Seçim beyannamesinde OHAL’i uzatmayı vaat eden, seçimlerden hemen önce ise “OHAL’i kaldıracağız” diyen iktidar, kaldıracağı OHAL’in ruhunu yasalarla ve pekiştirerek yaşatacak. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası “terörle mücadele” kapsamında çıkarılan ve bugüne kadar tam 7 kez uzatılan OHAL’in süresi 18 Temmuz itibarıyla sona eriyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin seçimlerden hemen sonra yaptığı görüşmede OHAL’in kaldırılması noktasında görüş birliğine varılmıştı. Bu kapsamda, Meclis’e OHAL’in uzatılması için yeni bir tezkere gelmeyecek. Ancak, bugün çıkartılacak bir ‘son’ KHK ile OHAL yetkilerinin yasalaşması planlanıyor.
Fransa örneği kılıfı
Cumhuriyet gazetesinin edindiği bilgiye göre, kararnamede yer alacak düzenlemelerin “Fransa modeli” baz alınarak, hazırlandığı ifade edilirken, yine Fransa örneğinde olduğu gibi söz konusu düzenlemelerin “belli bir süreyi kapsayacağı” konuşuluyor. Bu kapsamda, Fransa’da OHAL’in kaldırılarak, OHAL’deki gerekli düzenlemelerin 31 Aralık 2020’ye kadar geçerli olacak “İç Güvenliğin Güçlendirilmesi ve Terörle Mücadele Yasası” hazırlandığına dikkat çekiliyor. Türkiye’deki uygulamanın da bu yasanın bir benzeri olacağı ifade ediliyor.
Yurttaşa izleme tehdidi
Hazırlanan düzenlemenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 15. maddesinde yer alan “Savaş veya ulusun varlığını tehdit eden başka bir genel tehlike halinde her Yüksek Sözleşmeci Taraf, ancak durumun gerektirdiği ölçüde ve uluslararası hukuktan doğan başka yükümlülüklere ters düşmemek koşuluyla bu sözleşmede öngörülen yükümlülüklere aykırı tedbirler alabilir” hükmünü dikkate aldığı belirtiliyor. Hazırlanan düzenlemenin mevcut Terörle Mücadele Yasası ve Türk Ceza Yasası kapsamında ele alınacak. Buna göre, Fransa örneğinde olduğu gibi, terörle mücadelede güvenlik güçlerine “kamu güvenliğini sağlamak amacıyla kişilere yönelik idari kontrol, izleme, denetleme ve el koyma yetkisinin verilebileceğine” dikkat çekiliyor.
Yasalaşmış OHAL neler getirecek?
Düzenlemede yer alması beklenen diğer hazırlıklar da şöyle:
-Eğer uygun görülürse, güvenlik güçleri, sportif faaliyetleri, kamusal alanlarda gerçekleştirilen kültürel etkinlikleri izleme ve denetleme yetkisine sahip olabilecek.
-Gerek görülürse dini toplantı yerleri kapatılacak. Terörle mücadelenin etkin yürütüldüğü alanlarda güvenlik güçleri ve mülki idare amirleri dini mekân ve yerleri denetleme ve kapatma yetkisine sahip olabilecek.
-Özellikle terörle mücadelenin etkin yürütüldüğü alanlarda kamu düzenine ve kamu kaynaklarına ağır saldırı gerçekleşebilme ihtimaline karşı güvenli bölgeler oluşturulabilecek.
-Son yıllarda başta Suriye ve Afganistan gibi ülkelerden yoğun göç olması dikkate alındığında, Fransız örneğindeki gibi valiler, “kişilerin ikamet edilmesine ilişkin güvenli bölge ve koruma alanları” oluşturarak, gerekli düzenleme ve tedbirleri almaya yetkili kılınabilecek. Düzenlemeyle ayrıca terör örgüt üyelerine ilişkin “kuvvetli şüphe ve delil” durumunda hakim ve savcılara gerektiğinde gözaltı sürelerinin uzatma yetkisinin verilebileceği de konuşuluyor.