Kırgızistan’da 31 Mayıs’tan bu yana kendisinden haber alınamayan Orhan İnandı’nın Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından kaçırılarak Türkiye’ye getirilmesinin yankıları sürüyor. İspanyol basının saygın gazetelerinden El Diario gazetesi yayımladığı kapsamlı haberle bu gelişmeyi okuyucularına duyurdu.
Son dönemde Türkiye’nin iç siyaseti, bölgesel ilişkileri, AB uyum süreci ve göç politikaları ile 15 Temmuz sonrası Erdoğan hükümetince Hizmet Hareketi ile ilişkilendirilen kişilere yönelik hak ihlalleri konularında yaptığı haber, röportaj ve dosya çalışmaları ile öne çıkan deneyimli gazeteci Javier Biosca Azcoiti tarafından hazırlanan haberde, MİT’in yurtdışında düzenlediği gizli operasyonlarla hükümet muhaliflerini yasa dışı yollardan Türkiye’ye kaçırdığı belirtildi. Öte yandan İnandı’nın Türkiye’ye getirildiği bilgisinin AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından duyurulduğu kaydedildi.
İNANDI’NIN KIRGIZ VATANDAŞI OLDUĞU VURGULANDI
Gazetenin haberinde Orhan İnandı’nın 26 yıldır Kırgızistan’da yaşadığı ve 2012 yılından beri Kırgız vatandaşı olduğu, kurucusu olduğu Sapat Okulları’nın ülkede toplam 25 eğitim kurumunun bulunduğu belirtildi.
Kırgızistan’da yaşanan olayın açıkça illegal bir MİT operasyonu olduğu, yıllardır bu yöntemle farklı ülkelerde ‘kaçırmaların’ yaşandığı ve bu operasyonlarda genellikle iade prosedürlerinin atlanarak ilgili ülkelerde bazı yetkililerin onayı veya desteği ile bu operasyonların gerçekleştiği belirtildi.
Erdoğan’ın MİT operasyonunu duyurmasının ardından Orhan İnandı’nın eşi Reyhan İnandı’nın yaptığı açıklamalara da yer verilen haberde Kırgız Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un Orhan İnandı’yı 2016 yılından beri 3 kez kaçırma girişimi olduğu ve Kırgız güvenlik güçlerince bu girişimlerin önlediğini söylediği bildirildi.
TÜRK CUMHURBAŞKANININ BİLGİSİ VAR MIYDI?
İki ülke arasında yakın zamanda gerçekleştirilen üst düzey resmi ziyaretlere de değinilen haberde, bir Kırgız yetkilinin aktardığına göre Kırgız Cumhurbaşkanı Caparov’un Erdoğan’a Orhan İnandı hakkında sorular sorduğu ancak Türk Cumhurbaşkanının konuyla ilgili bilgisinin olmadığını belirttiği bildirildi.
Haberde ayrıca geçtiğimiz hafta Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Kırgızistan ve Tacikistan’a yaptığı resmi ziyaretler sonrası yaptığı açıklamada, Hizmet Hareketi'nin Kırgızistan’da varlığını devam ettirdiği, bu konunun iki ülke açısından da hassas bir millî güvenlik meselesi olduğu ve “gerekli tedbirlerin alınmasına yönelik Kırgız tarafına talebimizi hatırlattık” dediği bilgisine yer verildi.
“HEP AYNI YÖNTEM…”
Haberde 15 Temmuz sonrası Erdoğan hükümetinin yurtdışındaki Hizmet Hareketi mensuplarını yakalayıp yasadışı yollardan Türkiye’ye getirme operasyonları hatırlatıldı. Türk hükûmeti tarafından organize edilen bu operasyonlarda yakalanan şahıslar Türkiye’ye getirildikten sonra hükümetin operasyonları teyit ederek MİT marifetiyle gerçekleştiğini kamuoyuna duyurduğu da aktarıldı.
Kimi zaman yerel yetkililerin de desteği ile bu operasyonların gerçekleştiği ancak bu durumun yapılan gizli operasyonları yasa dışı olmaktan kurtarmadığı kaydedildi. 2019 Haziran ayında AİHM’nin Moldova’da 7 Türk vatandaşının yasa dışı yöntemlerle kaçırılması sonrası Moldova hükümetini mahkûm ettiğinin belirtildiği haberde, benzer bir olayın 2018 yılında Moğolistan’da yaşandığı hatırlatıldı. Eğitimci Veysel Akçay’ın kaçırılma girişiminde neler yaşadığı kendisiyle El Diario gazetesinde yapılan röportajdan alıntılarla verildi. Moğol hükümetinin MİT tarafından Veysel Akçay’ı Türkiye’ye getirmesi için gönderilen TT4010 kuyruk numaralı uçağa uçuş izni verilmediği daha sonra bu uçağın MİT yerleşkesinin bulunduğu Ankara-Yenimahalle’de Birleşik İnşaat Turizm Ticaret ve Sanayi AŞ isimli bir şirket adına kayıtlı olduğunun ortaya çıktığı belirtildi. Aynı şirkete ait başka bir uçağın bu olaydan bir ay önce Kosova’dan 6 Türk vatandaşının kaçırılmasında kullanıldığı ve bu 6 kişinin daha sonra tutuklanarak cezaevine gönderildiği yazıldı.