31 Mart yerel seçimlerinde CHP'nin birinci parti olarak çıkmasının ardından yaz aylarında AKP ile CHP arasında başlatılan normalleşme süreci, ülkedeki kutuplaşmayı azaltmaya yönelik umutlar yaratmıştı. Ancak sonbahardan itibaren bu atmosfer tersine döndü. Ekim ayında CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasının ardından CHP, bir dizi soruşturma, gözaltı ve tutuklamalarla karşı karşıya kaldı.
DW Türkçe'ye konuşan Çiftçi, son aylarda CHP'ye yönelik yargı süreçlerini, ön seçim hazırlıklarını ve son CHP kurultayına ilişkin soruşturmayı değerlendirdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in cep telefonuna sabah uyanmak için kurduğu alarm ile Çiftçi'den gelen aramaların zil sesini eşleştirmesi, ardı ardına yaşanan olağan dışı sabahların bir sonucu. Çiftçi, Özel ile arasında geçen esprili diyaloğu "Genel Başkanımız eğer saat 8.30'a kadar aramadıysam o gününün daha rahat geçtiğini belirtiyor" sözleriyle aktardı.
CHP'nin cumhurbaşkanı adayını belirleme sürecine gelmesinde iktidarın uyguladığı "yargı kıskacının" da etkisinin olduğunu belirten Çiftçi, "Adayı belirleme noktasına Cumhuriyet Halk Partisi bir badireden geçerek geldi. Bu badireden biz niye geçiyoruz? Çünkü CHP'nin yükselen oylarından endişe ediliyor" dedi.
CHP olarak erken seçim çağrısında bulunduklarını hatırlatan Çiftçi, "Biz parti olarak diyoruz ki erken seçim en geç 2025'in Kasım ayında gelmeli. Tamam ama, erken seçim diyoruz da seçmen bize vereceği oyun karşılığında bizden ne istiyor, biz onlara ne öneriyoruz, bunu duymaları lazım. Çünkü bu bize sokakta soruluyor. Ve bununla birlikte adayınız kim diye de soruluyor" ifadelerini kullandı.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ön seçime katılmayacağını açıklarken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise şu anda görünürdeki tek aday.
Özgür Özel, son grup toplantısında ön seçimin 23 Mart Pazar günü yapılacağını ve 28 Şubat saat 17.00'ye kadar partiye üye olan herkesin oy kullanabileceğini duyurmuştu. Çiftçi, Grup İç Yönetmeliği'nin 14'üncü maddesinin "MYK'nın önerdiği ismi grup oylar" dediğini aktararak, MYK'nın kendi yetkisini 1,6 milyon üyesiyle paylaşma kararı verdiğini belirtti.
MHP'nin Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, CHP'nin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından açıklanan seçim takvimi dışındaki tarihlerde cumhurbaşkanı adayını belirlemek için ön seçim yapamayacağını ve ön seçimin hukuksuz olduğunu iddia etti. Çiftçi ise MHP'li Yıldız'ın iddiasına yönelik olarak, "Bizim tüzüğümüzün 54'üncü maddesinde örgüt denetiminde ön seçim düzenlemesi var. Yani aslında Feti Yıldız'ın temayül yoklaması dediği şeyi biz örgüt denetiminde ön seçim olarak tanımlıyoruz. Bu bir örgüt denetiminde ön seçim. Biz belirleme yetkimizi, sunma yetkisini değil, üyelerimizle paylaşıyoruz. Şekil şartı yine yerine gelecek, ama ne zaman? Resmi takvimi YSK açıklar, sonra süresi içerisinde YSK'nın belirlediği takvim içinde şekil şartımız yine yerine getirilir" dedi.
Çiftçi, 28 Şubat'a kadar üye olanların oy kullanmasına imkân verilmesiyle "yığma oy" olabileceği tartışmalarına ilişkin olarak, "Biz sandıktan çıkan kişiyle değil, sandıktan çıkan kişinin seçimi kazanmasıyla ilgileniyoruz. O yüzden yığma oydan korkumuz yok" dedi. Çiftçi, ön seçim takvimi ile ilgili tüm detayları Cuma günü düzenleyeceği basın toplantısıyla açıklayacağını belirtti.
CHP'nin 4-5 Kasım 2023'te düzenlediği 38'inci Olağan Kurultayı ile ilgili başlatılan soruşturma da parti ile ilgili bir başka gündem maddesi. Çiftçi, bu iddiaları "deli saçması" olarak nitelendirerek, "Kurultay üzerinden bir buçuk yıl geçmiş. Kurultaylara itiraz süreleri kanunlarca belirlenmiş durumda. Süresinde bir itiraz da olmamış. Bir deli saçması söylemin üzerine böyle bir soruşturma bizi sandıkta yenemeyeceklerini gördükleri için açılıyor. Ne yapalım? Seçmenin gözünde bunları böyle itibarsızlaştıralım" dedi. Çiftçi, soruşturmanın hukuki olarak bir yere varmayacağını da ekledi.