Gergerlioğlu, kişisel blogundan paylaştığı yazıda, "Halkların Demokratik Partisi’nden 24 Haziran genel seçimlerinde Kocaeli milletvekili aday adayı olmak için müracaat ettim. Yıllardır insan hakları alanında sivil toplumda çalışan bir kişi olarak gayretimi, çabamı TBMM çatısı altında sürdürmek için bu müracaatı yaptım" dedi.
Gergerlioğlu, doktorluk yapıyorken Olağanüstü Hal sonrası yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilmiş ve sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım nedeniyle de 'terör örgütü propagandası' yaptığı iddiasıyla 21 Şubat 2018'de 2 buçuk yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Gergerlioğlu'na verilen cezadan iki ay sonra ise emeklilik ikramiyesine de el konulmuştu.
Sosyal medya hesabından OHAL mağdurlarının sorunlarını paylaşan Gergerlioğlu'na CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da destek çıkmıştı.
Kılıçdaroğlu, "Bir dönem Mazlum-Der Başkanlığı yaptı, doktorluk yaptı. İnsan haklarını savunduğu için güçlü ve önemli bir aktördü. Şiddeti övme suçundan 2.5 yıl hapse mahkum oldu. Ömer Gergerlioğlu bu ceza ile karşı karşıya olduğunda şu açıklamayı yapıyor. 'Umudumu yitirmeyeceğim, mücadeleme devam edeceğim' Asla zulmün karşısında boyun eğmeyeceğiz" demişti.
Gergerlioğlu, adaylık başvurusuna ilişkin yaptığı duyuruda ise şunları söyledi:
"Kürt meselesinin çözümsüzlüğe terk edildiği bir ortamda bu müracaatı yapıyorum. Sorunların hasır altı edilemeyeceği belliyken HDP’yi sivil siyasetin dışına itme gayretinin olduğu bir ortamda HDP’ye destek vermenin önemine inanıyorum. Sorunlar dışlamayla, ötekileştirmeyle çözülemez. Bir Türk olarak kürde kardeş demenin lafla olmayacağını hem vurguluyor hem de bu konuda topluma çağrıda bulunuyorum. Sorunlar siyaset alanında konuşarak, yüzleşmeyle çözülür.
Siyaset alanında insan hakları mücadelesinin daha etkili yapılabileceğine inandığım için müracaat ediyorum. Bu ülkenin azınlıklarının, dindarlarının, ötekileştirilenlerinin sorunlarının görmezden gelme veya istismar ile değil, eşit vatandaşlık vurgusuyla çözülebileceğine inanıyorum.
Her geçen gün siyaset alanını daraltan OHAL felaketine karşı siyasetin aranan bir çözüm olması çok önemlidir. Umutsuzlaşan, öfkelenen, bezginleşen, tükenen kalabalıklara hak, adalet ve demokrasi sınırları içinde çözümlerin hala mümkün olduğunu hatırlatmak istiyorum.
OHAL, KHK keyfiliğine ve zalimliğine karşı toplumun ezilen tüm mazlumlarının hep yanında oldum, olacağım. Zalimin ve mazlumun kimliğine bakmadım, bakmam da. Yaşanan büyük acıları, hukuksuzlukları hep dile getirmeye çalıştım, çalışacağım. Zulme uğrayan tüm kesimlerin başkasının sorununa duyarsız kalmasının pişmanlığını yaşamasının yetersiz olduğunu, bu topraklarda herkes için adil, eşit ve hakkaniyetli bir yaşamı açık yüreklilikle istemelerini umuyorum.
Bir doktor ve insan hakları aktivisti olarak hayatı esas alan, merhameti, vicdanı, insanlığı vurgulayan ideallerime HDP çatısı altında siyaset zemininde devam etme amacım var. Bu toplumun her kesiminin birbirini anlaması ve diğerine yaklaşması için çabam içtendir ve bunun karşılığının hala olduğuna gönülden inanıyorum.
Her farklı kesimi kucaklamaya çalışan , demokratik bir yaşamı inşa etmeye çalışan HDP içinde ideallerimi gerçekleştirmenin daha uygun olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle hayırlara vesile olmasını dileyerek bugün müracaatımı yaptım. Halkların kardeşliği ve barış ne kadar düşmanlaştırılsa da bu emelin, toplumun ulaşması gereken en önemli değeri olduğunu düşünüyorum.
Barajlar, dışta bırakan ittifaklar boşunadır. Bu toplumun her farklı kesiminin demokratik katılımı adaletle gerçekleştirilemediği müddetçe huzurlu bir toplum tesis etmemiz mümkün olamayacaktır."