CHP lideri Özgür Özel, partisinin önseçim süreci, siyasette Abdullah Öcalan’ın çağrısı sonrası yaşanan hareketlilik ve dış politikadaki gelişmelerle ilgili Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.
‘UTANIYORLAR'
Ekrem İmamoğlu’na açılan davalarla ilgili neler söylersiniz? Diploma soruşturması sonucunda diploması iptal edilebilir mi?
Tenezzül edebilirler ama bu milletin gönlünde cezalandırılıyor. AKP ve MHP’li seçmen bile bu tartışmadan utanıyor. Destek vermiyor. AKP’yi desteklemek isteyen insanlar da adil bir yarış istiyor. Haksızlıklar milletin vicdanında ters tepiyor.
‘AL- VER PAZARLIĞINDA YOKUZ’
DEM Parti yeni sürecin ikinci tur ziyaretleri kapsamında yarın sizi ziyaret edecek. Neler söyleyeceksiniz ve ne bekliyorsunuz?
Meclis zeminini ısrarla savunmaya devam edeceğiz. Meclis söylenen sözlerin tutanak altında olduğu, herkesin millete hesap verme sorumluluğu olan bir zemin. Şu anda çok önemli bir fırsat var. Meclis’te yüksek bir temsil, çok sayıda parti var. Bu yüzden Meclis’i dışlayan Türkiye’yi dışlar. Erdoğan 2015’te başarıyı kimseyle paylaşmak istememiş, Meclis’i dışlamıştı. Bir parti ve bir ada arasındaki görüşmeler vardı. Sonu felaket oldu. Hendek çatışmaları ve orada dökülen kanlar, şehitler oldu. Çatışmalı süreçlerin çözümünde başarısızlık olursa çatışmalar daha yakıcı bir şekilde geri gelir deniyordu.
Bunu 2015’te deneyimledik. Şimdi de bir başarısızlık olursa maalesef yakıcı bir durum ortaya çıkabilir. Bu meselenin bir bütün olarak çözülmesi gerekiyor. Burada da iki önemli nokta var. Birincisi: Erdoğan’ın kaçak dövüşü ve samimiyetsizliği meseleyi bir felaketle sonuçlandırabilir. İkincisi Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı, Suriye’deki Kürt’ün de Arap’ın da Alevi’nin de temsil edildiği istikrarlı bir Suriye’ye ihtiyaç var ki Türkiye orada artık şehit vermesin. Ama ben Erdoğan’ın “Risk varsa Bahçeli’nin sırtından yürüsün, işler iyiye giderse gider nemalanırım, gitmezse ‘Haberim yoktu’ derim” dediğini düşünüyorum. Bu kolaycılığa izin vermeyiz.
Meclis zemininde bir şey olacaksa bu zemine mutlaka şehit aileleri ve gazilerin dernekleri de katılmalı. Onların rızasının alınmadığı bir şey doğru olmaz. Meclis zemininde toplumsal mutabakat varsa destek veriyoruz. Ama bunun dışında al-ver pazarlıklarına, hele hele anayasa değişikliği planlamalarına karşı duruyoruz.
Eski Başbakan Binali Yıldırım’ın “Vatandaşlık tanımı yeni anayasada gözden geçirilebilir” değerlendirmesi olmuştu. Süreçteki bu tip açıklamaları nasıl yorumlarsınız?
Biz öyle bir şeyin içinde olmayacağımızı söyledik. Bu, sürecin toplumsal desteğini baltalar. Muhalefeti sürecin dışına iter. Bugün AKP kaynakları da MHP de DEM Parti heyeti de genel söylem olarak “Ana muhalefetin yaklaşımı önemli” diyor. Bu yaklaşımı kıymetlendiren ağzına anayasa değişikliğini almayacak.