Ölene kadar Cumhurbaşkanı olarak kalmak zorunda...

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Eylül 11 2017
''Erdoğan için yeni bir kâbus süreci başladı. Kötü rüyaların gerçekleşmemesi için ölene kadar cumhurbaşkanlığı makamını elinde rehin tutmak zorunda. Ama huzur içinde başını yastığa koyacağı günler tamamen bitti. Ne yapsa boş!''
Ölene kadar Cumhurbaşkanı olarak kalmak zorunda...
Bir yarışma açılsa ve ‘Erdoğan’ı en iyi anlatan sözünü bulun’ dense bence şu diyalog birinci seçilir.

Erdoğan’ın “kripto telefonumu dinlemişler” diyerek doğruladığı telefon diyaloğu şu:

“Bilal:

– Dün Sıtkı Bey geldi. Bir 10 (milyon dolar) filan olduğunu… Gerisini sonra…

Erdoğan:

– Sakın alma, sakın alma, kendisi bize ne söz verdiyse onu getirecekse getirsin, getirmeyecekse gerek yok. Başkaları getiriyor da o niye getiremiyor, laf mı. Bunlar ne zannediyorlar bu işi, ya ama şimdi düşüyorlar, kucağımıza düşecekler merak etme.”

İçinde ne yok ki! Rüşvet almada kararlılık ve tavizsizlik var. Devlete sırtını verip haraç toplamak var. Evladını kirli işlerine bulaştırmak var. “Başkaları” diyerek sayısını bilemediğimiz kadar kişiden rüşvet aldığı ikrar etme var.  Ve argonun en düşük düzeyi var.

Tam bir Erdoğan fotoğrafı.

Erdoğan’ın büyük kısmını yurt dışına taşıdığı ve Kısıklı’da “o gece” bir kısmını sıfırlattığı serveti işte buradan. Bu sözler Erdoğan’ın yönetim tarzının/ haraç toplama biçiminin özeti.

Türkiye’nin en iyi arazilerinin ondan habersiz el değiştiremediğini deşifre eden ses kaydını hatırlayın. Sonra Rahmi Koç’un teyit ettiği ve o günlerde İsviçre bankalarından “yalandır” belgesi alamadığı milyarlarca dolarlık 8 banka hesabını ekleyin…

Tüm bunlar vardı ama o bunların “darbe” olduğuna halkı inandırıp kabuslarından kurtulmuştu. Ama bu rüyayı ABD yargısı bozdu. Şimdi ABD’de Hâkim Richard Berman ve diğer yargı heyetini tutuklatacağı bir Efkan Ala’sı da yok. Yani çaresiz.

Bu haberler de ilginizi çekebilir