Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Antalya Milletvekili Saruhan Oluç, son dönemde yapılan saldırılarda artık sık sık adı geçen Osmanlı Ocakları'nın AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilişkisine yönelik söylemlerin aydınlatılması gereken önemli bir husus olduğunu belirtti. Oluç, "Adı yakma, yıkma, yağma, darp, saldırı ve ırkçı eylemlerde geçen bir suç örgütünün, AKP ve Cumhurbaşkanı ile kamuoyuna yansıyan türden bir ilişkisi olduğu doğruysa, bu durum Türkiye'de paramiliter güçlerin yine devrede olduğunu ister istemez düşündürtmektedir." dedi.

İçişleri Bakanı Selami Altınok tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle Meclis Başkanlığı'na soru önergesi veren Oluç, Ankara'daki HDP Genel Merkezi'ne ve ülke genelinde HDP'nin pek çok bürosuna yönelik yakıcı ve yıkıcı saldırılar ile Kürt esnafa ve emekçilere yönelen ırkçı nefrette ve saldırılarda Osmanlı Ocakları adlı, kamuoyunu yeni duymaya başladığı bir derneğin son derece dikkat çektiğini ifade etti.

8 Eylül gecesinde yapılan eylemler sırasında HDP il ve ilçe örgütlerine saldırılar gerçekleştiğini anlatan Oluç, yine Antalya, Kırşehir, Ankara, Muğla, Bolu (Mudurnu) gibi birçok ilde ise Kürt oldukları gerekçesi ile vatandaşlara ve iş yerlerine yönelik saldırılar yapıldığını belirtti.

Yine 7 Eylül günü Hürriyet Gazetesi binasına yapılan baskın ise bizzat AK Parti İstanbul Milletvekili ve Gençlik Kolları Başkanı Abdurrahim Boynukalın'ın öncülüğünde gerçekleştiğini ve eyleme katılanların Osmanlı Ocakları'ndan olduğunun dile getirildiğini belirten Oluç, şöyle devam etti: "Irkçı saldırıların arkasından kamuoyu iç savaş kışkırtıcısı bu tehlikeli saldırıları organize eden ve gerçekleştiren örgüt olarak Ocak'ın hangi ocak? olduğu tartışması başladı. MHP ve CHP'den yapılan açıklamalarda Osmanlı Ocakları'nın bu ırkçı eylemlerde rol aldığına dair beyanlar yer aldı. Yapılan saldırılar ve sonrası yapılan açıklamalar, Osmanlı Ocakları'nın AKP'nin adı konulmamış yan kuruluşu olduğu ve kimi devlet güçleriyle ilişki içerisinde ve onların koruması altında hareket ettiği değerlendirmeleri yer aldı.

Genel Başkanlığı'nı Kadir Canpolat'ın yürüttüğü Osmanlı Ocakları, 2009 yılında kurulmuş. Türkiye'nin 81 ilinde örgütü olan Osmanlı Ocakları'nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan TBMM Başkanı İsmet Yılmaz'a kadar birçok üst düzey devlet görevlisi ile çok rahatlıkla görüştüğü derneğin resmi sitesinde yer alıyor. Osmanlı Ocakları yöneticilerinin birçok karanlık eylem ile birlikte anılması ve üst düzey devlet görevlileri ile kurdukları bu rahat ilişkiler dikkat çekici bir husustur. Örneğin, Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat, Papa 16. Benedictus'un 30 Kasım 2006 tarihli Türkiye ziyareti öncesi 'silahlı eylem' yapacakları iddiasıyla gözaltına alınan altı kişiden biridir. Kadir Canpolat ile gözaltına alınan ve Hrant Dink soruşturmasında adı geçen Mustafa Öztürk polis sorgusunda Kadir Canpolat'ı Alperen Ocakları'ndan tanıdığını söylemiştir. 24 Ağustos'ta Nokta dergisinden Ertuğrul Erbaş'ın sorularını yanıtlayan Canpolat, AKP ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la ilişkilerini şu şekilde açıklıyor: Tayyip Erdoğan'a teşekkür ediyorum. Osmanlı Ocakları'nı ona borçluyuz. O olmasaydı, şimdi bizler olmazdık…

Osmanlı Ocakları'na üye olma şartları arasında, 'Kefenli liderin kefenli askeri olmak' şekline bir maddenin olması da oldukça düşündürücüdür. Son dönemde yapılan saldırılarda artık adı sık sık geçen Osmanlı Ocakları'nın AKP ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilişkisine yönelik söylemler aydınlatılması gereken önemli bir husustur. Adı yakma, yıkma, yağma, darp, saldırı ve ırkçı eylemlerde geçen bir suç örgütünün, AKP ve Cumhurbaşkanı ile kamuoyuna yansıyan türden bir ilişkisi olduğu doğruysa, bu durum Türkiye'de paramiliter güçlerin yine devrede olduğunu ister istemez düşündürtmektedir."

Saruhan Oluç, önergede bu bağlamda şu soruları yöneltti: "7 Eylül Hürriyet gazetesi baskınında, 8 Eylül'de HDP'ye ve yerel örgütlerine yapılan ırkçı saldırılar ve sonrasında Kürt esnafa ve emekçilere yönelik saldırılarda Osmanlı Ocakları'nın yer aldığı ve bu saldırıları yönlendirdiği iddiaları doğru mudur? Bu konuda bakanlığınızda ve istihbarat kanallarınızda ortaya çıkmış olan veriler nelerdir?

Türkiye genelinde HDP'ye, il ve ilçe örgütlerine yönelik saldırılarda gözaltına alınan, hakkında dava açılan ve tutuklanan kişi sayısı kaçtır? Bunlardan kaçı Osmanlı Ocakları üyesi ya da Osmanlı Ocakları'yla bağlantılı kişilerdir?

Yaşanan ırkçı saldırılar sonrası farklı siyasal partiler tarafından suçlanan Osmanlı Ocakları hakkında herhangi bir soruşturma başlattınız mı? Başlatmadıysanız soruşturma başlatmayı düşünüyor musunuz?

Osmanlı Ocakları ile AKP arasında herhangi bir bağlantı olduğunu tespit ettiniz mi?

Osmanlı Ocakları'na daha önce açmış olduğunuz herhangi bir soruşturma bulunmakta mıdır?

Üyelerden aidat toplanmadığı öne sürülen Osmanlı Ocakları'nın maddi finansmanına yönelik herhangi bir soruşturma yaptınız mı ve şimdi yapmayı düşünüyor musunuz?

Osmanlı Ocakları'nın paramiliter bir örgütlenme özelliği taşıdığına dair istihbari bilgiler mevcut mudur? İstihbarat yapılarının bu konuda hazırladıkları raporlar var mıdır?

Herhangi bir güvenlik gücü veya istihbarat mensubuyla Osmanlı Ocakları arasında bir ilişki bugüne kadar tespit edilmiş midir? Bu konuda elinizde raporlar mevcut mudur?

Kimi saldırı, darp, yakma ve yağma eylemlerinde yer alan bazı saldırganların büyük bir özgüvenle olay mahallindeki resmi güvenlik görevlileriyle fotoğraf çektirmeleri, bir koruma gördüklerini, aralarında evveliyata dayalı bir ilişki olduğunu göstermiyor mu? Bu konuda bir istihbaratınız var mı, görüşüne başvurulan herhangi bir güvenlik görevlisi oldu mu?

8 Eylül saldırıları sonrası görüntülere baktığımızda, güvenlik güçleri ile Osmanlı Ocakları mensupları arasında yakın bir yardımlaşma ilişkisi olduğu anlaşılan yereller vardır. Bu konuda herhangi bir araştırma veya soruşturma yaptınız mı? Yapılmadıysa, yapmayı düşünüyor musunuz?" CİHAN