İnsan hakları savunucusu ve HDP Milletvekili Gergerlioğlu, TBMM’de OHAL sonrası için çıkarılan kanununu eleştirdi. OHAL KHK’larıyla ihraç edilen 60 kişininin yaşamına son verdiğini belirten Gergerlioğlu, “Gerçekten büyük bir cinayet işlenmektedir” dedi.
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun OHAL Sonrası Kanunun TBMM’de dün yapılan görüşmeleri sırasında söz aldı. Düzenlemeyi eleştiren Gergerlioğlu, şunları söyledi:
YOĞUN ŞEKİLDE ANAYASA SUÇU İŞLENİYOR
Biz, burada, üç yıllık bir OHAL yasa teklifi üzerinde konuşuyoruz ancak nedense iki yıllık Anayasa ihlalleri üzerinde konuşmuyoruz. İki yıldır bu ülkede yoğun bir şekilde Anayasa ihlali yapılıyor, yoğun bir şekilde Anayasa suçu işleniyor. Neden mi? Çünkü OHAL döneminde ilan edilen KHK’lar Anayasa’ya aykırıdır. Çünkü Anayasa’nın 121’inci maddesine göre KHK’lar yer, süre ve konu açısından OHAL’e uygun olmalıdır ancak uygun değil, süre ve konu açısından uygun değil. Sonsuza kadar âdeta sürekli devam edecek bir kural olarak getiriliyor, OHAL bitiminde iptal edilmesi önerilmiyor. Ayrıca konu olarak da içine her türlü konu katılıyor. Kış lastiği katılıyor, rektör atamaları katılıyor. Bunları Anayasa Mahkemesi’nin iptal etmesi gerekirdi ancak etmedi. Niye etmedi? Çünkü Türkiye bir hukuk devleti değil. Bir hukuk devleti olsaydı Anayasa Mahkemesi bunu iptal ederdi.
DEVLET KENDİ HÜKÜMETİ KANALIYLA YASALARI ÇİĞNİYOR
Türkiye maalesef OHAL döneminde o kadar kötü bir yere gitti ki bir yasa devleti bile değil. Devlet kendi Hükûmeti kanalıyla yasaları da çiğniyor. Nasıl mı? İşte 5275 sayılı Yasa iki yıldır çiğneniyor. Hamile hanımlar hamilelikleri dönemi boyunca ve altı aylık emzirene kadar tutuklulukları ertelenir, 5275 bunu söylüyor ancak iki yıldır yüzlerce hamile hanım, emziren hanım cezaevlerindeydi. Şu anda bile var. İşte doğumunu bir hafta kala Yasemin Baltacı Mersin Cezaevinde. Trabzon Cezaevinde Seda Düzenli, daha geçen gün çıkarıldı. Aylardır hamile hâliyle son ayında cezaevindeydi. Kimisi tutukluyken doğumu geliyor, hastaneye gidiyor, doğum gerçekleşiyor, tekrar cezaevine dönüyor. Yani yasalar bu kadar insafsızca, bu kadar vicdansızca çiğnenmez, çok açık, bunu kimse de reddedemez.
AİHM BİLE BİZDEN İLLALLAH ETMİŞ
Gayet nettir, bir insan hakları savunucusu olarak iki yıldır bunları takip ediyorum ve bunları da raporluyorum. İki yılın, OHAL’in en önemli insan hakları raporunu düzenleyen ekibin de sözcüsüyüm. 2 bin173 kişiyle konuştuk ve bu büyük faciayı da hem Türkçe hem İngilizce tüm dünyaya da sunduk.
Neden KHK’ler Anayasa dışıdır? Çünkü sorgusuz, sualsiz bir şekilde, bir gece yarısı bir KHK’yle işinizden atılıyorsunuz, sorgu yok, sual yok. İdare mahkemesine gidiyorsunuz kapılar kapalı, Anayasa Mahkemesine gidiyorsunuz kapılar kapalı, AİHM’e gidiyorsunuz… 25 bin dosya gitti beyler, 25 bin dosya gitti, AİHM bile bizden illallah etmiş. Çünkü yıllardır takip ediyorum, cezalandırdığı ülkeler arasında ya birinci, ya ikinci ya üçüncüyüz. “Alın 25 bin dosyayı ne yaparsanız yapın.” dedi. Biz şu anda dünyada böyle bir ülkeyiz, dünyada dibe vurmuş bir ülkeyiz OHAL sayesinde. Bu benim sübjektif görüşüm değil, bu objektif bir sonuçtur. İşte, Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 112 ülke arasında Türkiye tüm dünya kriterlerine göre kaçıncı oldu? Sondan 13’üncü, 99’uncu oldu.
İNSANLAR AÇLIĞA SUSUZLUĞA MAHKUM EDİLDİ
Türkiye dibe vurmuş bir ülkedir OHAL döneminde. Yine, KHK’liler işten atıldılar, özel sektörde çalışmaya gayret ettiler, hiçbir yerde özelde çalıştırılmadı, çünkü bakanlıkların emri vardı, binlerce insan çalışamadı, açlığa susuzluğa mahkûm edildi. “Peki o zaman, yurt dışına çıkalım.” dediler, pasaport tahditleri kondu. Ya yurt içinde çalıştırmıyorsun, yurt dışında bu insan bir ekmekbulsun? Hayır, o da yok.