Dünya
Sağlık Örgütü (WHO) 15 Haziran’da dünya kamuoyuna sunduğu ‘
Küresel Yol Güvenliği Durum Raporu’yla bir ilke
imza attı. 178 ülkeyi kapsayan, dünya üzerindeki
kazaların bilançosunu veren
rapor, 301 sayfadan oluşuyor. Sadece mevcut yol güvenliği sorunlarını değil, kazalara yol açan etkenleri, bunları iyileştirme yolları ile ileriki dönemde ulusal ve uluslararası ölçekte hayata geçirilmesi gereken
trafik mevzuatlarını da nazara veriyor. Alt başlık seçimi bu bağlamda oldukça vurucu: Eylem Zamanı.
Fotoğraf, grafik ve istatistiklerle zenginleştirilmiş raporu bizzat WHO Genel Direktörü Dr. Margaret Chan takdim etti: “Her yıl 1,2 milyon kişi ölüyor yollarda, 50 milyon kişi de yaralanıyor… Birçok ülkede insanları korumak için gerekli kanunların ya uygulanmadığını ya da kapsayıcı olmadığını gördük. Bu çalışma trafik kazalarını azaltma yollarını da sunuyor. Şimdi harekete geçmenin tam zamanı.” Çalışma, ülkeleri yolların güvenliği için uyguladığı mevzuat ve aldığı tedbirler yönüyle
analiz ediyor. Değerlendirme ölçekleri ise
hız limiti, alkollü
araç kullanımı,
emniyet kemeri ve kask (motosikletler için) takma oranı ile çocuklara yönelik kısıtlamalar.
Küresel Yol Güvenliği Durum Raporu’nun en çarpıcı b
ölümü, trafik kazaları ile gelir dağılımını örtüştüren bölümü. Verilere göre,
ölümlü kazaların yüzde 90’ı düşük gelirli ülkelerde meydana geliyor ve bu ülkelerdeki ölümcül kazaların sayısı her geçen gün artıyor. Rapor, ‘sosyal statüleri düşük insanların, zengin ve orta hâllilere göre daha fazla kaza riski taşıdıklarını’ ortaya koyuyor. Bu tür ülkelerde, geciktirilen önlemler millî hasılayı da düşürüyor (yaklaşık yüzde 1-3 oranında). Düşük gelirli ülkelerde sadece yollar değil, hastaneler ve ilk
yardım hizmetleri de yetersiz. Rapora göre,
Afrika ülkeleri ile Doğu
Akdeniz ülkeleri ölümlü kazalarda ilk sırada. Bununla birlikte, yol güvenliği konusunda daha yoğun çalışmalar yürüten gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ölümlü kaza oranlarının her geçen yıl düştüğü görülüyor.
Hollanda,
İsveç ve
İngiltere en düşük ölümlü kaza oranıyla başı çekiyor.
Bloomberg Philanthropies Vakfı tarafından finanse edilen raporun
Türkiye ile ilgili sayfaları oldukça doyurucu bilgiler içeriyor. Çalışma orta gelir grubuna ait ülkeler arasına koysa da, trafik yasalarının uygulanması ve düşük ölümcül kaza oranları Türkiye’yi
Avrupa grubuna taşıyor. Rapor Türkiye’de 2006’da 4 bin 600 kişinin hayatını yitirdiğini, bunların yüzde 30’unun motosiklet ve
bisiklet kullanıcıları ile yayalar olduğunu aktarıyor. Aynı bölümde Türkiye’deki sürücü ve yolcuların yüzde 70’inin emniyet kemeri takma mecburiyetine uyduğu ifade ediliyor. Son yıllarda ülkedeki ölümcül kaza oranının düştüğü de okunuyor göstergelerden. Analiz ve yorumların yanı sıra Türkiye’deki kayıtlı araçların sınıflara göre dağılımı ile kara yollarının güvenlik dereceleri de görülebiliyor raporda. Veriler oldukça güncel (2006-2007).
WHO, yol güvenliğini artırmak için basit ve etkili öneriler de sunuyor çalışmasında.
Kamu ulaşımına yatırım yapmak, emniyet kemeri ve kask kullanımını yaygınlaştırmak, yürümeyi veya bisiklet kullanmayı
teşvik, trafik mevzuatını ve denetimlerini etkinleştirmek, araç
üretim standartlarını uygulamak, acil global
çağrı numaralarının oluşturulmasıyla hastanelerin kazalara yönelik etkinliğini artırmak önde gelenleri. Tercihli ve geniş yolların, geniş kaldırımların, bisiklet yollarının ölümcül kazaları azalttığı da vurgulanıyor. WHO, kazaların önlenmesi için insanların bilinçlendirilmesi gerektiğine değiniyor, çünkü geçen yıl yollarda hayatını kaybedenlerin yüzde 46’sını bisiklet ve motosiklet sürücüleri ile yayalar oluşturuyor. Bu oran,
Pasifik bölgesinde yüzde 70-80’lere çıkıyor.
Son zamanlarda yüksek gelirli ülkelerde yol kazalarında ölüm oranı düşmüş olsa da, araştırma dünyanın birçok yerinde ölümlerin arttığını ortaya koyuyor. Bu trend devam ederse 2030’da trafik kazaları sebebiyle ölenlerin sayısı yılda 2,4 milyon olacak. WHO, işte bu tablodan ötürü tüm dünyaya “
eylem zamanı” diyor.
AKSİYON