KHK ile yapılan bu düzenlemeyi değerlendiren akademisyenler, “İhraçları kalıcı hale getirmek istiyorlar” diyor. “Bu OHAL rejimi bitecek, bu faşizan yönelim sona erecek ve biz üniversitelerimize geri döneceğiz” ifadesini kullanıyor. OHAL döneminde ihraçlar, işten atılmalar ve üniversitelerin kapatılmasıyla birlikte 10 bine yakın akademisyen işsiz durumda.
694 sayılı KHK ile akademisyenlerin OHAL Komisyonuyla dönmeleri ihtimaline karşı sürgün niteliğinde hükümler yer aldı. KHK’nin 198’inci maddesinde görevlerine geri dönen akademisyenlerin Ankara, İstanbul, İzmir illeri dışında 2006 yılından sonra kurulan yükseköğretim kurumlarında göreve başlatılacakları belirtildi.
Evrensel’in haberine göre, yapılan bu değişikliği değerlendiren Ankara Üniversitesi (AÜ) İletişim Fakültesinden (İLEF) ihraç edilen Prof. Dr. Funda Başaran, “Hiç kimse kendi üniversitesine dönemesin ve kendisine kötülük yapanlarla yüzleşmesin diye böyle bir şey yapıyorlar gibi geliyor” dedi. Başaran, üniversitelerine dönmelerinin koşullarının farklı olduğunu ekleyerek, OHAL Komisyonundan bir beklentileri olmadığına işaret etti.
KOMİSYONDAN BEKLENTİ YOK!
AÜ İLEF’ten ihraç edilen Dr. Aylin Aydoğan da, kendileri hakkında suçlama olmadan KHK ile ihraç edilmelerinin tuhaf olduğuna dikkat çekerek, “OHAL ve KHK’ler ile yönetilir hale geldik. Bu durumun kendisi abes. Benim OHAL Komisyonundan bir beklentim yok” dedi. Aydoğan, geri dönüşler yaşanması durumunda insanların kendi üniversitelerinden başka bir yerde görevlendirilecek olmasını “İnsanların kendi iradeleri dışında görevlendirilmeleri tam bir OHAL zihniyeti. Akademi bir binadan ibaret değil, beraber çalıştığınız insanlar ve okulların gelenekleri var. Okulda arkadaşlarınızla çay içerken paylaşımda bulunarak, akademik üretim de yaparsınız. Bunların olmadığı yerde çalışmak olanaklı değil” şeklinde değerlendirdi. Aynı fakültede araştırma görevlisiyken ihraç edilen Can Irmak Özinanır ise KHK’de yer alan değişikliği “İhraçları kalıcı hale getirmek istiyorlar” diye değerlendirirken, “Olası bir geri dönüş durumunda aynı yerlerde çalışmamızı istemiyorlar. Durum KHK’lerin içinin ne kadar boş olduğunu gösteriyor. İhracın geri dönmesi durumunda ‘Sürgüne yollayacağız’ diyerek, gözdağı vermeye çalışıyorlar. Bu üniversitelerin toptan dönüşümünü hedefleyen bir şey. Üniversitelerdeki yerleşik yapıları darmadağın etmeyi planlıyorlar” diye konuştu.
‘OHAL SONA ERECEK, ÖYLE DÖNECEĞİZ’
AÜ Hukuk Fakültesinden ihraç edilen Dr. Cenk Yiğiter de, toplumdaki adaletsizlik hissinin arttığını belirterek “AKP’nin tabanında da adaletsizlikten dolayı kırılma var. Bu yüzden OHAL Komisyonunda iadeler olacak gibi gözüküyor ancak AKP ve Saray tasfiye politikasından da vazgeçemiyor. Yapmak istedikleri ‘İnsanları iade edelim ve adaletsizlik hissine son verelim ama bir yandan da tasfiyeye devam edelim.’ Merkez üniversitelerden muhalifler tasfiye edilip, saray yanlısı kadrolaşma hareketini devam ettirmek istiyorlar” diye konuştu. Yiğiter, kendilerinin dönüşünün OHAL komisyonuyla olamayacağını vurgulayarak, “Bu OHAL rejimi bitecek, bu faşizan yönelim sona erecek ve biz üniversitelerimize geri döneceğiz” diye ekledi.