Yeni Asya Gazetesi karikatüristi İbrabam Özdabak 15 Temmuz sonrası gözaltına alınan Nurhayat Yıldız'ın cezaevinde ikiz bebeklerini kaybetmesini çizdi.
Yıldız'ın eşi yaşanan acı olayı gazetecilere yazdığı bir mektupla anlatmıştı.
19 AYLIK HAMİLE ANNE İKİZ BEBEKLERİNİ KAYBETTİ
“Merhaba, ev hanımı olan eşim Nurhayat Yıldız 29 Ağustos Pazartesi günü, 14 haftalık hamile olarak Sinop'tan Samsun'a muayeneye giderken otobüs kontrolünde gözaltına alındı.
Sinop adliyesine intikalin ardından suç olarak örgüt üyeliği, delil olarak da daha önce adını bile duymadığımız bir uygulama, telefonunda ByLock konuldu önümüze. Bir anda örgüt üyesi oldu eşim. Herhangi bir örgütün üyesi değilim, böyle bir program kullanmadım, telefonum burada, numaram belli dese de tutuklanarak Sinop cezaevine götürüldü.
Eşim evliliğimizin 3. yılında ilk defa anne adayı olmuştu. İkiz bebeğimiz olacaktı. Hassasiyetle kontrollerini yaptırıyor, sağlıklı bir gebelik geçirmesi için elimizden geleni yapıyorduk. O zamana kadar da hekim kontrollerinde herhangi bir sağlık sorunu yoktu. Ancak gebeliğinin 14. haftasında cezaevi şartlarıyla tanışmak zorunda kaldı.
İkiz gebelik olması sebebiyle yaşam şartları daha da önemliydi. En azından denetimli serbestlik olsun, günlük imza atsın ama gebeliği tehlikeye girmesin, iki can taşıyan bir anne demir parmaklıklar ardında kalmasın istedim. Bu gerekçe ve sağlık raporları ile yaptığımız itirazlar incelenmeden reddedildi…
6 Ekim Perşembe eşimin cezaevine girişinin 40. günü, gebeliğinin ise 19. haftası idi. Maalesef ikiz yavrularımızı kaybettik. Daha dünyaya gözlerini açmamış iki can, Sinop Cezaevi'nde 25 kişilik koğuşta yaşam mücadelesi verdi ve maalesef yenik düştü.
Bir baba olarak yüreğim yandı, beynimden vurulmuşa döndüm. Ne yapacağımı şaşırdım, bu kadar ucuz muydu insan hayatı. Bebeklerimizi kaybetmenin üzüntüsü ile eşim daha kötü oldu. İki gün jandarma nezaretinde hastanede kaldı. Olan oldu üç yıllık evliliğimizin meyvesi olan yavrularımızı kaybettik. Ama eşimin maddi ve manevi sağlığı da bozuldu. Stresten uzak durması gerekirken, yine parmaklıklar ardına götürdüler. Henüz yavrularını kaybetmenin şokunu atlatamamışken tekrar cezaevine konuldu.
İtiraz, sağlık raporu, ameliyat, ikizlerin kaybı, hiçbiri yeterli olmadı.. Eşim bu psikoloji ile orada ne yapacak, nasıl beslenecek? Ya da eşime de bir şey olursa bunun hesabını kim verecek? Bütün bunlar sadece sözlü olarak bize söylenen şu programı kullanmışsın iddiasıyla başladı. Eşimin ifadeleri hiçe sayıldı, kullandığına dair bir tane delil gösterilmedi. Gösterilemez de zaten çünkü kullanmadı. Ama bu sebeple tutukluluğu devam ediyor. Şu an ikiz bebeklerini kaybetmiş bir anne olarak orada yaşam mücadelesi veriyor.
Çaresiz kaldım, tıkandım. Eşimin sağlığından ve psikolojisinden çok ciddi endişe duyuyorum. Yardımcı olursanız çok sevinirim. Benim ne yapmam gerekiyor? Size her türlü bilgi, dosya no, tarih verebilirim. Telefonum…”
Bir insanlık dramı… Nurhayat Hanım'ın eşini aradım. Haklı olarak korkuyor, isminin verilmesini istemiyordu.