Ortadoğu'da Birlik ve Güç: Kürt, Türk, ve Arap halklarının ortak geleceği

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Aralık 11 2024
Suriye merkezli yaşanan sıcak gelişmelerin ardından Samanyoluhaber.com yazarlarından Cuma Karaman da Ortadoğu'nun geleceği ve birlikte hareketin önemi hakkında yazdı.
Giriş

Ortadoğu, binlerce yıldır medeniyetlerin doğup geliştiği, farklı halkların ve kültürlerin bir arada yaşadığı bir coğrafya olmuştur. Bu bölgenin en köklü halklarından olan Kürtler, Türkler ve Araplar, tarih boyunca birçok ortak mücadelede yer almış, medeniyetlerin inşasında birlikte rol oynamışlardır. Ancak, özellikle modern dönemde, dış güçlerin etkisiyle bu halklar arasında düşmanlık tohumları ekilmiş ve bölgenin birliği parçalanmaya çalışılmıştır. Bu durum, yalnızca bölgedeki halkların değil, tüm Ortadoğu’nun güç kaybetmesine neden olmuştur.

 

Bugün, Kürtler, Türkler ve Araplar arasındaki düşmanlığın, çoğu zaman bölgedeki egemen güçlerin çıkarları doğrultusunda şekillendiği açıktır. Oysa, bu üç halkın bir araya gelmesi ve ortak bir gelecek tasavvuru oluşturması, Ortadoğu’yu dünya sahnesinde önemli bir güç merkezi haline getirebilir. Bu birliğin kalıcı ve adil olabilmesi için ise demokratik hukuka dayalı bir konsensüs gereklidir. Adalet, eşitlik ve özgürlük ilkeleri temelinde bir araya gelmek, bölge halklarının refahını ve barışını garanti altına alabilecek tek yoldur.

 

Böl ve Yönet Politikalarının Gölgesinde Ortadoğu

 

Tarihi ve kültürel bağlarla birbirine bağlı olan Kürt, Türk ve Arap halkları, çoğu zaman “böl ve yönet” politikalarının hedefi olmuştur. Bu politika, halklar arasındaki kimlik, dil ve mezhep farklarını bir çatışma aracı olarak kullanmayı amaçlamıştır. Özellikle 20. yüzyılda, sınırların cetvelle çizilmesi, ulus devletlerin inşası ve dış müdahalelerle bu ayrışma daha da derinleşmiştir.

 

Bu durum, yalnızca bölgedeki halkların birbirine düşman olmasına değil, aynı zamanda

Bu haberler de ilginizi çekebilir