Kavili, “Belge gizleyerek yargılama yapılamaz. 150 sene önce Yüzbaşı Dreyfus olayıyla insanlığın tarihine gömülmüştür. Ve kişiler görmediği belgeden savunma yapmaya zorlanamaz. Ama hayırlı olsun mahkeme heyeti yumurtasız omlet pişirmeye çalışıyor içeride.” dedi. 

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmanın ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Avukat Ömer Kavili, duruşmada yaşananları değerlendirdi. Ömer Kavili, “Geldiğimiz aşamada mahkeme heyeti, üzerine düşen hiçbir görevi yerine getirmeden duruşmayı açtı. Oysa duruşmayı açmadan önce hakimlerin talebiyle ilgili reddimiz vardı ve o talebimizle ilgili kararları biz avukatlara tebliğ etmedi.” dedi.

Daha sonra meslektaşının hakimden eksik olan evrakı istemesini anlatan Kavili sözlerini şöyle sürdürdü: “Duruşma açan mahkeme başkanından dosyadaki bir evrakı avukat meslektaşımız talep etti. Dedi ki ‘bize verilen CD’de şu şekilde bir evraka rastlayamadık. Ama var olduğundan söz edilmektedir’ Ve mahkeme başkanı ‘hayır ben bunu özel olarak burada tutuyorum, burada dosyada var’ dedi. ‘Varsa o zaman alıp bakabilir miyiz, onu talep ediyoruz’ dediğimizde bu kez mahkeme başkanı açılmış olan davanın duruşmasında sanık avukatlarından belge gizledi. Ve ‘o evrakı vermeyeceğim’ dedi. Dikkat edin, savunma makamındaki avukattan belge gizleyerek yargılama yapılamaz. 150 sene önce Yüzbaşı Dreyfus olayıyla insanlığın tarihine gömülmüştür. Ve kişiler görmediği belgeden savunma yapmaya zorlanamaz. Ama hayırlı olsun mahkeme heyeti yumurtasız omlet pişirmeye çalışıyor içeride.” 

Kavili, “Biz ısrarla yeniden eğer o evrakı inceletirse yine yargılamaya devam edebiliriz. Israrla onu talep ettik. Ve fakat Mahkeme Başkanı Canel Rüzgar ve iki üye yargıç koltuğundaki üç yargıç, işbirliği ve oy birliği halinde savunma makamı halindeki avukatlara belge göstermemiştir. Belgenin ortaya çıkarılması lazım, sanıklar belki de gerçekten suçu işlemiş olabilir. Ama işlememişlerse bunu ancak o evrakları tartıştıktan sonra mahkeme hüküm tesis edecektir. Bizim avukatlar olarak şiddetle karşı çıktığımız budur.” ifadelerini kullandı. 

Mahkeme heyetine sanık avukatları olmadan iddianameyi okuyamayacaklarını söylediğini belirten Kavili, avukat yokluğunda ve polis olan müvekkillerinin yokluğunda iddianameyi okuyarak usul kurallarını çiğnediğini kaydetti. Kavili, “Adil yargılama hakkını çiğneyen hiçbir makamın, hiçbir karanını tanımıyoruz. Tanımayacağız. Çünkü biz avukatız, dürüst yargılanma ilkelerinden kimseye taviz vermeyeceğiz.” şeklinde konuştu.

İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu mahkemenin tutanakları görmeden reddi hakim taleplerini reddettiği yönündeki iddialara ise Kavili, “O duruşmanın, yani hakimlerin reddini istediğimiz dava duruşmasının ses ve görüntü kaydının çözümünün hangi tarihte yapıldığını ve dava dosyasının 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ne hangi tarihte gönderildiğinin dava dosyasının kayıtları itibarı ile mahkeme kayıtları itibarı ile açıklar mısınız? dedik. Yani çözüm çalışmasından önce mi gitmiş, sonra mı gitmiş? Bu çalışmada bunu tartışacaktık. Ve mahkeme başkanı ‘siz mahkemeye soramazsınız, siz sorsanız da mahkeme söylemeyecek, cevap vermek zorunda değil, açıklamayacağız, görüşmeyeceğiz, görüş bildirmeyeceğiz diye tekrar tekrar söylemiştir.” dedi. 

CİHAN