İhlas Finans'ın batmasının, birçok ailenin yoksulluğa sürüklenmesine, birçok yuvanın yıkılmasına sebep olduğunu ifade eden Ülgen şunları kaydetti:

"Para yatıranların dini hassasiyetler ile bu kuruma yönlendiği açık. Bankalar yerine finans kurumlarının tercih edildiği, para yatıranlar tarafından helal et gibi helal faizin hedeflendiği, finans kurumunun da politikasının bu doğrultuda olduğu bilinmektedir.

İhlas Finans'ın o dönem TMSF'ye devredilmemiş olması büyük bir suç. Bu işin sorumluları, 4969, 5020 ve 5411 sayılı yasaları İhlas Finans için uygulamamakla görev suçu işlemiştir. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nda bu tür alacakların tahsili amacıyla geriye etkililik unsuru açıkça getirilmiştir. Yasanın bu açık hükmü karşısında bile İhlas Finans hakkında bir işlem yapılmamış ve İhlas Finans kendi haline bırakılmıştır.

4389 sayılı kanun ve bu kanunu değiştiren 5020 sayılı kanun hükümleri çerçevesinde, alacaklı bankanın alacağı Hazine alacağı sayılmaktadır. Bunlar tıpkı fon alacakları hükmünde kabul edildiğinden, fon alacaklarına ilişkin davalarda ve takiplerde 20 yıllık zaman aşımı süresi uygulanabilecektir. Bu süre,  5411 sayılı kanunda yer alan açık hüküm gereği, geçmişe etkisi kabul edilerek fiilin gerçekleştiği tarihten başlayacaktır. Yani çanlar zaman aşımı için çalıyor. İhlas Finans mudileri son 1 yılda alacaklarını almadıkları taktirde -ki bu bugün için artık imkansızdır- bir daha alamayacaklardır. Siyasi iktidarı göreve davet ediyorum."