Meydan Gazetesi Ankara Temsilcisi Ömer Şahin, köşesinde 1 Kasım seçimleri sonrasında muhalefet partilerindeki son durumu okurlarıyla paylaştı. Muhalefetin 7 Haziran seçimleri öncesinde Erdoğan, Saray, Başkanlık, yüce divan sözcükleriyle motive olabildiklerini belirten Şahin, "Bugün ortada ne söylem ne de eylem birliği kaldı. İlk yara Meclis Başkanlığı seçiminde alınmıştı. O ve hükümet kuramama başarısızlığının faturasını halk kesmişti. İki olay, muhalefet daha doğrusu CHP ile MHP arasındaki hatları da kopardı" dedi.
TRT GENEL MÜDÜRÜYLE İLGİLİ BAŞVURUYU BİRLİKTE REDDETTİLER
Yazısında AK Parti ile MHP, CHP ile HDP arasında yeni bir bloklaşmanın oluştuğu tespitine yer veren Şahin, 1 Kasım'dan sonra yaşananları sıraladı. 1 Kasım'dan sonra yaşananlar "Ak Parti ile MHP ortak mı hareket ediyor?" sorusunu akıllara getirdi.
İşte Şahin'in kaleminden 1 Kasım sonrası yaşananlar:
Aylardır seçilemeyen RTÜK Başkanlığı krizi çözüldü. MHP, AK Parti’ye destek verdi. Akabinde AK Parti de Meclis Divan üyesi sayısını arttırdı. MHP, 1 kırmızı plaka aldı bu sayede.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli düşen Rus uçağı ve Rusların Erdoğan ile ailesine dönük iddiaları karşısında Cumhurbaşkanı’na açık destek verdi.
MHP, Meclis’teki terör görüşmeleri, Tahir Elçi olayında muhalefetin yanında durmadı. CHP ve HDP’nin aksine AK Parti’nin kalıcı bütçe önerisine destek çıktı.
Son örnek RTÜK’ten…
Hatırlanırsa MHP lideri Devlet Bahçeli seçimden bir gün önce memleketi Osmaniye’de “Şu TRT’yi alın bakalım” diyerek TRT mikrofonunu kaldırtmıştı.
Muhalefet ve Bahçeli ‘taraflı’ yayıncılık yaptığı için TRT’ye öfkeliydi.
RTÜK’te önceki gün bir gelişme yaşandı. TRT Genel Müdürü’nün tarafsızlığını yitirdiği ve görevden alınması gerektiği yönünde CHP’nin başvurusu vardı.
Oylamada AK Parti ve MHP kotasından seçilen üyeler birlikte hareket etti. CHP ve HDP’li 3 üyeye karşın 6 oyla talep reddedildi.
6 üye bu konuda yetkinin Başbakanlık’ta olduğunu savundu.
Sadece parlamento ve RTÜK değil yargı, emniyet başta olmak üzere kamu kurumlarında, bürokraside AK Parti-MHP yakınlaşması, bloklaşması bir süredir dikkatlerden kaçmıyor.
Burada sorulması gereken sorulardan birisi de şudur: MHP mi, AK Parti’ye yaklaşıyor, yoksa AK Parti mi MHP’ye? İki parti ideolojik zeminde birbirine benzemeye mi başladı?
MHP hep destek veriyor ve hiç eleştirmiyor mu iktidarı? Bunu söylemek haksızlık olur. “Eylem” bazında olmasa da ‘söylem’de ağır sözler işitiliyor. İki mecrada görüyoruz bunu. Birisi Devlet Bahçeli’nin akşamları attığı tweet’ler diğeri de Salı günleri Meclis’teki grup toplantısında sarf ettiği sözler.