Tohum Otizm Vakfı, GFK Türkiye sponsorluğunda vakıfları için yapılan 'Türkiye'deki Bireylerin Otizm Algısı ve Bilgi Düzeyi' araştırmasını açıkladı. Araştırmada, Türkiye'nin 7 coğrafi bölgesinin 15 ilinde bin 237 kişi ile yüz yüze görüşülerek Türkiye'nin otizm farkındalık karnesi çıkarıldı.
Araştırmaya katılanların yalnızca yüzde 29'u otizmi duyduklarını belirtirken, otizmin tedavisinin nasıl olacağına ilişkin soruya ise yüzde 73 oranında 'herhangi bir fikrim yok' cevabı verdiği kaydedildi. Ancak araştırmaya katılanlardan otizmi duyanların sadece yüzde 18'i tedavi edilebileceğini düşünüyor. Yoğun, sürekli ve özel eğitim otizmin tek tedavisi olmasına rağmen, araştırmaya katılanlar otizmin tedavisinde kullanılan temel yöntemin hastanede tedavi olduğunu belirtiyor. Araştırmaya göre, Türkiye'de her 10 kişiden 7'si Otizmi duymadığını ortaya koyduğu vurgulandı.
Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Betül Selcen Özer, doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen karmaşık bir nöro-gelişimsel bozukluk olan otizmin, beynin ve sinir sisteminin yapısını ya da işleyişini etkileyen bir su¨recin sonucu ortaya çıktığının düşünüldüğünü söyledi. Otizmin görülme sıklığının, günümüzde çok büyük bir hızla arttığını vurgulayan Özer, "1985 yılında her 2 bin 500 çocuktan birine konan otizm tanısı, günümüzde doğan her 68 çocuktan birisi için konulmakta. Otizmin görülme sıklığından hareketle ülkemizde, 0-18 yaş grubu arasında yaklaşık 352 bin otizmli çocuğumuzun ve gencimizin eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlerden faydalanmak için beklediğini biliyoruz." ifadesini kullandı.
Otizmli çocukların fiziksel gelişimleri ve dış görünümlerinin diğer çocuklardan farklı olmadığını anlatan Özer, şöyle devam etti: "Otizmin belirtilerini 'Sosyal iletişim ve etkileşim osrunları' ve 'Tekrarlayan, takıntılı davranışlar ve sınırlı ilgi ya da etkinlikler' başlıkları altında toplamak mümkündür. Otizmin başlıca belirtileri arasında; başkalarıyla göz teması kurmamak, gözlerin bir yere takılıp kalması, ismi söylendiğinde bakmamak, sözleri tekrarlamak, parmağıyla istediği şeyi gösterememek, akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermemek, sallanmak, çırpınmak, parmak ucunda yürümek, dönen nesnelere karşı aşırı ilgi ve takıntılı davranışlar sayılabilir. Çocuğun, aynı yaştaki diğer çocuklardan farklı davranışları ve yukarıda açıklanan belirtiler gözlemleniyorsa hemen vakit kaybetmeden otizm konusunda uzman bir psikiyatriste başvurmak çok önemlidir."
GFK Türkiye'ye, Türkiye'de otizmin bilinirliği konusunda çok önemli veriler sağlayan araştırması için teşekkür eden Özer, şu ifadeleri kullandı: "Bu araştırmanın sonuçları bir kez daha gösterdi ki otizm farkındalığı konusunda daha çok çalışmalıyız. Erken tanı ve eğitimin otizmin tek çaresi olduğunu her platformda dile getirmeliyiz. Buradan herkesi 2 Nisan günü gerçekleşecek 'Otizme Mavi Işık Yak' kampanyamıza destek vermeye, otizm farkındalığı konusunda sesimiz olmaya, otizmli bireylerin ve ailelerinin yanında olmaya çağırıyorum."
CİHAN