Prof. Dr. İlber Ortaylı, Kütahya’da belediye tarafından organize edilen Hezar Dinari Kültür Merkezi’ndeki toplantıya katıldı. Çok sayıda kişinin izlediği toplantıda konuşan Ortaylı, “Kudüs, 11’inci asır sonunda, 12’nci asır boyunca, 13’üncü asıra kadar Hıristiyan dünyasının bir sembolü halene gelmiş. Dolayısıyla burayı 2 asır kadar ellerinde tutmaları, Kudüs’ün düşmesinden sonra, ellerinden alınmasından sonra ve artık 4 asır Osmanlı hakimiyetindedir ki; Kudüs’ün ve bütün mukaddes toprakların altın çağıdır. Son sukut çağıdır, huzur çağıdır” dedi.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması ile ilgili olarak da Prof. Dr. İlber Ortaylı, şunları söyledi:
“Şunu biliniz ki 80’den itibaren Kudüs resmen İsrail parlamentosunda ebedi başkent olarak ilan edildi. Zaten bütün bakanlığı da oraya taşımış. Devletler diyorlar ki; ‘biz büyükelçilikleri taşımıyoruz. Çünkü Birleşmiş Milletler bu kararı tanımıyor.’ ‘Tanımazsan tanıma, benim başkentimi sana mı soracağım’ diyor.’ Çoğu Amerikalı, hatta Trup’un kendi de dahil, bunun ne olduğunu anlayacak adamlar değiller. Kudüs nedir? Kudüs’ün dinler için anlamı nedir, öbür dinler bakımından nedir? Bunu bilecek adamlar değiller. O orada sempati topluyor kendine. Halbuki burada ortalığı karıştırıyor.”
Yahudi lobisinin Türkiye’ye birçok hizmetlerinin olduğunu savunan Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Türkiye, Amerika’daki bilhassa biz Newyork’ta Türk yürüyüşü bile yapamıyorduk. Onlar bizi destekledikten sonra. Dünyada hiç kimse hiçbir şey bilmeden sağa sola manasız şeyler attı, bunun gereği yok. Türkiye barut fıçısının üzerinde oturuyor. Burayı idare etmek kolay değil. Bir şeyi unutmayın, dünyada en son vatan edinen biziz. Yani 11’inci asırda buraya gelmek ne demek biliyor musunuz? Geldiğiniz yer çöl de değil, Afrika’nın köşesi de değil. Burası basbayağı kocaman imparatorluğun kurulduğu, milletlerin, kiliselerin, dinlerin yaşamış olduğu bir dünya. Dahiyane bir şekilde buraya nüfuz ettik” diye konuştu.