaye artış dekontları, sermaye artışlarına ilişkin yönetim kurulu kararı örnekleri, sermaye artışlarına ilişkin Ticaret Sicil Gazetesi örnekleri, sermaye artışlarına ilişkin yevmiye kayıtları ile 2008-2015 yevmiye defteri ve defteri kebir kayıtları da 13 Mayıs'ta MASAK tarafından istendi. Haziran ayı başında da istenen tüm belgeler yine MASAK yetkililerine elden teslim edildi. Savcılık sanki bu belgeler saklanıyormuş gibi mahkemeden operasyon kararı çıkartırken bunları gerekçe olarak öne sürdü.
2- BANKANIN 'HATA BENİM' YAZISINA RAĞMEN SUÇLAMA
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın operasyon talebinde skandal bir gerekçe yer aldı. Bankadan kaynaklanan hata hiç ilgisi bulunmadığı halde Koza Grubu'na fatura edildi. 2011 yılının Ağustos-Eylül aylarında Ereğli Demir Çelik Fabrikaları A.Ş. tarafından Koza İpek Eğitim Sağlık Hizmet Yardım Vakfı'nın AKBANK A.Ş. bünyesinde bulunan hesaplarına 122 milyon lira gönderildi. Koza İpek Eğitim Sağlık Hizmet Vakfı'nın itirazı üzerine bankadan, “Bankamıza iletmiş olduğunuz hesap bilgileri ve ilgili iletiniz incelenmiştir. İletiniz ekinde bulunan hareketler vakfınıza ait değildir” cevabı verildi. Hata yapıldığı banka yetkililere de bildirmiş. Bankanın cevabını savcılık operasyon talebinde şu şekilde yer verdi: “2011 yılı Ağustos ve Eylül aylarında Ereğli Demir Çelik Fabrikaları A.Ş.'nin gönderdiği 122 milyon liranın veri kaynağından yapılan bir hata nedeniyle hatalı olduğu, bu tutarın İskenderun Demir ve Çelik A.Ş'ye gönderildiği, AKBANK A.Ş.'den alınan yazıda bu bilgi aktarılırken AKBANK A.Ş. bilgi sistemindeki bir hata nedeniyle Koza İpek Eğitim Sağlık Hizmet Vakfı'na gönderilmiş gibi raporlandığı başkanlığımıza bildirilmiştir.”
Bankanın "Hata bizim" demesine rağmen savcılık Koza İpek Eğitim Sağlık Hizmet Vakfı'nı sanki şaibeli işlem yapıyormuş gibi töhmet altında bıraktı. Ereğli Demir Çelik Fabrikası'nın AKBANK'ın Başkent Kurumsal Şubesi'ne gönderdiği para 0344'le biten IBAN numaralı hesaba yatırılmış. Oysa Koza İpek Eğitim Sağlık Hizmet Vakfı'nın 0344'le biten hiçbir hesap numarası bulunmuyor.
3- YURT DIŞINA YATIRIM YAPMAK BİLE SUÇ OLDU
Koza İpek Grubu şirketlerinden Koza Altın A.Ş'nin Kamuoyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) bildirerek açıkladığı yurtdışı yatırımı operasyon gerekçelerinden biri oldu. Yurtdışına yatırım yapmak suç gibi gösterildi.
TEŞEBBÜS HÜRRİYETİ KAPSAMINDA
Koza Altın A.Ş. 2014 yılında İngiltere'de 60 milyon GPD(210 milyon TL) sermaye ile Koza Ltd şirketini kurdu. Sermayesinin tamamı Koza Altın A.Ş'ye ait İngiltere'de faaliyete geçen şirket yasalar çerçevesinde kuruldu. Bu işlemle ilgili savcılığın operasyon talebinden tamamen zanna dayanılarak “Madenlerden gelen paranın bu iştirake konularak yurtdışına çıkarılabileceği” iddiasına yer verildi. Yine savcılık bu işlemle ilgili de Koza İpek Grubu şirketlerini henüz hiçbir mahkemenin kabul etmediği sözde terör örgütüne finansman sağlamakla suçladı.
Savcılığın tuhaf gerekçesine göre yurt dışına yatırım yapan tüm firmalar suç işlemiş, şaibeli işlem yapmış anlamına geliyor. Oysa Anayasa'da güvence altına alınan ‘teşebbüs hürriyeti'ne göre Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları yasalar çerçevesinde istediği yerde istediği yatırımı yapabilir. Bunun önünde engel yok.
BAŞBAKANLIK GENELGESİ
Koza Grubu'ndan daha önce yapılan açıklamada yurtdışına yatırımın gerekçesi de açıklanmıştı. Buna göre şirketin yurtdışına açılma gerekçelerinden biri 2012 yılında madencilikle ilgili çıkarılan Başbakanlık Genelgesi oldu. Genelgenin uygulanmasıyla Türkiye'deki madencilik sektöründe birçok sorunlar baş göstermeye başladı. Özellikle arama ve üretim faaliyetlerinin devamı için gerekli olan izinlerin yetkili kurumlardan alınması sırasında yaşanan aksaklıklar ve süreçlerin olağanüstü uzaması madencilik arama faaliyetlerinin önünü tıkadı. Birçok ulusal ve yurtdışı kökenli madencilik şirketi faaliyetlerini dondurdu ya da ara verdi. Bu gelişmeler üzerine Koza Altın A.Ş elindeki en önemli varlıklarından biri olan eğitilmiş personelinin bilgi birikiminin ve imkanlarının atıl kalmaması hedefiyle yurtdışında yatırım arayışını hızlandırdı.
63 ÜLKEDE TÜRK YATIRIMI VAR
Akın İpek'in İngiltere'de kurduğu 60 milyon poundluk yani 220 milyon liralık Koza Ltd'ye “şüpheli” gözüyle bakılırken Türk şirketlerinin yatırımları 63 ülkede mevcut.
Akın İpek'le ilgili iddialarda MASAK tarafından düzenlenen raporda, Koza Altın AŞ'nin 60 milyon GPD yani 210 milyon liralık sermaye ile 2014 yılında İngiltere'de Koza Ltd. firmasını kurduğu ve madenlerden gelen paranın bu iştirake konularak yurt dışına çıkarılabileceği öne sürülüyor. İpek Grubu şirketlerinin mali tablolarında ve banka hareketlerinde ticari hayatın doğasına uygun olmayan şüpheli farklılıklar olduğu ve ticari hayatın gerekleriyle açıklanamayan kazançlar ile parahareketlerinin bulunduğu da belirtiliyor.
Oysa İpek de her Türk işadamı gibi yurtdışında yatırım yapma hakkına sahiptir. Bakıldığında, çevre ve uzak ülkelerde kendilerini kanıtlayan Türk şirketleri, son 14 yılda yurtdışında 30,2 milyar dolar yatırım yaptı.
MİLYARLARCA DOLARLIK YATIRIM VAR
Bakıldığında Antartika dışında 5 kıtada yapılan Türk yatırımlarının 63 ülkeye ulaştığı görülüyor. Yine yurtdışında 100 milyon doların üzerinde yatırımı olan Türk şirketi sayısı 30'u geçmekte.
Büyük firmaları izlediğimizde Koç'un 22, Sabancı'nın ise 18 ülkede yatırımı bulunuyor. Koç'un şirketlerinin kombine yurtdışı satışları 18,6 milyar dolar aşarken, yabancı ülkelerdeki istihdam sayısı da 10 binleri buluyor. Sabancı Holding'in 18 ülkedeki yatırımları arasında uluslararası devlerle ortaklıkları da mevcut. Akbank'ın dışarıda birçok şubesi bulunuyor.
ÜLKER'DEN 30'A YAKIN FABRİKA
Murat Ülker'in sahibi olduğu Yıldız Holding yurtdışında 15 bin kişi çalıştırıyor. United Biscuits'i aldıktan sonra holding'in yurtdışındaki fabrika sayısı 30'a yaklaştı.
Doğuş Holding de ABD'den Lüksemburg'a, Libya'dan Tayland'a kadar farklı bölgelerde yatırım yapmayı tercih ediyor.
Bu yatırımların yanında Şişecam'ın 12, TAV'ın da 8 ülkeye yatırımı var. TAV'ın yatırımlarının tutarı 2 milyar dolara yaklaştı. Şişecam'ın yatırım tutarı ise 2.5 milyar dolar civarında.
Yine Borusan Grubu, farklı iş kollarında Orta Doğu, Kuzey Afrika, Avrupa ve ABD başta olmak üzere pek çok pazarda aktif olarak faaliyet gösteriyor.
Ülkemizin önde gelen GSM operatörlerinden Turkcell de yüzde 41,45'ine sahip olduğu Fintur aracılığıyla Kazakistan, Azerbaycan, Moldova ve Gürcistan'da GSM faaliyetlerini sürdürürken, yüzde 55 oranında iştirak ettiği Astelit, Ukrayna'da, "life:)" markası ile 2005 yılının ocak ayından bu yana ticari hayatta yer alıyor. Limak Holding'in ise Kosova'da iki önemli yatırımı mevcut.
4- BÜYÜK HESAP HATASI
Operasyon kararının gerekçesinde havuz medyasının daha önce ortaya attığı “Finansbank, Garanti Bankası, Akbank ve Bank Asya vasıtasıyla İpek Grubu şirketlerince Bahreyn, Malta ve Kıbrıs'taki hesaplarına 7 milyar 40 milyon dolar para transfer edildi” yalanı yer aldı. İlk olarak grup şirketlerinden belirtilen ülkelere tek bir kuruş para transferi yapılmadı.
AÇMA VE KAPAMA YANLIŞI
İkinci olarak ortaya atılan “7 milyar dolar transfer” iddiasında ise büyük hesaplama hatasına imza atıldı. Şirket olarak yapılan her türlü işlemin bankada açma ya da kapama işlemi olarak kayıt altına alındığını belirten bankacılar, “Sadece açma işlemlerini matematik gibi alt alta toplar, kapamaları toplamazsanız ortaya çok yüksek bir miktar çıkar. Hesapta çok büyük miktarda para duruyormuş gibi görünür” bilgisini verdi. Örneğin aybaşında bin lira hesabına maaş yatan biri ay ortasında 500 lira kira 200 lira fatura ödemesi yaptığında ay sonunda hesabında 1700 liralık işlem yapılmış görünür. Ancak hesapta kullanılabilecek para ise 300 liradır.
RAHATLIKLA TESPİT EDİLEBİLİR
Havuz medyasının yalan haberi bankacılık işlemlerinde kayıt sistemi dikkate alınmadan hukuksuz operasyonun gerekçelerinden biri olarak gösterildi. Ayrıca 7 milyar dolar gibi çok büyük bir paranın söz konusu bankalar vasıtasıyla gönderilmesini MASAK çok rahatlıkla tespit edebiliyor. Şüpheli bir işlem bulunması halinde bankaların bunu zaten MASAK'a bildirmesi gerekiyor. Bu parayı MASAK'a bildirip bildirilmediğinin tespit için operasyona ihtiyaç yok. İlla operasyon yapılması gerekiyorsa muhatap şirket değil bankadır.
BUGÜN GAZETESİ