Seçim günü yaşananların birçoğu soru işaretine dönüştü, aradan geçen bir haftada soru işaretleri büyüdü, birçoğu net ve akılcı bir yanıt verilmedi. Yaşananlar ve akılda kalan sorular şöyle:
YSK sandık sayısını bilmiyor mu?
YSK’nin sandık sayısı ile ilgili kararı 4 Mayıs cuma günü Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlandı. YSK’nin söz konusu 371 No’lu kararında, “Yurt içinde 181 bin 129 sandıkta 56 milyon 345 bin 891 seçmen oy kullanacaktır. Yurtdışında ise; ‘tahmini’ 3 milyon 10 bin 725 seçmen 3 bin 167 sandıkta oy kullanacaktır” ifadeleri yer aldı. Yani YSK işe, yurtiçinde ve yurtdışında toplam 184 bin 296 sandık “tahmini” ile başladı. AA ise aynı gün YSK Başkanı Sadi Güven’in “tahmini” sandık sayısını 180 bin 896 olarak bildirdiğini aktardı. Ancak 26 Haziran’da açıkladığı kesin olmayan sonuçlarına göre YSK, 188 bin 8 sandığın yüzde yüzünü açtı. Açıklamalar arasındaki rakam farkları açıklanamadı.
İhlaller neden önüne geçilmedi?
Başta Şanlıurfa Suruç olmak üzere Şırnak, Mardin, Diyarbakır, Van ile Ankara olmak üzere pek çok sandık bölgesinde; toplu oy kullanma, seçmenin iradesine kabinde müdahale, oy kullanılmasının engellenmesi, açık oy kullanmaya zorlama, sandık kurulu üyelerinin ve müşahitlerin sandıktan uzaklaştırılması, sandık çevresinde silahlı kişilerin bulunması gibi çeşitli ihlaller yaşandı. Seçilmiş muhtarların, insanların seçme özgürlüğünü oy kullandırmayarak engelledikleri görüldü. İtiraz edenler örgütlü gruplar tarafından yaralandı, yaşamını yitirdi.
Nasıl bu kadar hızlı sayıldı?
Oy verme işleminin sona erdi ancak ihlal iddiaları sona ermedi. Ancak YSK, 1 saat 45 dakika sonra, 18.45’te seçim sonuçlarına ilişkin yayın yasaklarının kalkacağını duyurdu. İki pusula tek zarftan ibaret oyların sayım işleminin 1 saat 45 dakikada açıklanmaya başlanabilir hale gelmesinin kendisi bile bir soru işareti oluşturdu.
Ölüler oy kullandı mı?
Erken seçim kararı bile alınmadan, Mart ayında, CHP’nin eski Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne ait belgeler ile açıklamalar yaptı. 2 milyon 537 bin kişinin ölü olduğunu, ancak vatandaşlık numarası verilerek sahte kimlikler oluşturulduğunu açıkladı. Ölmüş bir kişinin kayıtlarında harf değişikliği, doğum ölüm tarihleri gibi konularda değişiklikler yapıldığını belirten Pekşen iddiasını bir adım daha ileri taşıyarak, “Hiç dünyaya gelmemiş kişilere de sahte vatandaşlık numarası vermişsiniz” dedi. Pekşen’in iddiasının, 24 Haziran seçimlerini ilgilendiren kısmı ise “Bu kayıtlarda sağ görünen insanlara seçmen kartı çıkarılmış mıdır?” sorusunun hiç verilmeyen yanıtının altında kaldı.
AA’nın ‘test’i nasıl tuttu?
AA’nın verileri ile ilgili seçimlerden önce bir olay daha gündeme geldi. Hükümete yakın TVnet kanalında, 19 Haziran’da yayımlanan bir programda, ekranda AA’nın seçim tablosunun oy oranlarını belirdi. Tabloda, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yüzde 53, İnce’nin yüzde 26, Akşener’in yüzde 12, Demirtaş’ın yüzde 7, Karamollaoğlu’nun yüzde 1 ve Perinçek’in yüzde 1 oy aldığı görüldü. Ekranda bir anda beliren tabloda il il sonuçlara da yer verildi. AA, bu yayının seçim akşamı sonuçların sağlıklı bir şekilde abonelere iletilmesi için bir test olduğu belirtildi. 24 Haziran günü kurulan sandıktan çıkan sonuçlarla test yayanındaki sonuçların birbirine yakın olması dikkat çekti. Sözcü Gazetesi yazarı Soner Yalçın, AA Genel Yayın Yönetmeni Murat Mutanoğlu’nun, test yayını ekranlarına yansıtan TVNET’in kurucu kadrosundan olduğunu yazdı.